‘İran rejimi kadınlara yönelik polisliğin her yönünü kaldırmalı’

  • 13:48 5 Aralık 2022
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ – Rojhilat ve İran’da kadınlar, başsavcının “ahlak polislerinin faaliyeti durduruldu” açıklamasına rağmen asıl kazanımları için direnişi sürdürüyor. “Ahlak polislerinin” tamamen kalkıp kalkmadığına dair muğlaklık ise sürüyor.
 
İran’da “ahlak polislerinin” kaldırıldığına dair şüpheler devam ediyor. İran rejimine yönelik direniş sürerken başsavcı tarafından “ahlak polisi” denilen İrşad Devriyeleri adlı yapının görevinin durdurulduğu açıklaması gelmişti. İran’ın Başsavcısı Mohammad Cafer Montazeri, ahlak polisi biriminin iki aydan uzun süredir ülke çapında hükümet karşıtı protestoların ardından hurdaya çıkarıldığını söyleyerek, "Ahlak polisinin yargıyla hiçbir ilgisi yok ve geçmişte başlatıldığı yer tarafından kapatıldı" bilgisini vermişti.
 
Rojhilat ve İran’da katledilen Jîna Emînî şahsında kadınlar öncülüğünde başlatılan direnişin, bu kazanıma ulaşması hak talepleri üzerine bir gelişme olsa da hala örtünme zorunluluğu, Kürt kadınlara yönelik şiddet ve birçok baskı mekanizması varlığını koruyor. Zira bu açıklama İranlı aktivstler ve halk tarafından büyük çaplı hak kazanımlarını ve eylemleri geri püskürtmek için rejim tarafından verilen bir “sus payı” olarak değerlendiriliyor.
 
Rejim ‘ahlak’ üzerinde hala kontrol sahibi
 
Bu açıklamanın somut bir politika değişikliği olup olmadığı belirsizliğini koruduğu gibi “ahlak polislerinin” başka bir isim ve uygulama ile varlığını koruyacağı söyleniyor. Zira savcının açıklamasını teyit edecek bir yetkili de çıkmış değil. Başsavcının yorumlarının, devletin kamusal alanda "ahlak" üzerinde hâlâ kontrol uygulayabileceği sayısız yolu gizlediğinden İran halkının endişesi ve eylemleri sürüyor. Başsavcılığın yaptığı açıklamada "yargı sisteminin toplumdaki davranışsal faaliyetleri denetlemeye devam edeceği" ifadesi de yer almıştı.
 
‘Kadınlara yönelik her türlü polisiye faaliyet kalkmalı’
 
Tahranlı serbest gazeteci Shima Vezvaei, Middele East Eye’ya verdiği demeçte, başsavcının sözlerinin yeterli olmadığını söyledi. Benzer tepki ve açıklamaların daha öncesinde de yapıldığını kaydeden Shima, "Özellikle yetkililerin ve adayların insanların mağduriyetlerini geçici olarak gidermek, katılımlarını satın almak ve hatta protesto taleplerini susturmak için bu tür popüler açıklamalar yaptıklarını seçim tartışmalarında gördük" dedi.
 
Shima, "jin, jiyan, azadî" sloganıyla özetlenen protestoların "asla ahlak polisini ortadan kaldırmakla ilgili olmadığını, kadınlara yönelik polisliğin her yönüyle kaldırılmasıyla ilgili olduğunu" söyleyerek kadınların asıl hak taleplerine dikkat çekti.