Akbelen’de direnişçiler dayanışmaya çağırıyor
- 09:03 29 Kasım 2022
- Ekoloji
Melike Aydın
MUĞLA - Akbelen Ormanları’nda madencilik faaliyeti için olur veren bilirkişi heyetinin üzerinde baskı olduğunu ifade eden Akbelen Ormanları direnişçilerinden Nejla Işık, sürecin sertleşeceği uyarısında bulunarak yaşam savunucularını bu konuda dayanışmaya çağırdı.
Muğla’nın Milas ilçesinde 7780 hektarlık Akbelen Ormanları’nı içine alan ve yüzlerce dönüm zeytinliğin yok olmasına yol açacak Limak Holding’e ait Yeniköy-Kemerköy Enerji Şirketi’nin kömür madeni açma girişimine karşı açılan davada bilirkişi incelemesi raporu çıktı. İlk iki incelemenin itirazlar üzerine iptal edilmiş 8 Ağustos’ta gerçekleşen keşif sonrası hazırlanan raporda ise oy birliğiyle bölgede maden ocağı yapılabileceği kararı çıktı. Raporda, maden ocağının çevresel etkisine yer verilmezken, “Yerli milli enerji hammadde kaynaklarının yerinde ve tekniğine uygun kullanımı enerji arz güvenliği ve sürdürülebilirliği açısından hem ekonomik hem de stratejik olarak büyük termik santrallerin büyük önem taşıdığı görülmektedir” denildi.
Akbelen nöbet eylemi direnişçisi ve İkizköy Çevre Komitesi’nden Nejla ışık, Akbelen Ormanları’nda yaşanan kıyıma ve bölge halkının maruz kalacağı durumlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Suç duyurusunda bulunulacak’
Bilirkişi keşiflerinde ekolojik olarak nelerin zarar göreceğine dair ayrıntılı bilgi verildiğini, keşfin olumlu izlenim uyandırdığını söyleyen Nejla, buna rağmen gelen sonucun şaşırttığını belirtti. Bilirkişinin defalarca ek süre talebinde bulunduğunu, avukatların ise bunu, heyetin üzerinde baskı şeklinde yorumladığını dile getiren Nejla, “Geri dönüş olmayacak şekilde tahribatları da gördüler. Vicdanlarıyla yaklaşmadılar. Keşif günü 50 derecenin altındaki sıcaklıkta bir zeytin ağacının gölgesine sığındık. Bilirkişi hakkında ‘görevini kötüye kullanmak’ suçu işlemekten suç duyurusunda bulunduk. Bir ziraat mühendisi, zeytin en önemli geçim kaynağımız. 35-40 bin zeytin ağacı var dememize rağmen nasıl oluyor da böyle karar verir?” diye sordu.
‘Süreç sertleşecek, pes etmeyeceğiz’
Bundan sonraki sürecin daha da sertleşebileceğini belirten Nejla, şimdilik yürütmeyi durdurma kararının devam ettiğini kaydetti. Akbelen Ormanları’nın Türkiye’deki tüm yaşam savunucuları tarafından desteklendiğini, bu desteğin de daha fazla artması gerektiğini söyleyen Nejla, “Madendeki işçilerden patronların ‘biz kazandık’ dediklerini duyduk. Bu kadar mücadele ettikten sonra pes etmek olmaz. Buradan sürüklenme pahasına da olsa durmayacağız, pes etmeyeceğiz” dedi.
‘Şirket devletten güç alıyor, kamu zarara uğratılıyor’
Şirketin devletten güç aldığını ve bilirkişi heyetini satın aldığını ifade eden Nejla şunları söyledi: “Herkes, ‘bunlar 5’li çete, 6 akademisyenden 4’ü gerçeği yazarken, 3’üncü bilirkişi de neden hepsi aynı karar verdi? Onların kaybedecek bir şeyleri yok. Bizlerin yanımızda olmadılar. Rapor, sadece şirketin yararına. 4 senedir termik santraller kapatılsın dedik. 30 yıl sonra kapatılması gereken santraller 40 yıldır çalışıyor. Kamunun yararına olmadığını hepimiz biliyoruz.”
‘Havamız suyumuz için mücadele ediyoruz’
Kaynakların, küçük bir sermaye grubuna akıtılmak yerine güneş enerji sistemleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini vurgulayan Nejla, son olarak şöyle konuştu: “Derelerimizi kirleten, doğamızı katleden bu sistemden artık vazgeçsinler. Türkiye’nin her yerinde talan var. Biz onların torunları için de mücadele ediyoruz. Madende çalışanlar da zehirleniyor. Havamız suyumuz için mücadele veriyoruz. Rapor ne kadar kötü gelirse gelsin, 780 dönümlük Akbelen Ormanları’nı, Bodrum’un Milas’ın suyu yok olmasın diye mücadeleye devam edeceğiz. Bu işe yüreğimizi koyduk. Kazanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.”