Tutsaklar Rojhilat ve İran’daki direnişi selamladı
- 15:47 22 Kasım 2022
- Güncel
HABER MERKEZİ - Cezaevlerindeki PAJK’lı tutsaklar, Rojhilat’ta Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan eylemlere ilişkin yaptıkları açıklamada, “21. yy’ın kadın yüzyılı olacağı öngörüsünden beslenen cesur İran direnişçilerini, bu ayaklanmanın Ortadoğu halkları açısından Demokratik Modernite Devrimi’ne evirileceği inancımızla selamlıyoruz” dedi.
PAJK’lı (Partiya Azadiya Jinên Kurdistan) tutsaklar adına Sema Mazlum, İran rejiminin “ahlak polisleri” tarafından katledilen Jîna Emînî’nin ardından başlayan ve 2 ayı aşkın süredir tüm Rojhilat ve İran kentlerine yayılarak devam eden eylemlere ilişkin açıklama yayınladı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a atıfta bulunulan açıklamada Rojhıilat ve İran halkının direnişi karşısında Şia oligarşisinin tek başarı şansının köklü demokratik modernite seçeneğine yönelmesi ve halkların özgürlük taleplerine cevap vermesi olduğu belirtilirken, “Jina Emînî şahsında başlayan eylemler İran’da derin kökleri olan komünal gelenek ve kültürün, hakikat savaşçılığının bir yansıması olup, Bakur ve Rojava Kürdistan’ında yükselen kadın özgürlük mücadelesinin de bir yankısı, devamı niteliğindedir” denildi.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“3. Dünya Savaşı postmodern savaş gerçekliği içerisinde Ortadoğu stratejik önemini hala korumaktadır. Hegemon güç İsrail-ABD direktörlüğünde savaş ve katliamların merkezi konumunda tutulan Ortadoğu, İran şahsında da binlerce yıllık despotizmden kurtulmak için ayaklanmıştır. İran’da ‘ahlak polisleri’ tarafından gözaltında katledilen genç kadın Jina Emînî ile başlayan protestolar 3 aydır büyüyerek devam etmektedir. Kadınların öncülük ettiği protestolar sadece Humeyni’ye, molla rejimine karşı değil, ulus devletler eliyle oluşturulan kapitalist modernite ve gericiliğe karşı da bir başkaldırıdır.
Kadınlar ve halklara karşı anti-özgürlükçü sistem
İran, diğer Ortadoğu devletlerinden farklı olarak kolay kolay batı emperyalizmine boyun eğmemiş, kapitalist modernite hegemonyasına karşı kendi hegemonyacılığını yaratma çabası içinde olmuştur. Rıza Şah döneminde İngiltere aracılığıyla hegemonyaya bağlanmaya çalışılmışsa da başarılı olunamamış, Rıza Şah tasfiye edilmiştir. 1979’da gerçekleşen İran İslam Devrimi’nde ise Humeyni şahsında emperyalist sistem yenilgiye uğratılmıştır. İran İslam Devrimi siyasal olduğu kadar kültürel bir devrim olarak İran demokrasi tarihinde önemli bir yer tutmuş olsa da Şia gericiliği ve İslam tutuculuğu ile birleşerek oligarşik dogmatik devletlerden biri haline gelmiştir. Şia gericiliği ulemaları ve orta sınıf hegemonyası çıkarları pahasına halklar aleyhine karşı devrim halini almıştır. Yakın süreçlere dek ise kapitalist modernite hegemonyası ile alternatif hegemonya oluşturmaya çalışan ama emperyalist sistem ile benzeşen İran arasındaki kirli savaşın bir yansıması olarak halklar sürekli katliamlarla karşı karşıya kalmaktadır. Gerici, feodal, eril dikta yönetimi ile başta kadınlar olmak üzere halkların yaşamında yoğun bir baskı ile anti-özgürlükçü bir sistem oluşturulmuştur.
Milliyetçiliği, gericiliği, diktaya karşı başkaldırı
Jina Emînî şahsında başlayan eylemler İran’da derin kökleri olan komünal gelenek ve kültürün, hakikat savaşçılığının bir yansıması olup, Bakur ve Rojava Kurdistan’ında yükselen kadın özgürlük mücadelesinin de bir yankısı, devamı niteliğindedir. Direnişte yaşanan yüzlerce ölüm, kaçırma, idam cezasına rağmen halk cesurca taleplerini dile getirmeye devam etmektedir. Dünyada en fazla idam gerçekleştiren devlet olan İran baskılarla oligarşisini ayakta tutmaya çalışıyorsa da, 1979 İran İslam Devrimi’nin öncüsü Humeyni’nin müze haline getirilen evinin ateşe verilmesi halkın Humeyni devriminin evirilen diktasına karşı öfkesini göstermektedir. Ve bu protestolarla İran halkı kendi demokratik modernite geleneklerini oluşturma iddiasında oldukları görülmektedir. İran halkı Şia milliyetçiliğine, gericiliğine, baskılara karşı belki de en büyük ayaklanmayı gerçekleştirmektedir. Özelde kadınlar olmak üzere İran halkı hiçbir zaman Ortadoğu’da dikiş tutmayan kapitalist moderniteyi de, gerici İslam türevlerini de reddetmektedir. Bu devrim dalgası bir nevi Kadı Özgürlük Mücadelesinin yarattığı özgürlük geleneği ve kadın direnişçiliğinin bugün Rojhilat Kürdistanı ve İran’da 'Jin jiyan azadi' sloganı ile sembolleştiğini görmekteyiz. 'Kadın, yaşam ve özgürlük' sloganı protestoların kadın halini almıştır. Oluşan tablonun Ortadoğu’daki barış ve halkların demokratik ittifakınının da zemini olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Kürt geleneğinde savaş meydanında kadının leçeğini, yazmasını atması savaşı durdurma işareti ve barışın simgesidir. Bunu Rojhilat ve İranlı kadınlar eşarplarını ve çarşaflarını, burkalarını gericiliği, feodalliği atar gibi atmaktadır. Attıkları eşarplarla, kestikleri saçlarla alternatif demokratik modernite savaşının Ortadoğu barış ittifakının öncülüğünü yapıyorlar. Tüm kölelik argümanlarını atarak, özgür yaşam talepleri ile mücadeleyi yürütüyorlar.
Demokratik Modernite vurgusu
Bu muazzam direniş karşısında Şia oligarşisinin tek başarı şansı Önderliğin de belirttiği gibi köklü demokratik modernite seçeneğine yönelmesi ve halkların özgürlük taleplerine cevap vermesidir. Rojhilat ve İran halkı Humeyni diktatörlüğüne demokratik modernite seçeneğini dayatmaktadır. Bu dayatma kendi derin kadim kökleri üzerinde büyüyen onurlu ve özgür yaşam dayatmasıdır. Humeyni yönetimi ya da devlet geleneğine dair kof özgüven ile hegemonyaya koşarken tepetaklak olacak ya da halkına ses vererek güçlü bir çıkış yapacaktır.
Kadın direniş kültürü yankılanıyor
İran ve Rojhilat topraklarında Kürt özgürlük hareketi Kürt özgürlük hareketi ile başlayan kadın direniş kültürünün yeni ve güçlü bir yankısı baş göstermektedir. Elit Molla rejimine ve sistemin bir parçası haline gelmiş, toplumu tüketen ulu-devlete karşı başlatılan ve direnişin rengini belirten “Jin jiyan azadi” sloganı bugün evrensel bir nitelik kazanmıştır. Kelebek etkisi misali dalga dalga büyüyen bu eylemler, tüm dünya halkları tarafından daha fazla sahiplenilmeli ve destek verilmelidir. Özgür yaşam için birlik olan halklar karşısında hiçbir maskeli güç durmayacaktır. Bu direnişin sonucu neye evirilirse evirilsin her halükarda kadın öncülüklü demokratik modernite alternatifini geliştireceği gibi Ortadoğu’daki kadın özgürlük mücadelesini de büyütecektir.
Jin jiyan azadî
Bizler PAJK’lı direnen kadınlar olarak, 21. yy’ın kadın yüzyılı olacağı öngörüsünden beslenen cesur İran direnişçilerini; bu ayaklanmanın Ortadoğu halkları açısından Demokratik Modernite Devrimi’ne evirileceği inancımızla selamlıyoruz. Jin jiyan azadî.”