Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınlardan açıklama

  • 11:51 23 Ekim 2022
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Mısır ve Cezayir’de erkekler tarafından katledilen kadınlara ilişkin açıklamaya yapan Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele İnisiyatifi, zihniyet devrimi ve kadınların örgütlenerek, kendilerini koruma mekanizmalarını geliştirmeleri gerektiğine dikkat çekti.
 
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden kadınların yer aldığı Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele İnisiyatifi, Mısır ve Cezayir’de katledilen kadınlara ilişkin yazılı açıklama yayınladı. 
 
‘Kadın, yaşam, özgürlük’ sloganı
 
Açıklamada, dünyada “Jin jiyan azadî” sloganının yükseldiği 21’inci yüzyılın başından beri kadınların hak ve özgürlüklerini talep etmek için mücadele ettiği bu süreçte, erkek egemen zihniyetin de kendi iktidarını ve kontrolünü sağlamak için kadınların irade ve özgürlüklerini gasp ettiği belirtildi. Kadınların çeşitli yöntemlerle katledildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Başı kesilerek öldürülen Naira Ashraf, bıçaklanarak öldürülen Salma Bahjat, boğularak öldürülen Kholud Darwish ve yakılarak öldürülen Rima Anan bunun en canlı örnekleridir” denildi.
 
Zihniyet devrimi vurgusu
 
“Sağlam temeller üzerine kurulmayan evliliklerin” insanların hayatını baskı altına alan bir kafese dönüştürdüğü belirtilen açıklamada, “Bu nedenle normal ve özgür bir toplum yaratmak için her şeyden önce zihinsel bir devrim yapmalıyız” ifadeleri kullanıldı. Mevcut zihniyetin insanları kontrol altına almak ve tahakküm üzerine kurulduğu ve öfkesini kadınlara yönelttiği vurgulanan açıklamada, kadınların bu zihniyeti kabul etmeyeceği yinelendi.  Açıklamada, kadınların bu zihniyete itaat etmemesi ve direnmesi karşısında saldırıya uğradıkları kaydedildi.
 
Dijital medyanın şiddetin yayılmasındaki rolü
 
Dijital medyanın şiddetin yaygınlaşmasındaki rolüne değinilen açıklamada, Mısır, Cezayir ve diğer ülkelerde yaşanan ve korkunç yöntemlerin kullanıldığı olayların buna örnek olduğu belirtildi. 
 
3 temel vurgu
 
Güvenlik ve Barış için İşgale ve Kadın Kırımına Karşı Mücadele İnisiyatifi’nin bu duruma tepki gösterdiği belirtilen açıklamada, yapılması gerekenler şöyle dile getirildi: “Öncelikle cinsiyet ayrımcılığına ve erkek zihniyetine dayalı tüm sistemleri, yasaları ve gelenekleri şiddetle kınıyoruz. İkinci olarak, kadınlara karşı uygulanan her türlü şiddete, adaletsizliğe ve öldürmeye karşı bir kadın hareketine sahip olmalıyız. Nerede olursa olsun her kadına yönelik bu olaylar ve şiddet, kadının özgürleşmesini istemeyen zihniyeti ifade ettiği gibi tüm kadınların yaşadığını ifade etmektedir. Üçüncüsü, kendimizi toplumsal düzeyde kadınlar olarak örgütlemeliyiz ve her türlü şiddet ve zulme karşı kendini koruma mekanizmaları kurmalı ve irade, baskı ve kontrolden yoksun bırakma ve tercihe dayalı evlilik kavramını değiştirmeye çalışmalıyız. Bu, özgürlük ve demokrasiye dayalı katılımcı bir yaşam sürmenin temelidir.”