İSTANBUL - ÖHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, İstanbul Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, tecridin sonlandırılması için çağrıda bulundu.

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Türkiye’de ve Kürdistan kentlerinde bulunan cezaevlerinde yaşanan tecride ve hak ihlallerine dikkat çekmek için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda avukatın katıldığı açıklamada “Bijî berxwedana zindanan” ve “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” sloganları atıldı. Açıklamayı avukat  komisyon üyesi Vedat Ece okudu.

 

‘Yaşam hakkı üzerindeki riskler arttı’

 

İHD’nin hasta tutsak verilerine dikkat çeken Vedat, cezaevlerinin hasta tutsakların yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmeye elverişli olmadığını belirtti. Vedat, “2016 yılındaki OHAL süreci ile hapishanelerde artan baskı ve hak kısıtlamaları 2020 yılındaki pandemi sürecinde tedbir adı altında getirilen uygulamalarla birleşince, başta ‘Yeni İnfaz Yasası’ dışında tutulan hasta mahpuslar olmak üzere bütün hasta mahpuslar açısından yaşam hakkı üzerindeki riskleri daha da arttırmıştır” diye konuştu.

 

27 tutsak hastalık sebebiyle 28 tutsak şüpheli şekilde yaşamını yitirdi

 

Vedat, 2022 yılının başından itibaren cezaevlerinde 27 tutsağın hastalık sebebiyle, 28 tutsağın da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği bilgisini verdi. Cezaevlerinden her geçen gün tutsakların katledildiğini belirten Vedat, “Devlet, temel hak ve özgürlükleri ihlal etmemek ve bu hak, özgürlükleri korumak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Anayasanın 56’ncı Maddesinde herkesin sağlıklı yaşam hakkına sahip olduğu belirtilerek insanların hayatlarını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmelerini sağlamak devlete bir yükümlülük olarak yüklenmiştir. Mahpusların tedavi ve sağlık hakları önündeki engelleri kaldırarak mahpusların bu haklara erişimini sağlamakla yükümlüdür” dedi. Vedat, tutsakların hastanede ve sevk süreçlerinde sorun yaşadığını sözlerine ekledi.   

 

Tecridin sonlandırılması için çağrı

 

Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) tutsaklar hakkında “cezaevinde kalabilir” şeklinde rapor vererek tutsakların tahliyesine engel olduğunu ifade eden Vedat, ATK’nin siyasi iktidarın tutsaklara dönük politikasına ortak olduğunu söyledi. Vedat, “Son günlerde Aysel Tuğluk, Mehmet Emin Özkan ve birçok hasta mahpus ağır hastalıklarına rağmen tahliye edilmemektedir. Bu kapsamda öldürmeme, yaşatma sorumluluğunu yerine getirilmediği açıktır. Hasta Mahpusların yaşama haklarının ihlallerine dönük her türlü siyasi iktidar politikasını reddediyor, yaşam hakkını savunuyoruz. Tüm yetkili kurum ve kuruluşları hapishanelerdeki tecrit, hak ihlallerine dönük politikalarını sonlandırmaya, hasta mahpusların yaşam ve sağlık hakkını teminat altına almaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Cezaevlerindeki hak ihlallerinin takipçisi olacaklarını dile getiren avukatlar, açıklamayı sloganlarla sonlandırdı.