Rojda Aydın 

 

BATMAN - Batman’da 2000 yılından bu yana kültür çalışmalarını aralıksız sürdüren BKM, erbane, gitar, bağlama ve daha birçok kursla gençler, kadınlar, çocuklar için çekim merkezi olmuş durumda. BKM yöneticisi ve eğitmenlerinden Sevda Adırbelli, “Birlikte kültür ve dilimize sahip çıkarsak kimse bizi asimile edemez” dedi. 

 

Bahar Kültür Merkezi (BKM), Batman’da 2000 yılından bu yana kültür sanat çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bağlama, gitar, keman, erbane, tiyatro kurslarının yanı sıra çocuklara vurmalı ve üflemeli enstrüman kursları verilirken; kadınlar, gençler ve çocuklar söz konusu kurslara yoğun ilgi gösteriyor. 

 

BKM yöneticilerinden erbane eğitmeni Sevda Adırbelli, çalışmalarını anlattı. 

 

‘Yaklaşık 100 öğrencimiz var’

 

Merkezlerinin 2000 yılında Şehit Mizgin Derneği adıyla açıldığını daha sonra Bahar Kültür Merkezi ismiyle devam ettiğini söyleyen Sevda, “Çalışmalarımız 2000 yılından bu yana devam ediyor. Ben 2017 yılında burada çalışmalara dâhil oldum. Burada erbane çalmayı örendim. Şimdi kadınlarla birlikte bir grup kurduk. Merkezimizde erbane dışında, gitar, keman, piyano ve dengbêj sınıflarımız  var.  Bu enstrümanların eğitimini veriyoruz ve çalışmalarımız sürüyor.  Yine tiyatro için yeni bir sınıf açacağız. Bugüne kadar birçok kursiyerimiz mezun oldu.  Şimdi de öğrenci sayımız oldukça fazla. Çocuklardan oluşan Sorjiyan grubumuz var. Yine grup çalışmalarımız var. Enstrüman eğitimlerimiz aralıksız devam ediyor. Şu anda yaklaşık 100 öğrencimiz var” diye konuştu. 

 

‘Erbane kadının çığlığıdır’

 

Kadınların ağırlıklı olarak erbane çalmayı öğrenmek istediklerini ve bunun için başvurduklarını söyleyen Sevda, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü erbane kadının çığlığıdır. Özellikle kadınlar erbaneyi çok seviyor. Bir erbane grubu oluşturduk. Bu gurupta 10 kadın yer alıyor. Dengbêj grubumuz var ve programlarını hazırlıyorlar. Çocuklar için de programlarımızı hazırlıyoruz. Sanatçı Sosin’ın bir sözü vardı ‘eğer taşıyamıyorsan bana vurma’ diye. Erbane çalan bütün kadınlar tüm gücünü buna veriyor ve gösteriyor. Çaldığında sanki sadece onun sesini duyurmuşsun gibi bir etki bırakıyor insanda. Sadece sen ve erbane varmış gibi oluyor.  Bazen gözünü kapatıp çalıyorsun.  Bazen yavaş bazen hızlı, bazen sert vuruyorsun. Erbane insanı adeta terapi ediyor. Sadece erbane de değil insan hangi enstrümanı çalarsa çalsın rahatlatıyor. Batman’da genç nüfusu yüksek özellikle gençler müziğe ve enstrümanlara yoğun ilgi gösteriyor. Kendi kültürlerini öğrenmek istiyorlar.  Bu yüzden de bizim çalışmalarımız aralıksız sürüyor.

 

‘Erivan radyosunun arşivleri üzerine çalışıyoruz’

 

2016 yılında tüm kültür kurumlarının kapatılmasından dolayı eğitim verecek yer kalmadığını belirten Sevda, “Batmanlı gençler müziğ çok ilgi gösteriyor. Bu bizi çok mutlu ediyor. Özellikle aileler küçük çocuklarını, enstrüman çalmayı ve kendi kültürlerini öğrenmeleri için buraya getiriyor. Önümüzdeki süreçte çocuk sınıfı da açacağız. Biz enstrümanlarımız ve stranlarımızla kültürümüzü canlı tutmaya çalışıyoruz.  Zaten tümü kadınlardan oluşan erbane grubu ile başladık çalışmaya. Kendimizi geliştirdik, keman, bağlama ve gitarı da ekledik buna. Biz yine Erivan radyosunun arşivini geliştirip bir kez daha ortaya çıkarmak istiyoruz. Şimdi onun için çalışıyoruz. Grubumuzun adı Özgür Ritimler Kolektifi ve 10-12 kişiden oluşuyor. Kaybolmakla yüz yüze olan kültürümüzü geliştirmek istiyoruz ve kaybolmasına izin vermek istemiyoruz. Çalışmalarımız mevsimlere göre değişmiyor sürekli olarak devam ediyor. Şu andaÖzgür Ritimler Kolektifi ve çocuklardan oluşan Koma Sorjiyan var. Yine sanatçı Şêrzad da burada” şeklinde konuştu. 

 

‘Kürt halkı dili ve kültürüne sahip çıkmalı’

 

Önümüzdeki süreçte sadece kadınlardan oluşan bir grup için hazırlandıklarını söyleyen Sevda, “Batman’da kadınlardan oluşan bir grubun kurulmasını istiyorum. Erbane, gitar, keman ve bağlamadan oluşan bir grup düşünüyoruz. Bunun dışında farklı programlar oluyor ve oralara gidiyoruz. Önümüzdeki süreçte bir koro ve çocuk grubu oluşturacağız. Bunun dışında da programlarımız olacak. Halk kendi dil ve kültürü ile ayakta kalabilir. Her insan ve genç de böyle düşünüyor. Eğer birlikte dil ve kültürümüze sahip çıkarsak kimse bizi asimile edemez. Kürt halkının çok cesur olduğuna inanıyorum. Beritan, Zilan, Atakan Mahir bunun örnekleridir.  İnanıyorum her Kürk genci de böyle cesur. Bizler Kürt halkının kendi kültür ve diline sahip çıkmasını istiyoruz” dedi.