TJA aktivisti: Toplumu kadın gücü değiştirecek!

  • 09:04 18 Kasım 2024
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Kadınların bir yıl içerisinde yürüttüğü mücadeleye ve 25 Kasım’a doğru giderken nasıl örgütlendiklerine dair konuşan TJA aktivisti Dilan Geyik, “Geçtiğimiz 25 Kasım’dan bu yana mücadelenin nabzı yükseldi. Saldırılara karşı çözüm direnişte ısrardır. Toplumu değiştirecek ve dönüştürecek güç kadın gücüdür. Birbirimizin mücadele gerekçesiyiz 25 Kasım’da Taksim’de buluşalım” dedi. 
 
Kadın özgürlük mücadelesi her geçen gün bütün saldırılara karşı kararlılıkla, isyanla büyüyor. 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacak diyerek mücadele eden kadınlar bir araya gelerek ortak mücadele ile öz savunmasını örgütlüyor. Kürt kadın hareketinin yaratıcısı olduğu ve ortak kadın mücadelesinin sloganı haline gelen “jin jiyan azadî” her alanda yükselmeye devam ediyor. Büyüyen kadın mücadelesinin ışığında Tevgera Jinên Azad da (TJA) “Erkek devlet şiddetine karşı Jin jiyan azadî” sloganı ile 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü karşılıyor. 
 
TJA aktivistlerinden Dilan Geyik, önceki yıldan bu yana yürüttükleri mücadeleye ve 25 Kasım’a nasıl bir ruh ile gittiklerine dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Kadın bilincini açığa çıkartmaya çalıştık’
 
Dilan Geyik, “Geçtiğimiz 25 Kasım’dan bu yana mücadelenin nabzı yükseldi ama buna karşı şiddetin boyutu da çeşitlenmeye başladı. İktidarın yaşamın her alanında mücadele eden kadınları gözaltı ve tutuklamalar ile geriye düşürmeye çalıştığını, failleri de cezasızlık yoluyla cesaretlendirdiğini gördük. Kadınların nasıl doğum yapması gerektiğine kadar karışan bir erkek-devlet aklı gördük. Tüm saldırılara karşı bizim TJA olarak mücadelemiz sürdü. Bu mücadelelerimizden biri Avrupa’da, Türkiye’de, Kürdistan’da gerçekleştirdiğimiz özgürlük okumaları oldu. Bu okumalar ile İmralı üzerinde kurgulanan tecridin topluma nasıl sirayet ettiğine dair tartışmalar gerçekleştirdik. Hem tecrit hem de özel savaş politikaları ile alakalı atölyeler, kadın buluşmaları gerçekleştirdik. Kadınların özel savaş politikalarına nasıl maruz kaldığına dair tartışmalar düzenledik. Her gün maruz kaldığımız şiddeti tanımlamaya çalıştık. Saldırılara karşı mahalle örgütlenmeleri ile kadın bilincini açığa çıkartmaya çalıştık” dedi. 
 
Kadın koalisyonu oluşturulması tartışılıyor
 
“Gülistan Doku, Fatma Altınmakas, Saralar, Nagihan Akarsel bizim hem mücadele dayanağımız hem de mücadele gerekçemiz” diyen Dilan Geyik, yürüttükleri Kürt kadın özgürlük mücadelesinin dayanaklarını ve gücünü nereden aldığına da değindi. Dilan Geyik, “Toplumla birlikte kendini özgürleştirmeye çalışan ve bunun mücadelesini yürüten her kadın bizim mücadele gerekçemiz. 21’nci yüzyıl kadın yüzyılı olacak diye bir hedefimiz var. Özgür kadınla birlikte özgür toplumu inşa edeceğimizi savunuyoruz. Türkiye feminist hareketi ile kadın hareketi ile bir araya geldiğimizde bu zeminlerde tartışma yürütüyoruz. Bu zamana kadar Türkiye feminist hareketi ile kadın hareketi dayanışma ile örgütlenen bir yapı vardı bu süreçten sonrası için konuşulan şey ortak mücadele hattını konuşmak, kadın koalisyonunu oluşturmak. Kayyım atamalarından sonra feminist çevreden arkadaşlarımız kentlere ziyaretlerde bulundular. Bunun devamında toplantılar gerçekleştirdik ve beraber atölyeler planlayarak ortak zeminleri yaratmaya çalışıyoruz. Süreci dayanışmadan çıkartıp ortak mücadele hattını tartışıyoruz. Bir araya gelişlerimiz önemli, çünkü kadınların ortak bir çözüme ihtiyacı var” dedi. Dilan Geyik, “İktidar örgütlü kadını tehdit olarak görüyor” vurgusu yaptı. 
 
‘Özgür kadınla özgür topluma erişmeyi hedefliyoruz’
 
Kadınlara ve gençlere yönelik en büyük saldırılardan biri olan özel savaş politikalarına değinen Dilan Geyik, özel savaş ile amaçlanana ve buna karşı kadınların gerçekleştirdiği öz savunmaya dikkat çekti. Dilan Geyik, şöyle dedi:“Ahlaki ve politik toplumu hedefliyoruz. Bu hedefi gerçekleştirme yolculuğumuzda özel savaş politikaları ile karşılaşıyoruz. Özel savaş politikaları uyuşturucu, fuhuş aracılığıyla bireyi mücadeleden geri çekerek zihnini uyuşturmaya çalışıyor. Özel savaş en çok kadınlar ve gençler üzerinde uygulanıyor. Örneğin Hakkari’de kolluğun desteğiyle organize olan bir fuhuş çetesi vardı bunu açığa çıkarmaya çalışan özgür basın çalışanı bir kadın hedef gösterildi ve aile tehdit edildi. Diğer yandan ‘güvenlik sorunu’ denilerek Dêrsim’de ve birçok bölgede gözetim kuleleri ile etraf sarılırken Gülistan Doku’nun yıllardır kayıp olmasından bu iktidar sorumlu. Fatma Altınmakas’ın kendi anadilinde ifade veremediği için katledilmesinden yine bu iktidar sorumlu. Bunların hepsi uygulanan özel savaş politikalarının sonucudur. Bunun için 25 Kasım’ı öz savunma ile karşılıyoruz. Bunun için saldırılara karşı ilk savunmanın kadının kendi kimliğini fark etmesinden geçtiğini söylüyoruz. Kadın kendini tanımlamaya başladığında kendisi ile birlikte dünyayı tanımlamaya başlar. Kendi tanımlamasını yapan kadın şiddet biçimlerinden arınmaya başlar. Özel savaşa karşı kendini tanımlayan kadınla özgürlük mücadelesini örgütlemeye çalışıyoruz. Özgür kadınla özgür topluma erişmeyi hedefliyoruz.”
 
‘Birbirimizin mücadele gerekçesiyiz 25 Kasım’da Taksim’de buluşalım’
 
Kadınların isyanını yükselttiği “Jin jiyan azadi” sloganın evrenselleştiğinin altını çizen Dilan Geyik, 25 Kasım şiarlarını “Erkek devlet şiddetine karşı jin jiyan azadî” olarak belirlediklerini ifade etti. Dilan Geyik, “Kadın, yaşam ve özgürlüğün bir arada olması gerektiği biri olmadan diğerinin bir anlamının olmadığı görüldü. Diğer yandan da ‘jin jiyan azadi’ çok fazla hedef haline geldi. 25 Kasım’ı örgütlerken hem özel savaşı hem tecridin boyutlarını konuştuğumuz ev ziyaretleri gerçekleştiriyoruz ve tecridin kadınlar üzerindeki etkisini konuşuyoruz. Kadın üniversiteleri, pembe otobüsler İmralı’da başlatılan tecridin kadınlar üzerinde nasıl uygulanmaya çalışıldığını gösteriyor. Kadın karşıtlığı üzerinden faşizm geliştiriliyor. Saldırılara karşı çözüm direnişte ısrardır. Toplumu değiştirecek ve dönüştürecek gücün kadın gücü olduğuna inanıyoruz. Kadının özne olmadığı bir alan kalmayana kadar mücadele edeceğiz. 25 Kasım’da da kadınlarla sokaklarda buluşmayı hedefliyoruz. Birbirimizin mücadele gerekçesiyiz 25 Kasım’da Taksim’de buluşalım” çağrısı yaptı.