HABER MERKEZİ - Kadına yönelik artan şiddet ve katliamlara ilişkin hiçbir tedbir almayan iktidarın politikaları, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğünün önemi ve kadınları AKP iktidarı konusunda uyarısını bir kez daha gündeme getirdi. Abdullah Öcalan yıllar önce, “AKP kadınlar için de büyük bir tehlikedir. Kadınlar şimdi buldukları özgürlük kırıntılarını bile arar hale gelebilirler” demişti. 

 

Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamları gündemden düşmüyor. Temmuz ayında JINNEWS’in kadına yönelik hazırladığı şiddet çetelesine göre 31 kadın ve 4 çocuk katledilirken, 12 kadın ve 5 çocuk ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Ağustos ayında ise hemen her gün kadınlar katledildi. Sadece son  bir hafta içerisinde katledilen kadınlar, şiddetin boyutunu bir kez daha göz önüne serdi. 18 Ağustos’ta Şırnak’ın Uludere ilçesinde kaybolan ve 20 Ağustos’ta cenazesi bulunan Firdevs Babat’ın Ahmet Babat tarafından korucu silahı ile katledildiği ortaya çıktı. 24 Ağustos’ta da bu kez Şırnak’ın İdil ilçesinde Leyla Karaaslan ve 3 kızı, Hasan Karaaslan tarafından katledildi. 

 

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme

 

Son birkaç gün içerisinde yaşanan kadın katliamlarına karşı açıklama yaparak tepki gösteren kadınlar, katliamların AKP-MHP iktidarının politikalarından kaynaklı olduğunun altını çizdi. İstanbul Sözleşmesi’nden AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan bir kararname ile çekilmenin katliamların önünü daha fazla açtığı bir kez daha dile getirildi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın değerlendirmeleri gündemde

 

Kadınlar, işlenen katliamlara karşı mücadelelerini yükseltme mesajları da verirken, sorunun çözümü için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğüne ilişkin yaptığı değerlendirme ve öneriler de bir kez daha gündeme geldi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan, çözümlemelerinde, kitaplarında, savunmalarında ve avukatlarla yaptığı görüşmelerde kadın özgürlüğünün öneminin hep altını çizdi. Abdullah Öcalan, kadınlara yönelik şiddet ve kadınların katledilmesine karşı tavrını, tutumunu çok açık bir şekilde dile getirdi. 

 

AKP zihniyeti uyarısı

 

AKP iktidarının zihniyetine ilişkin uyarıda bulunan ve kadınların dikkatli olmasını söyleyen Abdullah Öcalan 2010 yılında şunları dile getirmişti:  “AKP kadınlar için de büyük bir tehlikedir. Kadınlar şimdi buldukları özgürlük kırıntılarını bile arar hale gelebilirler. Adıyaman'da Menzil tarikatı etkilidir, burada bir kız çocuğu diri diri gömülüyor, bu recm'den de daha tehlikelidir. İşte AKP'nin zihniyeti budur. Diri diri gömülmede yavaş yavaş toprağı yutar ölürsün, oysa recm'de en azından nefes alabiliyorsun. Yine gazetelerde her gün kadınlara yönelik şiddet haberleri var. İşte adam sokak ortasında kadını bilmem 'beni sevmedin' diye öldürmüş, başka bir yerde kulak kesmiş, burun kesmiş, bunların hepsi bu zihniyetin tezahürüdür. İşte bunun için diyorum; felsefe temelinde yaklaşın, felsefik çalışmalar yapın, tartışın, örgütlenin. Bunları, bu zihniyeti ancak bu şekilde durdurabilirsiniz. Yoksa varacağınız son budur, şimdiki sınırlı özgürlükleri bile kaybedersiniz.”

 

‘Kadın bu kadar alçakça öldürülemez’

 

İmralı Heyeti ve devlet yetkilileri arasında 2013 yılında başlatılan ve 2015’te AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Çözüm süreci buzdolabında” sözleri ile sona eren görüşmeler esnasında sık sık kadın özgürlüğünün altını çizen Abdullah Öcalan, görüşmelere kadınların katılımında ısrar etmiş ve kadınların sözünün olmadığı bir masanın kurulamayacağının hep altını çizmişti. 7 Şubat 2014’te İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmede  erkek zihniyetinin sonucu olarak yaşanan kadın katliamlarına dikkat çeken Abdullah Öcalan, “Her gün kadın cinayetlerini vahşet boyutunda yaşıyoruz. Her gün onlarca kadın öldürülüyor. Bu ölümler savaştan daha beterdir. Bu devletin güvenliği meselesidir. Kadın bu kadar alçakça öldürülmez, bu ülkenin vatandaşı bunu kabul edemez. Ama kadının dört tarafı zincirle bağlanmıştır adeta. Biz bunu yırtmadan sosyalist olamayız, siyaset yapamayız. Kadını özgürleştiremeyen devrim, devrim değildir. Kadını örgütleyemeyen örgüt, örgüt değildir. Bunu bilince çıkarmak gerekir” diye belirtmişti. 

 

‘Erkeklere güvenmeyin’

 

2015 yılında kadınlara ilişkin 8 Mart’ta gönderdiğini mesajında da yine önemli vurgular yapan ve “Benim için kadın özgürlüğü her şeyden daha önemlidir. En güzel kadın, hayatı özgür yaşayan kadındır” diyen Abdullah Öcalan devamla, “Hiçbir çirkinlik köle kadınla ve tahakkümcü erkekle birleşmek bütünleşmekten daha alçak ve iğrenç olamaz. Yine hiçbir birlik ve bütünlük özgür kadınla ve tahakkümü yenmiş erkeklikle yaşamaktan daha değerli güzel ve doğru olamaz. 30 yıldır en önemli destekçilerim kadın arkadaşlardır. Benim kadınla diyalogum, sözleşmem önemlidir. Siz kadının toplumsal sözleşmesini geliştireceksiniz. Erkeklere güvenmeyin. Erkek dogmatiğini yıkın. Kadınlığınıza güvenin. Eşitlik ve özgürlük kadın meselesiyle sağlanır. Bu nedenle bizim devrimimiz kadın devrimidir. Kadın olmadan yaşam olmaz. Özgürlük olmadan etik ve estetik olmaz. ‘Kadın etiği’ dediğim şey kadınının karar verme gücüdür. ‘Bir kadını alma’ ya da ‘kızını verme’ kabul edilemez. ‘Ben benim’ diyeceksin. ‘Ben kimsenin değilim.’ Kadın kocasının eşi, babasının kızı ya da abisinin kız kardeşi değildir, olmamalıdır. Kadın kendisi olmak durumundadır. Bunun formülü tutkuyla çalışmaktır, yoğunlaşmaktır, karanlığı aydınlatmaktır. Erdoğan ‘3 çocuk, erken evlilik’ diyor. O da bilinçli olarak söylüyor, ben de bilinçli olarak söylüyorum. İki anlayış çatışıyor. Bakalım o mu kazanır, biz mi kazanırız göreceğiz. Benim buradaki demokratik çözüm başlıklarımda da kadın özgürlüğü birinci maddedir. Anlamıyorlar. 'Bunun demokratik çözümle ne alakası var' diyorlar. Ben net konuşuyorum. Kadın özgürlüğünün demokratik çözüm ile ilişkisi nettir. Daha önce de söyledim, bu kadar kadının öldürüldüğü bir ülkede, ben bu devlete üye olmam. Çözüm; kadının eşitlik, özgürlük hukukuyla beraber olur. Kadın hukuku-özgürlük hukuku benim için esastır” ifadelerini kullanmıştı. 

 

'Kadın Kurtuluş İdeolojisi' vurgusu

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden beri avukatları ile görüştürülmüyor. Cezaevlerinde Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için yapılan direnişler sonucu tecrit kısmi olarak kırılmış, avukatları ile birkaç görüşme yapabilmişti. Abdullah Öcalan’dan 17 aydan bu yana ise hiçbir haber alınamıyor. Ancak Abdullah Öcalan avukatları ile yaptığı her görüşmede kadınların ideolojik olarak gelişmelerinin ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Abdullah Öcalan, kadınların özgürleşmeleri ve ideolojik olarak derinleşmelerinin önemini vurgulamak için avukat görüşlerinde sürekli şu noktalara vurgu yaptı: “Kadınlar özgürleşmek için Kadın Kurtuluş İdeolojisi'nde derinleşmeliler, ideolojik güç olarak var olabilmeliler. Erkeklere karşı alacakları çok yol var, erkeğe fazla güvenmemeli. Kadın kendi bağımsızlığını koruyacak. Kadının özgürlüğünden korkmamak gerekir. Ben kadınla böyle yoldaşım. Bu bir güç, inanç meselesi. Kadın yoldaşlarımın bana ilişkin emeklerine böyle karşılık veriyorum. Bilmelerini istediğim en önemli hakikat, onların savaşın da barışın da kaderini belirleyecek kadar güçlü olmaları gerektiğidir. Sevginin işçisi olarak tanımlıyorum kendimi. Sizler için yaşıyorum. Sizlerin özlemleri yaşam gerekçemdir, sizinleyim. Kazanılacak özgür bir dünya var, kazanılacak özgür bir yaşam var. 21. yüzyılın ideolojisi kadın özgürlüğüdür. Kendini bıçaklamak, yere atmak bunlar rezalet! Tek kurtuluş özgürlüktür.”