Yara Kendeş

 

KOBANÊ - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik artan saldırılarına ilişkin değerlendirme yapan Avaşîn Misto, başta kadınlar olmak üzere tüm toplumun savunması için eğitimle bilinçlenme çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyledi. 

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları son zamanlarda yoğunlaşarak devam ediyor. Saldırılara karşı ise başta kadınlar olmak üzere halk da Demokratik Ulus sistemini inşa çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. 

 

Fırat Bölgesi Demokratik Toplum Akademisi Yönetimi’nden Avaşîn Misto, giderek artan saldırılar, buna karşı halkın direnişi ve toplumu nasıl bilinçlendirmeye çalıştıklarını anlattı. 

 

‘Halkı göç ettirmek istiyor’

 

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara dikkat çeken ve nasıl bir savaşın yürütüldüğünü değerlendiren Avaşîn, “Savaşı her boyutu ile ele almış olursak, yüzyıllardır devam ediyor bu. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye’de hali hazırda Türk devleti tarafından ağır saldırılar gerçekleştiriliyor. Türk devleti önceki süreçlere göre daha fazla saldırıyor ve farklı yöntemler kullanıyor. O derece artık bölgeyi toplarla bombalıyor. Toplum içerisinde karışıklık yaratıyor. Bu şekilde yaptığı saldırılarla halk içerisinde korku geliştirmek istiyor ve böylelikle başka yerlere gitmelerini sağlamak istiyor. Halkı göç ettirmek istiyor.”

 

Akademi ve okulların hedef alınması…

 

Türkiye’nin yaptığı saldırılarla başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere topluma karşı insanlık suçu işlediğini dile getiren Avaşîn şunları söyledi: “Özellikle bölgedeki kadınlar hedef alınmaya devam ediyor. 10 yıldır burada bir kadın devrimi gerçekleşti ve kadınların aynı zamanda egemen erkek zihniyetine karşı mücadelesi sürüyor. Önderliğimizin düşünceleri ile gerçekleşen bu devrimi en çok da Türk devleti hedef alıyor. Kadınlar hedef alınıyor. Son saldırılarda da kadınlar hedef alındı, katledildi. Türk devleti insansız hava araçları ile saldırılarını okul, akademi, yerleşim yerleri ve bilimsel çalışmaların yapıldığı merkezleri hedef almaya kadar vardırmış durumda. İşgalciler, bilinçlenen kadınlardan korkuyor. Kendilerini ideolojik olarak geliştirmek isteyen kadınlar topluma da öncülük ediyor. Bu yüzden de Türk devleti onları hedef alıyor. Çünkü kadınlar bir şeyleri yarattığında ortaya çıkardığında bunu topluma da anlatıyor, tanıtıyor.”

 

‘Kadınlar, gençler, öğrenciler duyarlı olmalı’

 

Toplumun eğitimi konusunda önemli bir rol üstlendiklerini dile getiren Avaşîn, “Büyük bir sorumluluk yükleniyoruz ve kafamızı yoruyoruz, yoğunlaşıyoruz. Önderliğin tarihsel anlatımları doğrultusunda ulus devlet gerçekliğini ve hakikati ortaya çıkarmak, anlatmak istiyoruz. Bu temelde yürütülen savaşı anlatmaya çalışıyoruz, bu sorumluluğu üzerimize almışız. Devrimci halk savaşı stratejisi nasıl yürütülür, nasıl örgütlenir bunun üzerinde yoğunlaşıyoruz.  Önderlik, devrimci halk savaşını ‘gerçek zaferin kendine ve halkının öz gücüne inanmak’ olarak ele alıyor. Bunun için özellikle, kadınlar, anneler, gençler ve öğrenciler duyarlı ve hazır olmalı, kendi çevrelerini de bu temelde bilinçlendirmeli” ifadelerini kullandı. 

 

Toplum özgürleşinceye kadar…

 

Kadınlarla birlikte tüm toplumu eğitimle bilinçlendirmenin daha da önemli hale geldiğini söyleyen Avaşîn, saldırıların yoğunlaştığı bu süreçte bunun en önemli ihtiyaç ve gereklilik olduğunu, bunu da aralıksız sürdürdüklerini vurguladı. Türk devletinin Demokratik Ulus Projesi’ni ortadan kaldırmak istediğini kaydeden Avaşîn, Fırat Bölgesi olarak tüm kurum ve kuruluşlarda yine halk arasında eğitim çalışmaları başlattıklarını dile getirdi. Avaşîn, “Türk işgalciliğinin son bulması, hayallerinin gerçekleşmemesi için, kadınlar ve toplum özgürleşinceye kadar mücadele edeceğiz” diye konuştu.