BİTLİS / URFA - "Sömürgeciliğe Karşı Toplumsal Özgürlük" şiarıyla gerçekleştirilen şölenlerde, Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile kenetlenme mesajı verildi. 

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi öncülüğünde “Sömürgeciliğe Karşı Toplumsal Özgürlük” şiarıyla 22 Ağustos’a kadar 38 kentte gerçekleştirilecek halk şölenleri bugün de sürdü. Bitlis ve Urfa’da düzenlenen şölenlerde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride dikkat çekilerek, selam gönderildi. 

 

Bitlis

 

Bitlis’in Tatvan ilçe merkezindeki bir çay bahçesinde yapılan şölene, HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ile çok sayıda kişi katıldı. Yoğun katılım gösterilen şölen, sanatçıların seslendirdiği stran ve halaylar ile başladı.

 

‘Düşen Kobanê değil barbarlık oldu’

 

Daha sonra söz alan Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Kürt halkının anadili, kültürü ve özgürlüğü için 38 yıl önce başlattığı direnişin önemine değinerek konuşmasına başladı. Dersim, “38 yıl önce işgale ve sömürüye karşı bir mücadele başladı. Bu direniş ilk değildi, 29 kez Kürtler işgale ve sömürüye karşı dil, kültür, kimlik ve özgürlükleri için başkaldırıp direniş sergilediler. Bu direnişin içerisinde Şeyh Sait de Kürtlerin özgürlüğü ve kimliği için direndi. Bugün Kürtlere saldırılarla 100 yıldır, Kürtlerin her zaman egemenlikler altında olmasını istiyorlar. 100 yıl önce nasıl Lozan’da Kürdistan’ı dört parçaya ayırdılarsa bugün de ne zaman Kürtler bir kazanım elde etse saldırıyorlar. Rojava’nın nasıl bir direnişle başarıya ulaştığını biliyoruz. Ama Arap, Fars ve Türk devleti bugün bir olup Rojava’ya saldırıyor.  2014’te de Kürtlere saldırarak, ‘Kobanê düşecek’ dediler. Ancak düşen Kobanê değil barbarlık oldu. Barbarlığa karşı Kürt halkı, Kürdistan’ın dört parçasında bir olup direndi” sözlerini kullandı.

 

‘Asla geri adım atmayacağız!’

 

Öte yandan Rojava’ya dönük yeni saldırı gerçekleştirildiğini ifade eden Dersim, “Dün yine Türkiye’nin saldırıları sonucu bir çocuk öldü, dört kişi yaralandı. Bu ilk saldırı değil ama bizler artık bu saldırıları kabul etmiyoruz. Kimse Rojava Devrimi’ni yıkamaz ve kazanımlarını ortadan kaldıramaz. Tüm dünya devrimcileri gelip Rojava’da barbarlığa karşı Kürtlerin saflarında yer aldı. Kürtler özgür olmadan, Ortadoğu’da yaşayan hiçbir halk özgür olamaz. Kürtler 50 yıl önce bu direnişe başladı. O güne kadar tanınmayan Kürt halkı bugün ABD, Rusya Türkiye ve Avrupa’nın siyasetini belirliyor. Elbette ki büyük bedellerle bugüne geldik. Bu kadar bedel sonrası elde edilen kazanımlara karşı yapılan saldırılara karşısında da asla geri adım atmayacağız. Gücümüzü halkımızdan ve örgütlü yapımızdan alıyoruz. Çünkü haklıyız, kazanacağız” dedi.

 

Büyük bir ilgi gösterilen şölen, halaylar ile sona erdi.

 

Urfa

 

Urfa Barosu Hizmet Binası’nda bulunan Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen şölene ise HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ile Ömer Öcalan, Urfa Barış Anneleri Meclisi, DBP Parti Meclisi (PM) üyesi Salih Mevalî’nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başlayan şölende konuşan DBP PM üyesi Salih Mevali, savaş ve sömürgeciliğe karşı sunum yaptı. Ardından tutuklu bulunduğu Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren DBP eski PM üyesi Mehmet Candemir'i andı. 

 

‘Özgürlük mutlaka gelecek…’

 

Savaş ve sömürgeciliğe karşı bir direniş geleneği olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan HDP Urfa İl Eşbaşkanı Aliye Kızıldamar, Kürt halkının dostları ile daima direndiğinin altını çizdi. Demans hastası Kürt siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk'un tahliye edilmemesini “hukuksuzluk” olarak değerlendiren Aliye, "Kadınlar her gün hukuksuzluklara maruz kalıyor. Emine Şenyaşar, adliye binası önünde 527 gündür adalet bekliyor. Bu ülkede hukuk, Emine annenin gözyaşlarında saklıdır. Bu hukuka ne denir? Kürtler kendini yönetmesin diye her şey yapılıyor. 19 Ağustos 2019’da halkın iradesi olan belediyelere kayyım atandı. Bu yaşananlara karşı direniş her geçen gün büyüyor. Özgürlük mutlaka bu topraklara gelecek" cümlelerini kullandı. 

 

Konuşmaların ardından savaş ve sömürgeciliğe karşı hazırlanan sinevizyon gösterisi yapıldı.

 

‘Kürtler ve dostları savaş istemiyor’

 

Daha sonra söz alan HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan da, Kürt halkının maruz kaldığı haksızlıklara karşı her zaman direndiğine dikkat çekti. Ömer, "Kürt halkının tarihinde direniş önemli bir yer tutar. Kürtler her zaman inkar edildi, asimilasyon dayatıldı. Bu zor bir dava ve çok bedel istiyor Rojava’yla savaşanların tahammülsüzlüğü Kürt olmaları. Kobanê halkının kendi dili, statüsü ile yaşamaya hakkı yok mu? ‘Kürt statüsünü kabul etmeyiz’ diyorlar. Kürtler ve dostları savaş istemiyor. Bu halkın duruşu kabul edilmeli. Kürtlerin dostları da var. Özgürlük hareketiyle evrensel bir siyaseti, iddiaları var. Bütün halklara demokrasi için bedel veriyor. Bu halkın gençleri bunun için yaşamını yitiriyor. Onların mücadelelerine sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.

 

‘Kobanê halkı ile kenetlenmeliyiz’

 

Savaşa karşı duracaklarının mesajını veren Ömer, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırıya karşıyız. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Onurlu bir barış için savaşın son bulması gerek. Kimse savaşı sevmez. İddiamız büyük. İktidarlarını sürdürmek için kan döküyorlar. Buna karşı Kobanê halkı ile birlikteyiz. Kobanê halkı ile kenetlenmemiz gerek. Onurlu bir barış için mücadelemizi büyüteceğiz. Zafer halkların olacak."

 

‘Bijî Serok Apo’ sloganları yankılandı

 

Coşkuyla geçen şölen, Hozan Şervan'ın seslendirdiği stranlar ve çekilen halaylar ile son buldu. Halayların çekildiği esnada ise sık sık, " Bijî berxwedana Rojava", "Bijî berxwedana zîndana" ve "Bijî Serok Apo" sloganları atıldı.