Dokuz kelepçe takılan tutsak annesi: Sesimiz duyulsun artık
- 10:31 17 Ağustos 2022
- Güncel
Gülistan Dursun
İSTANBUL - Adalet Nöbetlerine dönük saldırıda polisin ellerine dokuz plastik kelepçe taktığı ve o şekilde saatlerce beklettiği tutsak yakını Cemile Karakaş, yaşadığı işkenceyi anlatarak mücadelede kararlılık mesajı verdi.
Hasta ve infazları yakılan tutsakların serbest bırakılması ve cezaevinde artan hak ihlallerinin son bulması talebiyle tutsak aileleri tarafından başlatılan Adalet Nöbetleri Diyarbakır, Van, İzmir ve İstanbul’da aylardır devam ediyor. İstanbul’da tutsak yakınları ilk olarak İstanbul’da “Hapishanelerde Ölüm İstemiyoruz, Yaşamı Savunuyoruz” diyerek İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde ve “Ölümlere izin vermeyeceğiz” sloganıyla da Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde bir aylık nöbet eylemi gerçekleştirmişti. Tutsak yakınları Mart ayında eylemlerini Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önüne taşıdı. Ailelerin eylemleri o tarihten bu yana Kağıthane Kaymakamlığı tarafından engelleniyor.
Nöbet kararlılıkla sürdürülüyor
Aileler tüm engellemelere rağmen büyük bir kararlılıkla nöbet eylemlerini gerçekleştirecekleri alanda bir araya gelmeye devam ederken, defalarca polis işkencesi ile gözaltına alındı. Aileler son olarak da nöbet eylemlerini ilçelerin meydanlarına taşıma kararı aldı. Esenyurt ve Şirinevler ilçelerinde aileler engellemeleri tanımayarak nöbetlerini tuttu.
Eline 9 plastik kelepçe takıldı
Şirinevler Meydanı’nda gerçekleştirmek istedikleri eyleme yapılan saldırıda polis, Afyon T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Xemgin Karakaş’ın annesi Cemile Karakaş’ın eline 9 tane plastik kelepçe taktı.
Taciz faili polis bu kez anneyi taciz etti
Eylem alanında dikkat çeken detaylardan biri de daha önce bir gözaltı esnasında bir kadını taciz eden ve kadınların teşhir edip suç duyurusunda bulunduğu İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nde Güvenlik Şube Müdürü olan Muhammed Hanifi Zengin’in de alanda olmasıydı. Fail polis Cemile’nin kafasını bastırarak uzun süre yerde nefessiz bırakmaya çalıştı.
Cemile, o güne dair detayları ajansımıza anlattı.
Oğlu işkence gördü, kulak zarı patladı
Oğlunun haksız bir şekilde dört yıldır tutsak edildiğini söyleyen Cemile, Afyon’a sürgün edilen oğlunun çeşitli işkencelere maruz kaldığını ifade etti. Cemile, sürgün sırasında oğlu Xemgin’in gardiyanlar tarafından boynuna kemer geçirilerek saatlerce işkenceye maruz kaldığını, işkence sonucu kulak zarının patladığını da sözlerine ekledi. Tutsakların bilinçli bir politika ile ailelerinden uzak cezaevlerine sürgün edildiğine dikkat çeken Cemile, “Her iki tarafın da zorluk yaşaması için bizden uzaklaştırdılar. Bu hem maddi hem de manevi boyutta da insanı yıpratıyor” şeklinde konuştu.
Aileler sesimizi duysun
Yaşanan işkenceler, hukuksuzlar ve tecrit halinin ortadan kaldırılması için tutsak yakınları ile Adalet Nöbeti tutuğunu hatırlatan Cemile, “Çocuklarımız bu işkencelere maruz kalmasın diye her hafta Adalet Nöbeti tutuyoruz. Ve tutmaya da devam edeceğiz. Bütün dünyaya sesimiz gidiyor, tutuklu ailelerine mi gitmiyor? Her hafta bize işkence uygulayarak gözaltına alıyorlar” diyerek diğer tutsak ailelerinin de eylemlerine destek sunmasını istedi.
Polis ‘devlet benim, gelip seni kurtarsınlar’ dedi
Haftalık olarak tutulan nöbet eyleminin 21’inci haftasında tutsak yakınları ile çok ağır işkencelere maruz kaldığını belirten Cemile, o güne dair şunları aktardı: “Bütün dünya şahit oldu yapılan işkenceye. Polis, benim elime dokuz tane plastik kelepçe taktı. Yüzümü yere yapıştırarak başımın üstüne ayağıyla bastı. Bana bu işkenceleri yaparken ‘Türkiye Cumhuriyetindeyim, devlet benim. Hadi seni kim kurtaracak, gelip kurtarsınlar seni’ sözlerini kullandı. Arabanın içerisinde işkenceye devam ettiler. Torunum yaşımda bir kadın polis saçlarımdan tutup defalarca kez başımı koltuğa vurdu.”
Doktor 9 kelepçeyi görmedi
Cemile, gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolüne götürüldükleri sırada polisin kelepçeleri çıkarmak istediğini ancak bu durumu kabul etmeyip doktorun yanına yapılan işkenceyi teşhir etmek için kelepçeli çıkmak istediğini de paylaştı. Cemile, doktorla olan diyaloğunu şu ifadeler ile anlattı: “Doktora, ‘eğer senin vicdanın varsa bana gerçek raporu vereceksin’ dedim. Bana ‘neyin var’ dediğinde dokuz kelepçeli olan elimi gösterdim. Bana ‘bir şey görmüyorum’ dedi. Ve bir rapor yazıp beni odadan çıkardı. Sağlık kontrolünden sonra bütün arkadaşların kelepçelerini çıkardılar, benimkini çıkarmadılar. Dokuz kelepçeyle ifadeye götürüldüm.”
Saatlerce dokuz kelepçeyle bekletildi
Kelepçelerden dolayı ellerinin şiştiğini ve morardığını paylaşan Cemile, 4 saatten uzun bir süre kelepçeli tutulduğunu kaydetti. “Nefesim kesiliyordu, kalbim sıkışıyordu. Daha sonra ellerimi iki kelepçeyle önden bağladılar” sözleriyle yaşadıklarını anlatmaya devam eden Cemile, “İfadem de bana ‘neden oraya gidiyorsun’ sorusu soruldu. Ben de ‘bir anne olarak Adalet Nöbetlerinde oğlumun hakkını arıyorum. Bu işkencenin artık son bulmasını istiyoruz’ cevabını verdim” şeklinde konuştu.
‘Mücadelem sürecek’
Cezaevlerinde artan şüpheli ölümlere de dikkat çeken Cemile, “Böyle bir adalet, böyle bir Türkiye Cumhuriyeti olur mu?” ifadeleri ile tepkisini dile getirdi. Yaşananlara her kesimin ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Cemile, “Annelerin bu çığlıklarını herkes duysun. Biz artık yeter diyoruz. Çocuklarımız suçsuz bir şekilde cezaevlerinde. Bütün katiller, tecavüzcüler hepsi dışarda, bizim çocuklarımız suçsuz. Bunun için bütün Kürt halkına, tutuklu ailelerine dünyaya sesleniyorum. Çocuklarımız serbest bırakılsın. Biz sadece adalet istiyoruz. Ve cezaevlerinden sağ çıksınlar, ölülerini istemiyoruz. Artık duymamazlıktan gelmesinler, duyarlı olsunlar ve bize destek olsunlar. Ne olursa olsun ben oğlum ve diğer tutuklu arkadaşları için mücadele edeceğim. Oğlum ve arkadaşları serbest bırakılıncaya kadar mücadelem sürecek” dedi.