Aysel’in bırakılmamasına tepki: Kürt kadınından intikam alınıyor

  • 09:03 14 Ağustos 2022
  • Güncel
 
DİYARBAKIR - Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un demans hastası olmasına rağmen tahliye edilmemesine tepki gösteren Rosa Kadın Derneği’nden Neslihan Çoban, durumu “Kürt kadınından intikam alma” olarak değerlendirdi. 
 
Kandıra 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk demans hastalığı ilerlemesine rağmen tahliye edilmiyor. Adli Tıp Kurumu (ATK) geçtiğimiz günlerde üçüncü kez Aysel  için “cezaevinde kalabilir” raporu verirken, önceki gün de Anayasa Mahkemesi (AYM) cezasının infazının ertelenmesi ve tahliye edilmesine yönelik tedbir talebinin reddi yönünde karar verdi. 
 
Aysel’in bırakılmamasına ilişkin tepkiler devam ederken, Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Neslihan Çoban konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Aysel’in durumu birçok hak ihlalini barındırıyor’
 
Aysel’e demas tanısı konulmasına rağmen hala cezaevinde tutulduğunu söyleyen Neslihan, cezaevinde bulunan diğer tutsaklar gibi Aysel’in de hak ihlallerine maruz kaldığını ve tedavisinin yapılmadığını söyledi. Aysel’in yaşam hakkının ihlal edildiğine işaret eden Neslihan, “Aysel Tuğluk’un durumu aslında birçok hak ihlalini içerisinde barındırıyor. Annesine yapılan zulümle beraber Aysel’in hafıza kaybı yaşadığını biliyoruz. Ama bu yaşananlarla beraber tedavi edilmeyerek, cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Evet bizler şuan Aysel Tuğluk’u gündeme getiriyoruz; çünkü şuan durumu kritik bir aşamada. Lakin Aysel Tuğluk gibi hasta tutsak listesinde yer alan diğer arkadaşlarımızı da gündeme getirmeye devam edeceğiz. Çünkü onların mücadelesiyle birlikte bizler bu aşamaya geldik” dedi.
 
‘Her platformda Aysel’in durumunu dile getiriyoruz’
 
“Aysel Tuğluk’un mücadelesini kendimize rol model aldığımız bir kurumuz” diyen Neslihan, Aysel Tuğluk’un insan hakları konusunda çok büyük bir figür olduğunun altını çizdi. Neslihan, “Bizler bulunduğumuz her platforma Aysel Tuğluk’un durumunu taşımaya çalışıyoruz. Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesinin suç olduğunu her yerde dile getirmeye devam ediyoruz. Aysel Tuğluk ve onun gibi hasta tutsakları tahliye etmeyen erkek yargı sistemini teşhir etmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Yaklaşık bir buçuk yıldır neredeyse her yerde eylemler ve etkinlikler oluyor. Ancak baktığımız zaman tüm bu eylem ve etkinliklere rağmen Aysel Tuğluk bırakılmıyor. Bu durumu devletin intikamvari ve iki yüzlü politikaları olarak ele alıyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Mücadeleci kadınlar her zaman direnmeye devam edecektir’
 
Aysel’in hastalığına rağmen tahliye edilmemesini iktidarın "Kürt kadınından intikam almak istemesi" olarak değerlendiren Neslihan, “Aysel Tuğluk gibi demans hastası olan Çevik Bir’in serbest bırakılması iki yüzlülüktür. Neden Kürtlere karşı ikiyüzlü politikalar uygulanıyor. Bu ikili bir hukuk işlediğinin bir göstergesidir. Bu iktidar muhalif kesimlere düşmanlık yapıyor. Kendi uydurduğu suçlar sonucunda intikam almaya çalışıyor, işkence yapıyor. Ancak biz biliyoruz ki Aysel Tuğluk gibi mücadeleci kadınlar her zaman direnmeye devam edecektir” şeklinde konuştu. 
 
‘Mücadeleyi taşımakla yükümlüyüz’
 
“Aysel Tuğluk’un hafızasıyız” sloganını çok anlamlı bulduğunu söyleyen Neslihan, sözlerini “Aysel Tuğluk kadın hak mücadelesinin, Alevi toplumun, barış mücadelesinin, eşbaşkanlık sisteminin kurumsallaşmasının ve uygulamanın hafızasıdır. Bundan kaynaklı bizler mücadeleyi ileriye taşımakla yükümlüyüz. İlgili kurumların Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsakları serbest bırakması gerekiyor” diyerek tamamladı.