DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 705’inci haftasında 15 Ağustos 1995’te Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı Gömeç köyünde kaybettirilen İbrahim Kartay’ın akıbetini sordu.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 705'inci haftasında Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde basın açıklama gerçekleştirdi. Eyleme Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER) ve Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) destek verdi.

 

Kayıp yakınları bu hafta 15 Ağustos 1995 tarihinde Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı Gömeç köyünde kaybettirilen İbrahim Kartay’ın akıbetini sordu.

 

‘Mücadeleyi sürdüreceğiz’

 

Açıklama öncesi söz alan İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyesi Yusuf Erdoğan, kayıp olgusunun Kürt meselesi ile ilişkili en önemli ve trajik olaylarından biri olduğunu söyledi. Yusuf, “Özellikle 90’lı yıllarda çeşitli biçimlerle kaybettirilen insanlarımızın akıbetlerine ulaşma noktasında devletin hala sorumlu bir biçimde adım atmadığını, hukuku işletmediğini görüyoruz. Biz son kayıplarımızın kemikleri bulunup aileye teslim edilinceye, failler bulup yargılanıncaya kadar burada yakınları ve annelerimiz ile mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘Evler yakılmaya başlanır’

 

Ardından ise İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Jiyan Ormanlı, İbrahim Kartay’ın hikayesini paylaştı. İbrahim’in 1965 Lice doğumlu ve Hani ilçesinin Gömeç köyünde ikamet ettiğini belirten Jiyan, çiftçilikle uğraşan İbrahim’in evli ve üç çocuk babası olduğunu kaydetti. Jiyan, 15 Ağustos 1994 tarihinde askerler tarafından İbrahim Kartay’ın ikamet ettiği köye baskın düzenlendiğini aktararak, “Askerler, köylüleri meydanda toplayıp onlardan köyü boşaltmalarını ister. Köylülerin eşyalarını almalarına izin verilmeden evler yakılmaya başlanır. Köylülerin geçim kaynağı olan hayvanlar da silahlarla taranarak öldürülür. İbrahim Kartay, diğer köylüler gibi köyü terk etmeye hazırlanırken askerler tarafından gözaltına alınır. Köy çıkışında eşini bekleyen Salime Çakır’a, İbrahim Kartay’ın gözaltına alındığı bilgisini köylüler verir” dedi.

 

İbrahim Kartay’dan bir daha haber alınamadı

 

Çocuklarıyla komşu köye sığınan Salime Çakır’ın, eşinden haber alma umuduyla 10 gün bekledikten sonra kayınpederi ile birlikte Hani’ye giderek Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğunu sözlerine ekleyen Jiyan, “Savcılıktan haber alamayan aile Hani Jandarma Karakolu’na gider. Karakoldaki yetkililer aileye ‘İbrahim Kartay’ın gözaltına alınmadığı’ cevabını verir. Bir süre sonra baba Kadri Kartay tekrardan karakola gider fakat karakoldaki kişiler tarafından kendisine ateş edilir ve oğluyla ilgili girişimde bulunmaması için tehdit edilir. Tüm bu nedenlerle ailenin girişimleri ve başvuruları sonuçsuz bırakılır. Gözaltına alındığı birçok kişi tarafından teyit edilen İbrahim Kartay’dan bir daha haber alınmaz” ifadelerini kullandı.

 

‘Adaletin sağlanmasını istiyoruz’

 

İbrahim Kartay’ın kaybedilişinin 27’nci yılında olduklarının altını çizen Jiyan, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Yargı makamlarının zamanaşımı hükümlerini faillerin soruşturulmasını ve yargılanmasını önlemek için kullanmaya son vermesini talep ediyoruz. İbrahim Kartay dosyasında hakikati açığa çıkartacak,  suçun tüm sorumlularını tespit ederek cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma başlatılmasını istiyoruz. İbrahim Kartay için ve tüm kayıplarımız için adaletin sağlanmasını istiyoruz!”

 

Açıklamanın ardından bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.