Ekim içeride annesi dışarıda eylemde: Sessizliği yıkmak gerek
- 13:03 12 Ağustos 2022
- Güncel
DENİZLİ - Tedavi hakkı engellendiği için 11 gündür Denizli T Tipi Cezaevi'nde açlık grevinde olan Ekim Polat’ın annesi Songül İlker de, cezaevi önünde oturma eylemi başlattı. “Bu sessizliği yıkmak gerek” diyen Songül, oğlu tedavi edilinceye kadar eylemi sürdüreceğini söyledi.
Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumu her geçen gün ağırlaşırken, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “Cezaevinde kalabilir” raporları ile de tutsaklar adeta ölüme sürükleniyor. Cezaevinde sağlık hakkına erişemeyen binlerce hasta tutsaktan biri de Ekim Can Polat. İstanbul İkitelli’de 2016 yılında gözaltına alınarak tutuklanan ve şu anda Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Ekim kalp, KOAH ve kemik erimesi hastası. Hipofiz hormon dengesizliğinden (büyüme hormonu) ötürü kanser ve felç riski yüksek olan Ekim, yürümekte zorlanıyor. Ekim’in annesi Songül İlker, oğlunun tedavisinin engellenmesi nedeniyle daha önce Adalet Nöbeti’ne de katıldı.
Açlık grevine başladı
Tedavisinin engellenmesi nedeniyle 11 gündür açlık grevinde olan Ekim, Akromegali (vücudun kemik ve dokularını etkileyerek anormal bir şekilde büyümesi) hastalığı ile de mücadele ederken, beynindeki tümörden dolayı ameliyat olması gerekiyor. Tedavi koşullarının sağlanmaması, artan baskı ve işkencelere karşı 2 Ağustos’ta açlık grevi eylemine başlayan Ekim, sağlık hakkına erişene kadar eylemini sürdüreceğini dile getiriyor.
‘Hasta tutsaklara sahip çıkılmalı’
Ekim’in annesi Songül de, başta oğlu olmak üzere tüm hasta tutsakların sağlık hakkına erişebilmesi ve insanca koşullarda yaşayabilmesi için 10 Ağustos’ta Denizli Cezaevi önünde oturma eylemine başladı. JINNEWS’e konuşan Songül, Ekim’in tedavisi sağlanıncaya kadar eylemini sürdüreceğini belirtti. Tek talebinin oğlu ve tüm hasta tutsakların tedavi hakkının sağlanması olduğunu vurgulayan Songül, “Hastaneye götürülüp cerrahi müdahale ile beynindeki tümörün alınmasını istiyoruz. Çünkü bütün organlara zarar veriyor. Görme kaybı var. İki kez kalp krizi geçirdi. İşkencenin de etkisi büyük tabii ki. Hastalığın verdiği zararlar bunlar. Oğlumun tedavisi başlayana kadar buradayım” dedi.
‘Bu sessizliği yıkmak gerek!’
Herkesin hasta tutsaklara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Songül, “Herkes hasta tutsakların sesini duymak zorunda. Bugün bu hasta tutsaklara sahip çıkmazlarsa, yarın kendileri çok daha ağırını yaşayacaklar. Bu sessizliği yıkmak, kırmak gerekiyor” sözleriyle seslendi.