Kadınlar kararlı: Mücadele ile Aysel’i çıkartacağız
- 09:08 10 Ağustos 2022
- Güncel
İSTANBUL - HDP’nin Kartal’da gerçekleştirdiği mitingde Aysel Tuğluk’un dev pankartını taşıyan kadınlar, “Aysel şahsında Kürt kadınlarına gözdağı vermeye çalışıyorlar. Kadınların mücadelesi ile Aysel’i çıkartacağız” diye seslendi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) "Çözüm Biz’de Savaşlara ve Sömürüye Hayır" şiarıyla 7 Ağustos’ta on binlerin katılımıyla Kartal Meydanı’nda miting gerçekleştirdi. HDP’nin Diyarbakır ve İstanbul’da gerçekleştirdiği mitinge katılan kadınlar, taşıdıkları dev Aysel Tuğluk pankartıyla damga vurdu. Mitinglerde, Kandıra 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutsak olan demans hastası Kürt siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk başta olmak üzere, cezaevlerinde “hukuksuz” bir şekilde tutulan hasta tutsakların serbest bırakılma çağrısında bulunuldu. Aysel’in dev pankartıyla katıldıkları mitinge damga vuran kadınlara mikrofon uzattık.
‘Aysel Kürt kadınlarının iradesidir’
Aysel başta olmak üzere tüm hasta ve siyasi tutsaklara selam gönderen HDP Gebze İlçe Eşbaşkanı Melike Aydın, Aysel’in Kürt kimliğinden dolayı hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu dile getirdi. Aysel’in Kürt kadınların iradesi olduğunu vurgulayan Melike, “Düşman hukuku uygulanıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Aysel Tuğluk ve onun gibi siyasetçilerden korktukları için serbest bırakmıyorlar. Biz de bunun için mücadele ediyoruz. Kadınlar olarak Aysel Tuğluk’un yanındayız. Aysel şahsında Kürt kadınlarına gözdağı vermeye çalışıyorlar. Ayrımcılık yapıyorlar. Bu Kürt düşmanlığıdır. Kadınları susturmak istiyorlar ama kadınlar olarak susmayacağız ve mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Mücadelesi alanda bizlerle’
Kadınların miting alanında Aysel’in dev pankartı ve hasta tutsaklara özgürlük talep ettikleri dövizler taşımasının önemine değinen Melike, “Aysel Tuğluk’u tutsak edebilirsiniz fakat binlerce Aysel Tuğluk buradadır. Aysel Tuğluk’un mücadelesini biz kadınlar devam ettiriyoruz. Aysel’in mücadelesi alanlarda bizlerle birlikte devam ediyor” dedi.
Kürt olmanın bedeli…
Aysel'in halkların vekili olduğunu belirten Kumriye Eroğlu ise ağır hasta olmasına rağmen cezaevinde tutulmasını büyük bir adaletsizlik olarak değerlendirdi. Aysel ve tüm hasta tutsakların derhal tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizen Kumriye, “Ülkemizde adaletin olmadığı aşikar ortada. Tarih boyunca Kürtler kimliklerinden dolayı sürekli baskı ve zulüm gördüler. Kürt bir kadın olarak bunlara şahit oldum. Bu ülkede kadın ve Kürt olmak seni potansiyel suçlu durumuna sokuyor. Hukuk bu ülkede işlemiyor. İkiyüzlü, sarayın kuyrukçuluğunu yapan bir yargı var. Saraylarında oturup halka hükmediyorlar, zulüm ediyorlar. Aysel Tuğluk başta olmak üzere bir sürü hasta siyasi tutsak var. Orada olmaması gereken bir sürü tutsak var. Aysel Tuğluk’un ve tüm hasta tutsakların serbest bırakılmasını istiyorum” sözleriyle seslendi.
‘Türkiye’nin ayıbı’
Aysel’in cezaevinde olmasının Türkiye’nin ayıbı olduğunu ifade eden Abide Bozcak da, iktidarın bu politikalarla Kürt halkına yalnızca baskı uygulamaya çalıştığını dile getirdi. Kürt halkının yıllardan beridir bu politikalara karşı büyük bir mücadele yürüttüğüne vurgu yapan Abide, “Kürt halkı yılmadı, yılmayacak. Ben ölsem de arkamdan gelecek nesil var. Bütün zindanların kapıları açılana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
Adil yargılanma ve yaşam hakkı talebi
Aysel’e haksızlık ve hukuksuzluğun en büyüğünün uygulandığını paylaşan Zuhal Kaygısız ise yaşananların hem Aysel’e hem de HDP’ye verilen acımasız bir ceza olduğu yorumunu yaptı. Aysel’e yaşatılan işkencenin insanlık ayıbı olduğunu vurgulayan Zuhal, “Hakkında ilk olarak tahliye kararı verilip ardından da başka bir cezadan dolayı hala yargılanması utançtır. HDP’nin düşüncesinde yol alanlar için uygulanan bir zulümdür, bunu kınıyoruz. Kadınlarla birlikte Aysel Tuğluk’un fotoğrafını taşıyarak Aysel’in yanında olduğumuzu, varlığına olan saygımızı ve bu duruma karşı olan duruşumuzu belirttik. Aysel Tuğluk bizim canımızdır. Tutsak olan bütün kadınlara özgürlük, adil yargılanma hakkı, yaşam hakkı talebimiz var” çağrısını yaptı.
AKP-MHP iktidarının özelde Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınlara karşı bir düşmanlık beslediğini ifade eden Gülsüm Çiftçi, iktidara karşı söylenen en ufak bir söylemde dahi toplumun cezaevine konulduğunu söyledi. Gülsüm, “Kürt kadınları, onlar karşısında her zaman cesur bir şekilde dik durdu ve asla geri adım atmadı. Saldırgan tutumları bundan dolayıdır. Aysel Tuğluk ve Figen Yüksekdağ bunlardan bazıları. Onlara cevap verdikleri için şu an cezaevindeler. Sadece kadınlar ve anneler dahi kalsa bu mücadeleyi kazanacağız. Kadınların mücadelesi ile cezaevlerinin kapılarını kıracağız. Aysel Tuğluk nezdinde bütün tutsakları serbest bırakacağız” sözleriyle kararlılıklarını dile getirdi.
‘Kadınlar mücadeleden vazgeçmeyecek’
İktidarın Kürt kadın mücadelesinden korktuğunun altını çizen Gülsüm, Kürt kadınlarının her daim iktidarın korkulu rüyası olacağını söyledi. Kürt kadınların her alanda mücadele yürüttüğünü aktaran Gülsüm, “Dağda, bayırda, çölde mücadele gösteren Kürt kadınları var. Örneğin kadın mücadelesi ile kazanılmış Kobanê var. Kadınlar mücadelesinden vazgeçmiyor, vazgeçmeyecek de” diye konuştu.
Aysel’in ve tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılması çağrısında bulunan Leyla Acar da, “Birçok insan suçsuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor. Kürt halkını savunmak kötü bir şey değildir. Aysel Tuğluk Kürt kimliğinden, mücadelesinden dolayı serbest bırakılmıyor. Aysel Tuğluk bizim için özel ve değerli bir insandır. Kürt kadınlarının, halkının öncüsüdür, bundan dolayı tutukladılar. Öncülerimizi zaten sürekli tutukluyorlar. Fikri ve düşünceleri için tutsak olan tüm tutsaklarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Buna karşı mücadeleye devam edeceğiz” sözleriyle seslendi.