HAKKARİ - Cezaevlerinde ağır hak ihlallerinin olduğuna dikkat çeken ÖHD’li Cevahir Ağralı, şüpheli ölümlerin sebebi olarak cezaevlerindeki baskı ve hak ihlali politikasını gösterdi.

 

Cezaevlerinde artan hak ihlalleri, başta hasta tutsakları etkiliyor. Sistematik olarak yaşam ve sağlık hakkı ihlali ile yüz yüze bırakılan hasta tutsakların sayısı, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Nisan ayında açıkladığı verilere göre 651’i ağır olmak üzere bin 517. Adli Tıp Kurumu (ATK), cezaevleri, mahkemelerin ortaklığıyla tahliyeleri engellenen hasta tutsaklar için süren eylemlerden biri Adalet Nöbetleri. Diyarbakır, İstanbul ve İzmir’de süren eylemlerde hasta ve infazı yakılan tutsakların tahliyeleri talep edilse de bu talep karşısındaki sessizlik de sürüyor. 

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Hakkari Şube üyesi Avukat Cevahir Ağralı, hasta tutsaklara ilişkin konuştu.

 

‘Şüpheli ölümlerin sebebi cezaevindeki baskılar’

 

Cezaevlerinde süren hak ihlallerinin pandemi ile birlikte arttığını söyleyen Cevahir, sağlık hakkı engellenen hasta tutsakların, bu süreçte tedavilerinin aksadığını ifade etti. Cevahir, “Cezaevlerinde ölümlerin yaşanmasının sebebi tutsaklara yapılan yoğun baskı, yaşam ve sağlık haklarının engellenmesidir. Cezaevinde yaşanan şüpheli ölümlerin oranlarında daha çok hasta tutsakların yaşamını yitirdiği ortaya çıkıyor. Hasta tutsaklardan ziyade intihar ve intihara sürüklenme şeklinde de ölümlerin yaşandığı da aşikar” dedi.

 

‘Tutsaklara zorla çıplak arama yapılıyor’

 

Cezaevinde bulunan hasta tutsakların tedavilerinin kelepçeli bir şekilde yapılmak istenmesinin hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken Cevahir, tutsaklar kelepçeli muayeneyi kabul etmedikleri için sağlık sorunlarında ciddi artışların olduğunun altını çizdi. Cevahir, “Tutsaklara zorla çıplak aramalar, sürekli olarak koğuşlara baskın yapıp, koğuş aramaları yapılıyor. Kitap ve görüşlerin kısıtlanması tutsaklara psikolojik baskı yapılması, onları ölüme sürüklüyor” şeklinde konuştu.

 

‘Vicdanları yaraladı’

 

Cevahir, yaşlı ve hasta tutsakların sağlık ve tedavi haklarının engellendiğini dile getirerek, tedavilerinin sağlıklı şekilde yapılabilmesi için bir an önce tahliye edilmeleri gerektiğini vurguladı. Cevahir, “Cezaevlerinde yaşları ilerlemiş ağır hasta tutsaklar var. Bunların en büyük örnekleri Mehmet Emin Özkan, Makbule Özer, Hadi Özer ve Aysel Tuğluk’tur. Bu tutsakların sağlık haklarına erişemedikleri çok açık, ortada. Mehmet Emin Özkan yürüyemediği halde kelepçeli şekilde hastaneye getirildi ve bu vicdanları yaralayan bir görüntü olarak ortaya çıktı. Bunlar sadece gördüğümüz kısımlar. Göremediğimiz kısımlar da var” sözlerini kullandı.

 

‘Hasta tutsaklar ölüme sürükleniyor’

 

Tutsakların tekli hücrelerde kalmasının tutsaklar açısından sağlıklı olmadığını kaydeden Cevahir, şüpheli ölümlerin çoğunun tekli hücrelerde yaşandığına dikkat çekti. Cevahir, şunları söyledi: “Tutsakların tekli hücrelerde yaşamalarından kaynaklı zorlu şartlar nedeniyle intihara sürükleniyorlar. Hasta tutsaklar ölüme sürükleniyor. Devletin politikası dışarıda olduğu gibi cezaevinde de makbul vatandaş ve makbul olmayan vatandaş olarak ikiye ayrılıyor. Cezaevlerinde özellikle siyasi tutsakların yaşadığı yoğun bir baskı var. Yaşanan hak ihlallerinin bir an önce sonlandırılması gerekiyor. Yaşanan hak ihlallerine sebep olan kişilere etkin soruşturmanın başlatılması gerekiyor.”