Marta Sömek

 

İSTANBUL – İlaçları verilmeyen ve cezaevindeki memurların yanında içmesi dayatılan ağır hasta tutsak Ayfer Ayçiçek, ajansımıza gönderdiği mesajda haberin yayınlanmasının ardından kamuoyu baskısının oluşması ile ilaçlarının kendisine verilmeye başlandığını paylaştı. 

 

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere toplam bin 517 hasta tutsak mevcut. Tutsakların her gün işkence, şiddet, taciz ve hak ihlallerine maruz bırakıldığı öğrenilirken, son süreçte intihara sürüklemeler ve “şüpheli ölümler” de bir o kadar arttı. Neredeyse her hafta bir tutsağın yaşamını yitirdiği haberi kamuoyuna yansırken, hak ihlallerinin önemli bir boyutunu oluşturan hasta tutsaklar için Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalabilir” raporları vermesi de tutsakları adeta ölüme sürüklüyor. Ayfer Ayçiçek de yıllarca işkence, tecrit ve şiddete maruz bırakılan yüzlerce ağır hasta tutsaktan biri.

 

Çıplak aramadan tacize birçok işkence yaşadı

 

Adana’da 2007 yılında gözaltına alınan ve tutuklanan Ayfer, İHD verilerine göre Marmara cezaevlerinde tutulan ağır hasta tutsaklardan biri. “Örgüt üyeliği” iddiası ile yargılanan ve 22 yıl 11 ay hapis cezası alan Ayfer, şu an Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Ayfer, cezaevinde kaldığı süre boyunca çıplak aramaya, birçok kez de cezaevi memurlarınca sözlü tacize maruz bırakıldı. 8 ay boyunca tek kişilik hücrede kalan ve birçok cezaevine sürgün edilen Ayfer, gittiği her yerde hak ihlallerine maruz kaldı.

 

‘Kamu malına zarar vermekten’ dava açıldı

 

Cezaevi koşullarından kaynaklı psikolojik rahatsızlıklar yaşayan Ayfer hakkında Alanya Cezaevi’nde kaldığı süreçte sağlık durumu yerinde değilken, “kamu malına zarar vermek” suçlamasıyla dava açıldı. Ardından Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Ayfer, bir buçuk ay boyunca Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördü. Ayfer, burada da birçok hak ihlali yaşadı. Ayfer, ilaçlarını kullanmaya bir süre daha devam etmek zorunda olsa da koğuşta kaldığı kadın tutsaklardan aldığı destek ile moral ve motivasyonunu daima korudu. Öte yandan Ayfer, hasta tutsakların ölüme terk edilmesi nedeniyle cezaevinde kaldığı süre boyunca Adli Tıp Kurumu’na hiç başvurmadı.

 

Disiplin cezası

 

Ayfer, cezaevi koşulları nedeniyle sonradan meydana gelen hastalığı yüzünden iki buçuk yıldır düzenli olarak antidepresan ile dört farklı ağır ilaç kullanıyor. Ayfer’in hastalığına sahip olan tutsakların cezaevinde bulunmaması gerekirken, hastalığı nedeniyle vücudunda çok fazla şişme ve ödem birikmesi mevcut. Ayfer, 22 Temmuz’da ajansımıza mesaj göndererek son süreçte cezaevi memurlarının kendisine ilaçlarını “gözleri önünde içmesini” dayattığını iletmişti. Bu uygulamayı kabul etmediğini paylaşan Ayfer, ilaçlarının verilmediğini ve psikolojik işkenceye maruz bırakıldığını da dile getirmişti. Ayfer ayrıca yaşadığı psikolojik işkencenin üzerine sırf ilaçlarını cezaevi memurlarının önünde içmediği için kendisine iki aylık disiplin cezası verildiğini de belirtmişti.

 

Haberimizin ardından ilaçlarını almaya başladı

 

Ajansımıza yeni bir mesaj gönderen Ayfer, 22 Temmuz’da yayınlanan haberimizin ardından oluşan kamuoyu baskısı ile artık ilaçlarını alabildiğini aktardı. İlaçlarını cezaevi memurlarının işkencesine maruz kalmadan alabilen Ayfer bu durumdan mutlu olduğunu paylaşırken, kendisini bir nebze daha iyi hissettiğini de sözlerine ekledi. Ayfer ayrıca ajansımıza ve destek olan herkese teşekkürlerini iletti.

 

Hedef gösterildiği program için ‘kanıt’ istendi!

 

Diğer yandan Ayfer 2021 yılında ajansımıza gönderdiği mesajdan yaklaşık 5-6 ay önce “TRT World” isimli kanalda yayınlanan “Gerçeğin İzinde” isimli bir programda kendisi ve aynı durumda olan birkaç tutsağın ismi, kimlik bilgileri ve nerede kaldıklarının açık bir şekilde verilerek hedef haline getirildiğini iletmişti. Gönderdiği son mesajda da, tahliye olmasına kısa bir süre kaldığını ve yeniden bu programın cezaevinde yayınlandığını paylaşan Ayfer, “Açık bir şekilde hedef gösteriliyoruz. Yaklaşık bir yıl 11 ayım kaldı dışarı çıkmama. Ama bu şekilde dışarı çıktığımda sorun yaşayacağım. Hedef gösterildiğim için tedirginim” demişti. Programın kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na mektup yazdığını paylaşan Ayfer, aldığı “absürt” yanıtta kendisinden “kanıt” istendiğini belirtmişti.

 

Programın kaldırılmasını talep ediyor

 

Ayfer, hala alenen hedef gösterildiği bu programın yayınlandığını belirtirken, bir an önce yayından kaldırılması talebini de yineledi.