İZMİR - Milas’ta katledilen müzisyen Zehra Bayır için adalet talebiyle bir araya gelen müzisyenler, “Zehra’yı katleden mafyatik düzendir” dedi. 

 

İzmir Müzisyenler Derneği (İMD),  Turizm Eğlence Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS), Sokak Sanatçıları Derneği 24 Temmuz’da Muğla’nın Milas ilçesinde bir gazinoda katledilen müzisyen Zehra Bayır için adalet talebiyle Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi. “Kölece çalışma düzenine son, insanca güvenceli çalışmak istiyoruz” yazılı pankartın taşındığı basın açıklamasında “İşçiler birlikte güçlü”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Zehra Bayır onurumuzdur” sloganları atıldı. Basın açıklamasını müzisyenler adına Melodi Zengin okudu. 

 

Ayrımcılık politikası yürütülüyor

 

Pandemi sürecinde mekan kapatmalar ve canlı müzik yasakları sonucu müzik emekçilerinin birçoğunun işsiz kaldığını, kimisinin enstrümanları satmak zorunda kaldığını belirten Melodi çoğunun kayıt dışı çalıştığı için müzik emekçisi sayılmadıklarını ifade etti. Bu nedenle müzisyenlerin geçim desteklerinden yararlanamadığını dile getiren Melodi, “Kayıtdışı çalışma konusunda herhangi denetim ve kural getirmeyen devlet müzik emekçilerini kendi kaderine terk etti. Binlerce emekçinin sanat ve müzik üretimi yaptığı bu alanda, turizm patronlarını maddi teşvik ve turizm işkoluna ucuz işgücü sağlamak dışında yapılan emekten yana tek bir düzenleme yoktur. Müzisyenin emeğini böylesine değersiz saymanın yanında son dönemde bir de yasaklar ile katmerleşen bir ayrımcılık politikası sırtımıza bindirilmek isteniyor” şeklinde konuştu. 

 

‘Zehra’yı katleden mafyatik düzendir’

 

Melodi, ekonomik krizin yanı sıra müzik yasakları üzerinden yaşam tarzlarına müdahaleler gerçekleştiğini, müzik ve sahne emekçileri her geçen gün mafyatik mekânların insafında bir hayat sürdürmek zorunda kaldığını kaydederken, “İstanbul Sözleşmesi'nin fesih kararıyla birlikte kadınların yaşam güvencesinin tamamen ortadan kaldırıldığı bir süreçte 18 yaşında genç kadın bir müzisyen, Zehra Bayır katledildi. Aynı zamanda ülke genelinde evde sokakta ve nefes almaya çalıştığı her yerde hayatı zindan edilen kadınlar, çalıştıkları yerlerde de türlü mobbing ve ayrımcılığa maruz bırakılıyor. İstisnasız her gün bir kadın cinayeti haberiyle karşılaşıyoruz. Zehra Bayır arkadaşımızı katleden tam da bu mafyatik düzenin kendisidir. İktidarından, muhalefetine herkesin bu mafya düzenine bel bağladığı bu şartlarda kurtuluşumuz kendi ellerimizdedir” diye belirtti. 

 

Zehra’nın faili serbest bırakıldı

 

Müzisyenleri güvencesiz ve uzun saatler çalıştıran işverenlerin müzisyenlerin haklarını vermeyi çok gördüğünü vurgulayan Melodi, “Gece yasaklarıyla ekmeğimize taş koyan, yaşamımızı ve geleceğimizi hiçbir şekilde güvenceye almayan bu sistem şimdi de bize "hakkınızı isterseniz ve katledilirseniz susacaksınız" diyor. Öyle ki biz bunu, patronu tarafından hakkını istediği için katledilen müzisyen kadın arkadaşımızın katillerinden Özkul Gazino'nun sahibi Ömer İlter'in serbest bırakılışından görüyoruz. Ne susacağız, ne biat edeceğiz. Başta kadın müzisyenler olarak, tüm müzisyenlerin nazarında güvenceli, eşit çalışma koşulları istiyoruz. Bu mafyaların bu cüreti müzisyenlerin emeğini hiçe sayan ve İstanbul Sözleşmesini bir gecede fesheden iktidardan aldığını biliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Melodi son olarak onurlu bir yaşam için dayanışma çağrısında bulundu. 

 

Açıklamanın ardından Kadınlar Birlikte Güçlü adına Ebru Dinçel söz aldı. AKP hükümetinin kadınların itirazına rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi nedeniyle kadınların çok daha kolay katledildiğine dikkat çeken Ebru, şunları söyledi: “Hükümet ‘erkekler siz öldürün tecavüz edin biz sizin arkanızdayız’ dedi. Mahkemelerde bu kadar kolay hareket edebilmelerinin nedeni erkek adaletin arkalarında olmasındandır. Katillere haksız tahrik indirimi veren iktidarın politikalarının sonucu olarak kadınlar sokaklarda işyerlerinde öldürülüyor. Bu yoksulluğu yaratmasaydınız mafyalara sermayeye bu ülkenin kaynaklarını peşkeş çekmeseydiniz Zehra ve binlerce kadın, binlerce emekçi işsiz kalmayacak, kötü şartlarda çalışmak zorunda kalmayacaktı. Katilleri de patronları da siz destekliyorsunuz ama biz de size boyun eğmiyoruz.”

 

Basın açıklaması sloganlarla sona erdi.