MEBYA-DER: Yas tutmaya dahi izin vermeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız

  • 14:20 31 Temmuz 2022
  • Güncel
 
VAN - Son yıllarda çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’lilerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmemesine tepki gösteren MEBYA-DER, temel insanlık değerleri olan yaşam ve ölümün iktidar politikaları ile saldırı altında olduğunu söyledi.
 
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), çatışmalarda yaşamını yitiren PKK’lilerin cenazelerinin ailelerine teslim edilmemesi ve cenaze teşhis işlemlerinin zamana yayılmasına yaptıkları açıklama ile tepki gösterdi. Dernek binası önünde yapılan açıklamaya bölge illerinde bulunan MEBYA-DER yöneticilerinin yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) il örgütleri, Barış Anneleri Meclisi ve Tutuklu Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) yöneticileri katıldı. Açıklama esnasında Barış Anneleri zılgıtlar eşliğinde sık sık “Şehîd namirin” sloganları attı.
 
‘İnsan onuruna aykırı’
 
“Bizler yakınlarını en acı, en vahşi şekillerde kaybeden aileler olarak, ölümün en soğuk yüzüyle onlarca yüzlerce kez karşılaştık” diyerek konuşmasına başlayan MEBYA-DER Eşbaşkanı Hanım Kaya, Türkiye’de hükümetin kendi iktidarının sürekliliği için savaş, ırkçılık, kin ve nefret duygularını ektiğini ifade etti. Hanım, iktidar politikaları sonucu yaşam ve ölümün insanlık onuruna yakışmayan politikalarla karşı karşıya kaldığını kaydetti.
 
‘Haklarımız gasp ediliyor’
 
Cenaze ve mezarlıklara dönük saldırıların dünyanın hiçbir yerinde kabul görülmediğini ancak söz konusu saldırıların son yıllarda Türkiye’de arttığını vurgulayan Hanım, “Düşman düşmana bunu yapmaz dediğimiz pek çok şeye çok kısa zaman diliminde şahitlik ettik. Cenazeler mezardan çıkarıldı, günlerce sokakta kaldı, cenazeler sokaklarda sürüklendi. Gizli saklı kaçırılan cenazeler kaldırım kenarlarına gömüldü ve annelere evlatların cenazeleri kutularda kargoyla teslim edildi. Bu yapılanlar yetmiyormuş gibi, cenazelerin tespiti ve teslimi süreçlerinde ailelere psikolojik ve duygusal işkenceye varan uygulamalarla da karşılaşıyoruz. Ailelerin cenazeyi teşhis etmesine rağmen uzun süre DNA sonuçlarını bekleterek yas sürecini uzatan, cenaze defin işlemleri sırasında ailenin mezarlığa alınmaması, dini vecibeleri yerine getirememe ve yasını bile kendi istediği gibi kurmasına izin vermeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Gerek kurum olarak gerek yurttaş olarak cenazelere katılım en doğal ve insani hakkımız iken, bu hakkımız ahlak ve vicdan yoksunu tutumlarla gasp edilmektedir” şeklinde konuştu.
 
Açıklama, alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.