ANKARA - Karma Komisyon’un DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması yönde verdiği rapora şerh düşen HDP, Kürt kadın mücadelesinin hedef alındığını ve anayasanın rafa kaldırıldığını vurguladı.  

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP),  Anayasa ve Adalet Komisyonundan oluşan Karma Komisyon tarafından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in vekilliğinin düşürülmesi yönünde verdiği rapora dair şerhini Karma Komisyon Başkanlığına sundu. 3/912 sayılı fezlekeye dair hazırlanan muhalefet şerhinde, daha önce Karma Komisyon Başkanlığına yapılan usul itirazlarının reddedildiği ve dosyaların görüşmelerine devam edildiği hatırlatıldı. Toplantı neticesinde alınan kararın hukuka, yasaya, teamül ve usule aykırı olduğunun altı çizilen şerhte, Genel Değerlendirme kısmında demokrasi ve halk kavramları üzerinde duruldu.

 

Değerlendirme kısmında özellikle Kürsü Dokunulmazlığına ve Anayasa’da bunla ilgili düzenlemelere dikkat çekilerek, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekili seçildikten sonra yargılanmasının sürmesini yasama dokunulmazlığı ihlali olarak değerlendirdiği,  seçilme ve siyasi faaliyetlerinin engellendiği hükmüne vardığı hatırlatıldı. Komisyonun da yüksek mahkeme kararını dikkate alması gerektiğinin altı çizildi.

 

Meşru müdafaa temelindedir

 

Şerhte “polise mukavemet, şiddet ve hakaret içerikli filleri işleyen” diğer milletvekilleri yerine Salihe Aydeniz’in dokunulmazlığının mevzu yapılmasının, ülkede hukukun mekana, zamana ve kişiye göre farklı uygulandığı yönündeki tespitleri desteklediği kaydedilerek, dokunulmazlık konusunda verilen yüksek yargı kararlı örnekleri verildi. Saliha’nın fiilinin meşru müdafaa niteliğinde olduğu da belirtilirken, dokunulmazlığının kaldırılmak istenmesinin, yasama çalışmalarından uzaklaştırılması dışında hiçbir şeye hizmet etmeyeceği ifade edildi.

 

Gerçekler kamuoyundan gizlendi

 

Şerhte Usule Dair Değerlendirme kısmında da görüşmelerin basına kapalı gerçekleştiği ve Saliha hakkında yaklaşık 12 saat süren toplantıda 5 ayrı dokunulmazlık dosyasının hazırlandığı hatırlatıldı. Yine görüşmelerin basına kapalı gerçekleşmesinin de gerçeklerin kamuoyundan gizlenmesi anlamı taşıdığı, usule, yasaya ve teammüllere aykırı şekilde bir süreç işletildiğinin de altı çizildi.

 

HDP’nin rolü

 

Esasa Dair Değerlendirme kısmında da HDP’nin Kürt halkının iradesini temsil ettiği, Kürt sorununun çözümünde rol aldığı kaydedildi. Şerhte devamla “Seçimlerde HDP’nin öncülleri ile bileşenlerinin elde ettiği kazanımlar ve parlamentoda HDP’yi 3. büyük parti olarak temsil ettiren irade bunun en kutsal ve önemli örneğidir. Bunun yadsınmasının ise sadece sorunu büyütücü bir öge olarak ele alınması elzemdir. Halkların pusulasına uymak yerine onların iradelerinin sonucu olarak parlamentoya gelen milletvekillerine dokunmak, demokratik olmadığı gibi etik de değildir” denildi.

 

Barış mücadelesini kriminalize eden dosyalar

 

Sayın Aydeniz’e dair dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin iddiaların tamamının suç teşkil etmeyecek olan iddialar olduğu, fezlekelerin  tamamının ifade özgürlüğü kapsamına giren barışçı söylemler, barışçıl talepler doğrultusunda katıldığı barışçıl protestolar olduğu ve bir kadın vekilin barış   mücadelesinin “propaganda, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet vb. ithamlarla kriminalize edildiği dosyalardan oluşmaktadır” diye belirtildi.

 

Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit hukuk dışı

 

Şerhte devamla da Saliha’nın hedef gösterilmesine neden olan 12 Haziran Gemlik Yürüyüşü’ne dair şunlar belirtildi: “Türkiye halkları açısından tecridin,  bir insanlık suçu ve hukuk dışı uygulama olmasının ötesinde de bir anlam ve etkisi bulunmaktadır. Bu anlam ve etki; Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecritin kaldırılması ile diyalog kanallarının açılması, barış zemininin oluşturulması ve dolayısıyla tüm Türkiye halkının refahıdır.  Nitekim 2012-2015 yılları arasında İmralı Cezaevinde Öcalan ile Hükümet yetkilileri arasında yürütülen görüşmelerin Türkiye’nin toplumsal barışına siyasal ve sosyal ilişkilerine katkısı inkar edilemez bir gerçektir.   Ayrıca Öcalan hakkında kimi açıklamalar yapıp hakkında herhangi bir işlem yapılmamış iktidar mensubu milletvekillerinin varlığı da meselenin diğer önemli boyutudur.

 

Kadın çalışmalarından dolayı yargılandılar

 

Saliha ve HDP’li siyasetçilere dönük polis şiddeti verileri ve sonuçlarının da paylaşıldığı şerhte, AKP’li milletvekillerinin fezlekeleri ve polise yönelik uygulamaları da sıralandı. Şerhte, son olarak şunlara yer verildi: “HDP’ye açılan kapatma davasında 168 kadın siyasetçi hakkında -çoğunlukla kadın çalışmalarından dolayı yargılandıkları- soruşturma ve kovuşturma dosyalarına yer verilerek siyaset yasağına hükmedilmesi talep edilmiştir.  HDP’li kadın vekiller hakkında TBMM’ye boca edilen yüzlerce fezleke dosyaları yığınının neredeyse tamamı; kadınların ifade özgürlüğü kapsamına giren barışçı söylemleri, 8 Mart kutlamaları, kadın cinayetlerini protestoları, ezcümle HDP’li kadınların kadın mücadelesinin propaganda, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet vb. ithamlarla kriminalize edildiği dosyalardan oluşmaktadır. Binlerce HDP ve bileşeni olan DBP’li kadın sırf kadın haklarını savunduğu için gözaltına alınmış, tutuklanmış ve bir şekilde yargı tacizine maruz bırakılmıştır. Salihe Aydeniz en büyük bileşen partimizin Eş Genel Başkanı, DBP Eş Genel Başkanı; bir Kürt ve bir kadın olarak bu aygıtlardan nasibini almaktadır.

 

Anayasa rafa kaldırıldı

 

DBP Eş Genel Başkanı Salihe Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki komisyon kararı; benzer fiilleri işleyen milletvekillerinin dosyalarının görüşülmemesi bakımından eşitliğe dolayısı ile anayasaya aykırıdır. Şiddet uygulayan kolluğun yargılanmak yerine adeta ödüllendirilen tutumlarla korunması karşısında, halk adına temsil görevi üstlenen milletvekillinin dokunulmazlığı ile eşitsiz bir terazide durdurulması ise anayasanın rafa kaldırıldığına dair ciddi bir emare teşkil etmektedir. İzah etmiş olduğumuz hususlar doğrultusunda başta anayasa ve akitlerle bağlı olunan uluslararası hukuka, evrensel hukuk normlarına aykırı olan, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki komisyon kararına katılabilmek mümkün değildir.”