Çalıştırılan çocuklar: Ekmek mi yiyelim test kitabı mı alalım?

  • 09:04 23 Temmuz 2022
  • Emek/Ekonomi
 
DİYARBAKIR - Bismil’de küçük yaşlarına rağmen tarlada çalışmak zorunda bırakılan çocuklar, günlük olarak 150 lira aldıklarını bir test kitabı fiyatının ise 200-300 lira olduğunu belirterek,  “Ekmek mi yiyelim, test kitabı mı alalım” diye sordu.
 
Küresel bir sorun haline gelen “çocuk işçiliğinin” birçok nedeni varken en önemli sorun ise ekonomik nedenler. Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNICEF) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada 5 ila 17 yaşları arasında 218 milyon çocuk çalıştırılıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2019 yılı verilerine göre 720 bin çocuk işçi bulunurken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2021 Haziran ayında açıkladığı veriler, çalıştırılan çocuk sayısının 2 milyona yükseldiğini gösteriyor.
 
Ekonomik nedenlerden dolayı çalışarak ailelerine destek olmak zorunda kalan çocuklar, başta eğitim hakkı olmak üzere birçok haktan yararlanamıyor. 
 
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde de tarlalarda çalışan çocuklardan bazıları zorlu koşullarda eğitimlerine devam ederken, bazıları da eğitimlerini yarıda bırakarak çalışmak zorunda kalıyor. Stênar, Feryat ve Sara da bu çocuklardan. 
 
Tarlada çapa yapan Stênar, çalışmaya mecbur olduğunu belirterek şunları söyledi: “Tarlaya çalışmaya geliyoruz ve buna mecburuz. Her şey pahalı, fiyatlar iki kat artmış. Okula gidemedim çünkü durumumuz buna el vermiyordu ben de bıraktım. Babam çalışıyordu, yine de hepimize yetmiyordu. Arkadaşlarımın hepsi okumak istiyordu, bırakmak zorunda kaldılar. Yazın gelip çalışıyoruz, kışın da evimizde oturuyoruz” dedi.
 
Saat 04.00’te yola çıkıyorlar
 
Hem okul okuyup hem de çapa yapan Feryat Çelebi de, sabah saat 04.00 sıralarında yola çıktıklarını, 05.00 gibi tarlada olduklarını kaydetti. Feryat, “Saat 09.00’a kadar çalışıyoruz. Yemek molası veriyoruz, 12.30’a kadar da çalışıp evimize dönüyoruz. Ben hem okuyup hem çalışıyorum. Bu sebeple derslerime pek odaklanamıyorum ve buna rağmen derslerim hep iyi. Elimden geleni yapıyorum. Buraya gelince insan mesleğine daha konsantre olabiliyor, daha iyi bir kariyer seçimi yapabiliyor. Çünkü burada çalışmak mı, kariyer sahibi olmak mı diye sorunca tabi ki kariyer sahibi olmak cevabını verebiliyoruz. Buraya kimse keyfinden gelmiyor ve gelenler de pek memnun değil” sözlerine yer verdi.
 
‘Yorulunca derslerime çalışmak zor oluyor’
 
Ekonomik olarak yaşanan zorluklardan kaynaklı karınlarını doyurmak için çalıştıklarını söyleyen Feryat, sağlıklı beslenme diye bir şey kalmadığını belirtti. Yaşının küçük olmasına rağmen dövizdeki yükselişi ve Türk Lirasının giderek değer kaybettiği ile de ilgili olan Feryat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Euro ve doların durumunu biliyorsunuz, Türk Lirası hala zayıf. Ben Avrupa’da bulaşıkçı bile olurum, orada kazanır burada harcarım. Burada avukat olmayı bile tercih etmem, çalışıyorum zaten avukat olmak istiyorum, o da maaşı iyi diye… Benim derslerime odaklanmam gerekirken ileride nasıl geçineceğimi düşünüyorum. Kadınlar gerçekten emekçidir. Erkekler mesela işine gidiyor, eve gelip oturuyor. Örneğin ben tarladaki işimi bitirdikten sonra evde de rahat oturamıyorum. Ev işlerini yapıyorum ayrıca yaz tatilindeyiz ve derslerime de çalışıyorum. 10’uncu sınıfa geçeceğim 12’ye hazırlanıyorum. Sınavda iyi bir sonuç çıkarmak istiyorum ama yoruluyorum hem ev işi yapmak hem de derslerime çalışmak çok zor oluyor.”
 
‘Çocukları da düşünmeliler’
 
Sara Çelebi, ise ekonominin durumundan kaynaklı bir yandan ders çalıştığını bir yandan da çalışarak ailesine destek olduğunu söyledi. Türkiye’de ekonomi diye bir şeyin kalmadığını ifade eden Sara, “Bize ‘Çalışın bir şeyler üretin’ diyorlar. Biz bu ekonomi ile ne üretelim, ne yapalım? Cumhurbaşkanı çok hatalı seçimler yapıyor, bu durumun sebebi odur. Kimsenin fikirlerini önemsemiyor, özellikle de çocukların fikirlerini hep arka plana atıp dışlıyor. Bu böyle olmamalı çocukları da düşünmeliler. Ben LGS öğrencisiyim sınava çalışamadım tarlaya çapa yapmaya geldim ve kötü bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Ben şuan ders çalışmak isterdim ama halim gördüğünüz gibi ortada” diyerek içinde olduğu durumu anlattı.  
 
‘150 lira alıyorum bir test kitabı ise 200-300 lira’
 
Bir test kitabının 200-300 TL olduğuna dikkat çeken Sara, hiçbir öğrencinin test kitabına bu kadar para veremeyeceğini belirtti. Sara, “Biz burada gecemizi gündüzümüze katıp 150 lira için çalışıyoruz. 150 lirayı nasıl test kitabına verelim? Ders çalışın diyorlar ama test kitabı alamıyoruz. Ekmek ve yağı söylemiyorum bile. Ekmek mi yiyelim, test kitabı mı alalım?” diye sordu. Güneşin altında çalışmak zorunda olduklarını dile getiren Sara, “Bir arkadaşımız hastalandı, karnı ağrıdı az kalsın bayılacaktı. Bunun sorumlusu Erdoğan’dır. Bu çocukları burada çalıştırmamaları lazım. İsyan ediyorlar artık” dedi. 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!