Zaxo katliamı protestosu: Düşman hukuku uygulamaktan vazgeçin

  • 19:01 22 Temmuz 2022
  • Güncel
İSTANBUL- HDP İstanbul İl Örgütü, Zaxo katliamını protesto ederek, sorumluların derhal yargılanmasını talep ederek, “Çatışma ve savaş seviciliğinden vazgeçin. Düşman hukuku uygulamaktan, inkara dayalı, hakikatten uzaklaşan bölge siyasetinden vazgeçin” sözleri ile iktidara seslendi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü,  Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zaxo kentine bağlı Perex köyüne yönelik gerçekleştirilen ve 9 kişinin yaşamını yitirdiği katliama ilişkin Beyoğlu'nda bulunan il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada Kürtçe ve Türkçe yazılan “Em komkujiya li Zaxoyê şermezar dikin! Zaho'da yaşanan katliamı kınıyoruz” pankartı açıldı. Açıklamaya Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, HDP İstanbul il yöneticileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul Büro Eşsözcüsü Atilla Özdoğan, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) üyeleri ile çok sayıda kişi de katıldı. Açıklamada sık sık "Şehit namirin", “Kürt halkı onuruna sahip çık" sloganları atıldı. 
 
Açıklama öncesi, HDP İstanbul İl binası önü yüzlerce polis tarafından ablukaya alındı. Çok sayıda kişinin bir araya geldiği İl binası önünde açıklama gerçekleştirildi. Kitle adına açıklamayı HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol yaptı. 
 
‘Bu politik iklimi reddediyoruz’
 
Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde bulunan Zaxo ilçesinde gerçekleşen saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiğini 23 kişin de yaralandığını hatırlatan İlknur, yaşanan saldırıyı kınayarak sorumluların biran önce yargı karşısında hesap vermesini istedi. İlknur, “Ortadoğu’yu küresel güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda her türlü hukuksuzluğa ve savaş suçuna açan gelişmeler dramatik sonuçlara yol açmaya devam ediyor. Çatışma ve savaş girdabında boğulan halkların ölüm, katliam, yoksulluk ve sürekli çatışma iklimine mahkum edildikleri bu politik iklimi reddediyoruz. Küresel güçlerin ve bu güçlerle bağlı bölge iktidar bloklarının, Birleşmiş Milletler savaş hukukunu göz ardı eden iktisadi ve siyasi egemenlik çıkarları uğruna her türlü hukuksuzluğu dayattıkları herkesin malumudur” şeklinde konuştu. 
 
‘Sorumlular sadece iktidar değil’
 
Zaxo’da gerçekleşen katliamın sorumlularının sadece mevcut iktidar olmadığını vurgulayan İlknur, “Ortadoğu ve Kürdistan halkları üzerinde pazarlıklar ve anlaşmalar yapan devletler ve kendi çıkarları için sömürgeci politikalara alan açan bölgesel güçler ile katliamlar olduğunda sessizliğe gömülen tüm siyasi çevrelerdir. Zaxo katliamıyla bir kez daha görülmüştür ki hukuk, insanlığın ortak değerleri etrafında soykırım ve katliamlarla yüzleşmenin, hesaplaşmanın değil; tersine egemenin çıkarına, halkların aleyhine kullanılan bir silaha dönüştürülmüştür. Zilan, Dersim, Roboski, Şengal Qamışlo ve daha nice katliamların hesabını görmeyen-göremeyen ‘ulusal-uluslararası hukuk’ düzeneği Zaxo katliamının baş müsebbiplerindendir” ifadelerine yer verdi.
 
Planlar savaşa dayalı
 
Katliamın, bölgede nüfuz alanının geliştirme amacı güttüğünü aktaran İlknur, “Bölge halklarının özgür ve eşit varlık mücadelesini imha etmek isteyen, bölge kaynaklarını bir avuç sermayedara peşkeş çekmek isteyen, bölgesel tüm planlarını savaşa dayandıran bir zihniyetin ürünüdür” dedi. İlknur, AKP-MHP iktidarının ve “Kürt inkarcılığının” büyük acımasızlığa ve insanlık suçuna dönüşen eylemlerin artmasına neden olduğunu kaydederek, “İnsan hakları kuruluşlarının raporlarında da açıklandığı gibi çoğu çocuk, kadın ve yaşlı insanlar her gün öldürülüyor. Militarist güçler tarafından güvenlik gerekçesi ile doğa talan ediliyor, bölgede çevre dengesi bozuluyor. Bunların hepsi halklarımızın ortak ve eşit yaşama iradesine; halkların demokrasi, özgürlük ve eşitlik taleplerine indirilmiş darbelerdir” dedi.
 
Halkların bir arada yaşamı dinamitleniyor
 
İnsanlık dışı uygulamaların yok sayılmasının ya da üstünün kapatılmasının mümkün olmadığını belirten İlknur, demokrasi güçlerinin mücadelesini sürdüreceğini ve saldırılar karşısında susmayacağını vurguladı. İlknur, “Zaho katliamının gösterdiği gerçek çıplaktır. Savaş ve çatışma, işgal ve yayılmacılık bölge halklarının bir arada yaşamını dinamitliyor ve topyekun yoksulluk ve yoksunluğa mahkum ediyor. Türkiye’de AKP-MHP iktidarının dayandığı inkarcılık ve yayılmacılık fikri büyük tehlikelerin, büyük düşmanlıkların, büyük yoksullukların yaşanacağı bir gelecek dışında sonuç üretmeyecektir" diye belirtti.
 
'Artık vazgeçin'
 
İlknur, tüm toplumun karanlık bir geleceğe götürmeye çalışan iktidar başta olmak üzere tüm ilgili güçlere şu ifadelere ile seslendi: "Artık vazgeçin. Çatışma ve savaş seviciliğinden vazgeçin. Düşman hukuku uygulamaktan, inkara dayalı, hakikatten uzaklaşan bölge siyasetinden vazgeçin. Yayılmacı çizgiden vazgeçin. Demokrasi ve barış fikrine dayalı gelecek ülkenin ve bölgenin tüm halkları için tek seçenektir. Toplumsal muhalefet güçlerini, tüm siyasi partileri ve tabi ki toplumumuzu bölgeyi tam bir cendereye almış savaş siyasetinin karşısında durmaya, ses çıkarmaya, barış söylemini güçlendirmeye çağırıyoruz. Uluslararası toplumu ve ilgili tüm kuruluşları bölgede barışın hakim kılınması noktasında sorumluluğa davet ediyoruz."
 
‘Demokrasi ile bu toprakları aydınlatalım’
 
Açıklamanın ardından HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu de söz aldı. Sözlerine katliamı lanetleyerek başlayan Ferhat, katliamın kabul edilir bir tarafı olmadığını vurguladı ve "AKP-MHP bloğu Kürt halkını topraklarına saldırmayı amaçlıyor. Kirli saldırılar, sen kimsin diye sormuyor. Her kesi katlediyor. Kadın, çocuk demeden katlediyor. Bu uzun bir süreçtir, bütün taktikleri ile saldırıyor. Biz de bu topraklar üzerinde barış, demokrasi, adalet talebimizi yeniliyoruz. Ama maalesef bu saldırılardan vazgeçmiyorlar. Biz bir kere daha sesleniyoruz tank, tüfek ile güzel ve aydınlık gelecek getiremezsiniz bu topraklara. Bu kirli oyunlardan vazgeçin. Gelin müzakere ve diyalog ile bu topraklara aydınlık topraklara çevirelim" dedi. 
 
Eylem “Şehit namirin” sloganları eşliğinde sona erdi.