Zaxo katliamına tepki: Ortak mücadele büyütülmeli
- 12:00 22 Temmuz 2022
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR – Zaxo’da Türkiye’nin bombardımanla biri bebek 9 kişiyi katletmesine tepki gösteren kadınlar, tüm ezilenleri saldırılara karşı ortak mücadeleyi büyütmeye çağırdı.
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zaxo kentine bağlı Perex köyüne yönelik 20 Temmuz’da gerçekleştirdiği bombardımanda biri bebek 9 kişi hayatını kaybetti, en az 29 kişi yaralandı. Saldırıya tepkiler sürerken, saldırıların Türkiye’nin Neo Osmanlıcı yayılmacı politikalarının bir parçası olduğunu ifade eden kadınlar, bu politikalara engel konumunda olan Kürt Özgürlük Hareketi’nin bölge devletlerinin hedefine konmaya çalışıldığını belirtti.
‘Bizi yok etmeye çalışıyorlar ancak başaramıdılar’
Zaxo’ya pikniğe gelen kadın ve çocukların Türk devleti tarafından katledildiğini söyleyen Barış Annesi Medine Kaymaz, katliamın Kürtlerin üzerine yıkılmak istendiğini dile getirdi. “Kürt özgürlük hareketi katliam yapmaz” diyen Medine, “Ne kadar kötü şey varsa Kürtlerin üzerine atmaya çalışıyorlar. Kürtler hiçbir halkı ayırmaz. Kürt, Arap, Türk olması bizim derdimiz olamaz. Savaşı bitirsinler, insanlar rahat etsin. Yıllardır savaş var, kim ne kazandı? Bin yıllardır devletler bizi yok etmeye çalışıyor ancak başaramadılar. Türk devleti Kürtlerin üzerine iftira atarak Kürtleri yok edemez. Amaçları savaş çıkarmak ve Kürtleri bu savaşta yok etmek. Kürtler kendi varlığının savaşını yapar başka insanlara savaş açmaz” şeklinde konuştu.
Rojava Devrimi boğulmak isteniyor
"Katliamın sömürgeci faşizmin yıllardır 4 parçada yürüttüğü savaştan bağımsız olmadığını" belirten Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ebru Yiğit de, “Kürt halkına, Maxmur Kampı’na yönelik farklı savaş suçu türlerini işlenmişti. Türkiye Rojava Devrimi’ni boğmak için 10 yıldır KDP işbirlikçiliği ile Güney'e saldırmakta. Bu, KDP’nin işbirlikçi çizgisini derinleştirmeye, 4 parçada gerici devletlerle birlikte Kürt halkının varlığına yönelik saldırıdır. Bu kaza ya da sivillerin hedeflenmediği bir katliam değil, doğrudan sivil bir katliamdır” değerlendirmesi yaptı.
‘Tüm ezilenler özgürlük mücadelesini büyütmeli’
Katliama karşı emperyalistlerin sessizliğinin de manidar olduğunu kaydeden Ebru, “Söz konusu Kürtler olunca uluslararası sözleşmeler, savaş hukuku hepten rafa kaldırılmış oluyor. Sömürgeci AKP’nin Kürdistan’ın 4 parçasında işlediği savaş suçları emperyalistlerin göz yumduğu katliamlara dönüyor. Bu nedenle katliamların son bulması için bütün dünya ezilenlerin Kürt halkı için değil, kendi özgürlükleri için de hem AKP gericiliğine hem de bölge gericiliğine ve emperyalistlere karşı sokağa çıkması ve mücadeleyi büyütmesi gerekiyor” dedi.
AKP, kriz halindeki emperyalizmin maşası konumunda
Ebru, küresel emperyalist devletlerin ekonomik bir kriz yaşadığına ve çareyi savaşta gördüklerine işaret ederken, Ortadoğu’da halkların birbirine karşı savaştırılmasının yüzyıllara yayılan bir projenin parçası olduğunu vurguladı. AKP’nin sömürgeci geçmişi ile Ortadoğu'da emperyalizmin maşası konumunda olduğunu ifade eden Ebru, şöyle dedi: “Hem emperyalizmin kirli işlerini Türkiye’ye yaptırmış oluyor. Hem de Ortadoğu'da savaşın son bulacağı yeni bir düzenin ortaya çıkmasını engellemek istiyorlar. Ortadoğu'da çıkacak savaş endüstrisiyle krizlerden çıkmaya çalışıyorlar. AKP de bu maşa olma haliyle buna gönüllü soyunmuş durumda.”
İkinci Roboskî
Türkiye’nin hiç bulunmaması gereken yerde uzun süredir bulunarak "işgal operasyonu" yürüttüğünü belirten HDP İzmir İl Yöneticisi Ayşe Özdamar, HDP’nin “ikinci Roboskî” tanımlamasının yerinde olduğunu söyledi. Türk devletinin çocukların katledildiği saldırıya dair açıklama yapmayarak saldırıyı savunduğunu belirten Ayşe, “Teknoloji, hangi uçak nereye, ne zaman bomba attığını ortaya koyabiliyor. Bunu saklamanız mümkün değil. Buna rağmen büyük pervasızlıkla ‘Biz yapmadık’ demek bir kez daha katletmek demek, bu umarsızlık da çirkinliğe, zulme zulüm katmakta” ifadelerini kullandı.
Yeni Osmanlıcılık vurgusu
Suriye’de özellikle Rojava’ya yönelik saldırılarda özgür birim diye yansıttıkları topraklarda Türk parası kullanıldığını, kaymakamlıklar kurulduğunu Türk bayrağı altında eğitim verildiğini kaydeden Ayşe, burada asimilasyon politikalarının uygulandığını ifade etti. Yeni Osmanlıcı politikalarla sözde kaybedilmiş toprakları almanın amaçlandığına yer veren Ayşe, “Bunu batıda da yapıyorlar. Onların o hayal dünyalarındaki Osmanlı topraklarına geri dönme gibi faşist, ırkçı, şoven hayallerinin önünde duran en büyük direnç Kürt Özgürlük Hareketi. Kürtlere düşmanlıklarının da buradan geldiğini bunun da birbiri ile çok ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu kadar pervasızca saldırmak istiyorlar” dedi.