Marta Sömek

 

İSTANBUL - 14 yıldır cezaevinde tutulan ağır hasta tutsak Ayfer Ayçiçek ajansımıza gönderdiği mesajda, cezaevi memurlarının ilaçlarını “gözleri önünde içmeyi” dayatmasını reddettiği için iki aylık disiplin ceza verildiğini ve bir televizyon programında yeniden hedef gösterildiğini kaydetti.

 

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere toplam bin 517 hasta tutuklu mevcut. Tutsaklar her gün işkence, şiddet, taciz ve hak ihlallerine maruz bırakılırken, son süreçte intihara sürüklemeler ve “şüpheli ölümler” de bir o kadar arttı. Neredeyse her hafta bir tutsağın yaşamını yitirdiği haberi kamuoyuna yansırken, hak ihlallerinin önemli bir boyutunu oluşturan hasta tutsaklariçin Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Cezaevinde kalabilir” raporları vermesi, tutsakları adeta ölümle yüz yüze bırakıyor. Yıllarca işkence, tecrit ve şiddete maruz bırakılan ağır hasta tutsaklardan biri de Ayfer Ayçiçek.

 

İşkence, tecrit, şiddet

 

Adana’da 2007 yılında gözaltına alınan ve tutuklanan Ayfer, İHD verilerine göre Marmara cezaevlerinde tutulan ağır hasta tutsaklardan biri. “Örgüt üyeliği” iddiası ile yargılanan ve 22 yıl 11 ay hapis cezası alan Ayfer, şu an Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Ayfer, cezaevinde kaldığı süre boyunca çıplak aramaya, birçok kez de cezaevi memurlarınca sözlü tacize maruz bırakıldı. 8 ay boyunca tek kişilik hücrede kalan ve birçok cezaevine sürgün edilen Ayfer, gittiği her yerde hak ihlallerine maruz bırakıldı.

 

‘Kamu malına zarar vermek’ten dava açıldı

 

Cezaevi koşullarından kaynaklı psikolojik rahatsızlıklar yaşayan Ayfer hakkında sağlık durumu yerinde değilken Alanya Cezaevi’nde kaldığı süreçte, “kamu malına zarar vermek” suçlamasıyla dava açıldı. Ardından Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Ayfer, bir buçuk ay boyunca Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördü. Ayfer, burada da birçok hak ihlali yaşadı. Ayfer, ilaçlarını kullanmaya bir süre daha devam etmek zorunda olsa da koğuşta kaldığı kadın tutsaklardan aldığı destek ile moral ve motivasyonunu korudu.

 

Ağır hasta tutsak Ayfer, ajansımıza mesaj göndererek son süreçte yaşadığı işkence ve psikolojik şiddeti anlattı. Ayfer ayrıca 26 Kasım 2021 tarihinde ajansımıza gönderdiği mesajda psikolojik baskı, sözlü taciz, işkence ve tahakküme maruz bırakıldığını aktarmıştı. Pandemiyle beraber hak ihlallerinin iyice ayyuka çıktığını paylaşan Ayfer, yaşadıklarını ağırlaştırılmış tecridin bir yansıması olarak yorumlamıştı. Ayfer ayrıca hasta tutsakların ölüme terk edilmesi nedeniyle cezaevinde kaldığı süre boyunca Adli Tıp Kurumu’na (ATK) hiç başvurmadı.

 

İlaçları yerine disiplin cezası veriliyor!

 

Ayfer, cezaevi koşulları nedeniyle sonradan meydana gelen hastalığı yüzünden 2 buçuk yıldır düzenli olarak antidepresan ile dört farklı ağır ilaç kullanıyor. Ayfer’in hastalığına sahip olan tutsakların cezaevinde bulunmaması gerekirken, hastalığı nedeniyle vücudunda çok fazla şişme ve ödem birikmesi mevcut. Ayfer, mesajında son süreçte cezaevi memurlarının kendisine ilaçlarını “gözleri önünde içmesini” dayattığını iletti. Bu uygulamayı kabul etmediğini dile getiren Ayfer, ilaçlarının verilmediğini ve psikolojik işkenceye maruz bırakıldığını paylaştı. Ayfer ayrıca yaşadığı psikolojik işkencenin üzerine sırf ilaçlarını cezaevi memurlarının önünde içmediği için kendisine 2 aylık disiplin cezası verildiğini de ekledi.

 

Hedef gösterildiği için tedirgin

 

Ayfer yine 2021 yılında ajansımıza gönderdiği mesajdan yaklaşık 5-6 ay önce “TRT World” isimli kanalda yayınlanan “Gerçeğin İzinde” isimli bir programda Ayfer ve aynı durumda olan birkaç tutsağın ismi, kimlik bilgileri ve nerede kaldıklarının açık bir şekilde verilerek hedef haline getirildiğini iletmişti. Şimdi ise tahliye olmasına kısa bir süre kaldığını ve yeniden bu programın cezaevinde yayınlandığını paylaşan Ayfer, “Açık bir şekilde hedef gösteriliyoruz. Yaklaşık bir yıl 11 ayım kaldı dışarı çıkmama. Ama bu şekilde dışarı çıktığımda sorun yaşayacağım. Hedef gösterildiğim için tedirginim” dedi. Programın kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na mektup yazdığını paylaşan Ayfer, aldığı “absürt” yanıtta kendisinden “kanıt” istendiğini belirtti.

 

Talebi ‘insanca yaşamak!’

 

Ayfer, alenen hedef gösterildiği programın bir an önce yayından kaldırılmasını ve ilaçlarını işkenceye maruz kalmadan almak istediğini kaydetti.