Meclis’in çözümsüzlükte ısrarı bu yıl da sürdü

  • 09:01 29 Aralık 2023
  • Siyaset
 
Dilan Babat 
 
ANKARA - Meclis’in bir yılı daha çözümsüzlükle geride kalırken, barış ve çözüm çağrılarını iktidar grubu görmezden geldi.  Kürtlere yönelik saldırılarını Meclis’te de sürdüren iktidar grubu, dönem dönem tansiyonun yükselmesine neden oldu. Bütçe görüşmelerinde ise en fazla pay savaşa ayrılırken, AKP ve MHP’nin boş sıraları halkın yoksulluğuna bir kez daha imza attı.
 
AKP ve MHP’nin toplumun tüm kesimlerini hedef aldığı Meclis’te bir yıl daha geride kaldı. 2023 yılında yaşanan 6 Şubat Mereş merkezli depremden ve 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinden dolayı Meclis, tam zamanlı çalışmamasına rağmen AKP ve MHP iktidarı, Meclis’in çalıştığı süre boyunca muhalefetin topluma ilişkin verdiği önergeleri reddederek, kendi rejimini kurma girişimlerine devam etti.
 
2023 yılının başından bu yana Meclis’te yapılan ya da yapılmayan çalışmaları derledik. 
 
Deprem nedeniyle Meclis’e bir hafta ara verildi
 
Yılın en önemli olayı 6 Şubat’ta Mereş merkezli yaşanan depremdi. Mereş'te 7,7 ve Dîlok'ta 6,5 ile 6,4 büyüklüğünde art arda meydana gelen depremler Kurdıstan'ın birçok kentinde yıkıma yol açtı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, deprem nedeniyle 6 Şubat tarihinde Meclis çalışmalarına bir hafta ara verildiğini açıkladı.
 
Deprem için Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu
 
Meclis’te grubu olan tüm siyasi partiler deprem bölgelerine giderken, AKP ve MHP gittiği deprem bölgelerinde ise insanlara barikatlar arkasından para atmakla yetindi. Bir haftanın ardından açılan Meclis’te ise Mereş merkezli depremlerin sonuçlarının araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Meclis’te grubu olan 5 partinin ortak önergesi, oy birliğiyle kabul edildi. Komisyon, Mereş merkezli ve 10 kentte büyük yıkıma neden olan depremin sonuçlarını araştıracak.
 
Deprem bölgesindeki refakatsiz çocuklar için başvuru
 
Deprem komisyonu sadece kurulmakla yetinirken, yaşananlara dair ortaya çıkan sonuçları araştıracak herhangi bir çalışma yapılmazken, Kızılay’ın sattığı çadırlara dair yapılmak istenen görüşmeler, AKP ve MHP eliyle reddedildi. Meclis’te gündem dışı konuşan siyasi parti temsilcileri ise Kızılay eleştirisinde bulundu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, deprem bölgesinde yaşanan ihmalleri hatırlatarak, enkazdan çıkarılan refakatsiz çocukların durumuna değindi. Çocuk Hakları Alt Komisyonu’na başvurularına rağmen HDP, bir yanıt alamadı. Sadece HDP değil, CHP’de refakatsiz çocuklar için ihbar hattı kurduklarını belirtti. Devletin de böyle bir şey yapması gerektiğini belirten CHP’liler, kayıp insanlarla ilgili rakamları sordu.
 
AKP Kızılay’ın sattığı çadırları savundu
 
Deprem sürecinde Meclis gündemini en fazla meşgul eden konuların başında ise, Kızılay’ın çadır satması oldu. Kızılay çadırlarının neden satıldığını soran HDP, bir cevap alamadı. Muhalefetin Kızılay eleştirilerine cevap veren AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ise, Kızılay’ın bir devlet kurumu olmadığını savundu. AKP’li Grup Başkanvekilinin verdiği yanıta tepki gösteren muhalefete ise AKP, Kızılay’ı savunmadıklarını ileri sürse de, deprem sürecinde AKP’nin rolü sıkça tartışılan konulardan biri oldu.
 
Deprem bölgelerine dair OHAL ilan edildi
 
Deprem bölgesinde devletin eksikliğine karşı iktidar soluğu deprem bölgesine yönelik Olağanüstü Hal (OHAL) ilan ederek yaptı. Muhalefetin, “OHAL’e değil Afet yönetimine ihtiyaç var” söylemleri ise deyim yerindeyse havada kaldı. Kaybedilen insanların canlarını kurtarmayan OHAL’in şimdi neyi kurtaracağı sorusu da yine yanıtsız bırakılırken, iktidarın ilan ettiği OHAL’in tek nedeni ise iktidarın aciziyetinin kurtarılması olarak değerlendirildi. Öte yandan Meclis’te bulunan 5 siyasi parti ile depreme ilişkin ortak bildiri yayınlandı.
 
22 milletvekili hakkında fezleke hazırlandı
 
2023 yılında Meclis’te sık sık cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve İmralı tecridine de değinildi. HDP’nin her tecrit söylemi milletvekillerine fezleke olarak geri döndü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in de aralarında olduğu 22 milletvekili hakkında dokunulmazlıkların kaldırılması talebiyle hazırlanan fezlekeler, Meclis Başkanlığı’na sunuldu. 
 
AKP’nin 7’nci Yargı Paketi Meclis’ten geçti
 
Halkın gündemi çok farklı iken, iktidar yine kendi rejimini kurumsallaştırmak için 7’nci Yargı Paketi’ni Meclis Başkanlığı’na sundu. Kadınlar tarafından çokça tartışılan çocuğu hasta annelere infaz ertelemesi, kirada arabuluculuk zorunluluğu ve uyuşturucu suçlarında ağır cezaların öngörülmesi suçları Meclis’ten geçse bile iktidarın getirdiği yargı paketlerinden cezaevinde bulunan siyasi parti temsilcileri yararlanmadı.
 
Meclis ‘seçim tatiline’ girdi
 
Meclis deprem gündeminin ardından 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’nci dönem seçimleri nedeniyle, “seçim tatili” kararı aldı. Meclis, 14 Mayıs seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından kesin olarak açıklanmasından 3 gün sonra açıldı.
 
AKP ve MHP’de kadın kotası yine eksilerde kaldı
 
Seçimden sonra Meclis yeniden çalışmalara başladı. AKP tarafından YSK’ye sunulan 600 kişilik milletvekili aday listesinde, sadece 113 kadın yer aldı. AKP’nin iktidar ortağı MHP’nin aday listesinde ise sadece 73 kadın yer buldu. AKP’de yüzde 18,83 oranında kadın aday gösterilirken, bu oran MHP’de yüzde 12,16’ya düştü.  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından YSK’ye sunulan listede 580 aday yer aldı. Bu adaylardan sadece 153’ü kadındı. 385 aday gösteren İYİ Parti’nin adaylarının ise 145’i kadın. CHP’nin listesinde yer alan milletvekillerinin yüzde 26,37’si kadınlardan oluşurken, bu oran İYİ Parti’de yüzde 37,66 oldu. 
 
Yeşil Sol Parti’de yüzde 40 kadın aday 
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ise listelerinde fermuar sistemi uyguladı. YSK’ye sunulan listede 490 milletvekilinden 193’ü kadınlardan oluştu. Yine Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından aday gösterilen 398 kişiden 161’i kadınlardan oluşuyordu. Yeşil Sol Parti’nin yüzde 39,38’i kadınlardan oluşurken, bu oran TİP’te yüzde 40,45'ti.  
 
Meclis’te İmralı için basın açıklaması
 
1 Ekim’de çalışmalarına başlayan Meclis’te ilk gündem İmralı tecridi idi. Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri İmralı tecridi ve Kürt sorununa ilişkin Meclis’te basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada siyasi partilere çağrılar yapılırken, iktidarın CPT raporunu açıklamak zorunda olduğu kaydedildi. Yeşil Sol Parti Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Meclis’e demokratik anayasanın yapılmasını belirtirken, İmralı’daki ağırlaştırılmış tecridin de kaldırılması gerektiğini ifade etti.
 
Depreme değil, kendi açığı için torba yasası
 
Meclis’in çalışmasıyla, birlikte AKP’nin Meclis’e sunduğu Torba Kanun Teklifine dair Genel Kurul’da tartışılmaya başladı. Yeşil Sol Parti adına konuşan Tülay Hatimoğulları, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 2 trilyon 181 milyar 514 milyon borçlanma yetkisi öngördüğünü anımsattı. Daha önce AKP tarafından Meclis’e sunulan ve benzer bir düzenlemeyi içeren teklifin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından hukuka aykırı bulunduğunu dile getirdi. Cezaevlerini de kapsayan torba yasasında ağır hasta tutsakların yeniden kapsamadığını belirterek, ağır hasta tutsakların durumuna dikkat çekti. Tülay, AKP’nin açıklarını kapatmak için bu teklifi sunduğunu söyleyerek, depremzedelere yapılmayan yardımları anlattı.
 
AKP’li vekilden tutuklu gazetecilere itham
 
Meclis’te Yeşil Sol Parti’nin Diyarbakır’da gözaltına alınıp tutuklanan ve 13 ay sonra hakim karşısına çıkarılan 15 gazeteciye ilişkin Meclis’e verdiği araştırma önergesi görüşüldü. Grup adına konuşan Ayşegül Doğan, tutuklanan Gazeteci Ömer Çelik’in hikayesini anlattı. Bu durumdan rahatsız olan AKP milletvekili “Tutuklu Gazeteciler” tabirinden rahatsız oldu. AKP’li milletvekilli gazetecilerin sunum ve program yaptığı televizyonların PKK ve KCK’nin propagandasını yaptığını ve eylemleri meşrulaştırdığını ve bu nedenle mahkemeler tarafından erişime engellendiğini ileri sürdü. Bu nedenle soruşturmanın açıldığını dile getiren AKP’li vekil, soruşturmanın “şeffaf” yürütüldüğünü savundu. Bununla da yetinmeyen AKP’li vekil,  ‘tutuklu gazeteci’ diye ifade edilen pek çok kişinin sırt çantasında fotoğraf makinesi yerine keleş çıktı” iddialarında bulundu. Duruma tepki gösteren Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, gazetecilere savcılıkta sorulan soruları söyledi. Önergenin görüşüldüğü saatlerde gazetecilerin tahliye edilmesiyle birlikte Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili, AKP’li vekile, “Aranan keleş bulunamadı, gazetecilerin hepsi serbest” sözleriyle cevap verdi.
 
Deprem önergesi 10 vekil olmasına rağmen reddedildi
 
Depremde yaşanan ihlallerin de sık sık gündeme geldiği Meclis’te Yeşil Sol Parti, depremzedelerin yaşadıkları mağduriyetin araştırılması için meclis araştırma önergesi verdi. Önergenin konuşulduğu saatlerde milletvekili sıralarında sadece 10 vekilin olması dikkat çekerken, depremzedelerin yaşadığı tüm mağduriyetler, açık bir şekilde ortaya serilirken,  çoğunluk oluşmamasına rağmen önerge AKP ve MHP oyları ile reddedildi.
 
Irak ve Suriye tezkeresi Meclis’ten geçti
 
Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon için cumhurbaşkanına verilen yetkinin iki yıl daha uzatılmasını öngören tezkere, Meclis Genel Kurulu’na geldi. Tezkere, AKP, MHP, İyİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Deva Partisi’nin oylarıyla Meclis’ten geçti. Tezkereye hayır oyu veren ise Yeşil Sol Parti ve CHP oldu. 
 
Alt komisyona acil İmralı için toplanma çağrısı
 
Yeşil Sol Parti son  yaptığı kongreden sonra adını değiştirerek, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi oldu. Partinin kısa adı ise başlangıçta HEDEP olurken, Yargıtay’ın kabul etmemesi üzerine DEM Parti olarak değiştirildi. DEM Parti milletvekilleri, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu Başkanlığı'na dilekçe gönderdi. Dilekçe’de İmralı Cezaevi'nin ziyaret edilmesi için acil toplantı istendi. 
 
2024 Yılı Merkezi bütçe görüşmeleri başladı
 
Göstermelik olarak çalışan ve halkın taleplerinin görmezden gelindiği Meclis’te 2024 Yılı merkezi bütçe görüşmelerine başlandı. 11 Aralık’ta başlayan bütçe görüşmelerinde tüm siyasi partiler bütçenin tümü üzerine söz aldı. DEM Parti, demokratik ekonomi programlarını açıklarken,  2024 yılı bütçesinin de diğer bütçeler gibi halktan uzak savaş bütçesi olduğunu belirterek bütçeye hayır diyeceklerini açıkladı.
 
Sayın Öcalan gerginliği: Milyonların iradesi
 
Bütçe görüşmeleri sırasında DEM Parti’nin sık sık cezaevlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması amacıyla başlatılan açlık grevini selamlaması ve Abdullah Öcalan’a “Sayın” denilmesi AKP’liler tarafından hedef alındı. Bunun üzerine DEM Parti, iktidarın rahatsızlığına karşı, “Sayın Öcalan milyonların iradem dediği kişidir” sözleriyle tepki gösterdi. Kürt sorununun çözümü için de sık sık Meclis’in göreve çağırılmasına rağmen, çağrılara kulak tıkatıldı.
 
MEB’den tarikat ve cemaat itirafı
 
Bütçe görüşmelerinde ise sık sık kadına yönelik şiddet, ekolojik kırım, cezasızlık politikalarına değinildi. Bakanlıkları için bütçe görüşmelerine katılan her bakan Türkiye’nin güllük gülistanlık olduğunu iddia etti. Türkiye’nin gerçeğinin fotoğraflarla anlatılmasına rağmen iktidar grubu,  sürekli durumu “terörizm” ve “ihanetçi” olarak gösterme çabasına girdi. En son Mili Eğitim Bakanlığı bütçesi için yapılan görüşmelerde eğitim sistemine dönük eleştirilere yanıt veren Bakan Yusuf Tekin, “Çocukların dağa çıkmasını engellemek için vakıf ve cemaatlerle protokolleri imzalayacağız” söylemi ise, çocuklara dönük tecavüz ve istismarı görmezden gelerek, tarikat ve cemaatlerde intihar eden çocuklara dönük soruları ise yanıtsız bıraktı. Bununla da yetinmeyen AKP grubu ve milletvekilleri ise İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesiyle şiddetin düştüğünü iddia ederken, 6284 sayılı kanun aktif bir şekilde kullanıldığını öne sürdü. 
 
Tecridin olmadığı iddia edildi
 
Sadece bunlarla yetinmeyen AKP grubu, Kurdistan bölgelerinde eşitsizlik ve ayrımcılık olmadığını iddia etti. AKP’li Grup Başkanvekili, İHA ve SİHA’lara dönük eleştirileri “terörizm” ile savundu. AKP’li Grup Başkanvekili, 34 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük mutlak tecride karşı ise Türkiye’de tecrit olmadığını öne sürdü. Bunları dile getiren DEM Parti’yi “bölücülük” ile itham eden AKP grubuna karşı belgelerle tecridin olduğu ispatlanmasına rağmen AKP, söylemlerinden vazgeçmedi.
 
Türkiye’de uyuşturucu, Efrîn’de asimilasyon
 
DEM Parti milletvekillerinin anadilde halkları selamlaması da iktidar ve ana muhalefet tarafından tepkiyle karşılandı. İktidarın sık sık “Kürt kökenli vatandaşlarımızla sorunumuz yok” söylemleri iktidarın söylemleri ile her ne kadar çelişse de DEM Parti ısrarla anadilin kırmızı çizgileri olduğunu kaydetti. Kürt çocuklarının anadilde eğitim görmesi talebini reddeden AKP grubuna karşı DEM Parti, Türkiye’nin Efrîn’de hayata geçirdiği asimilasyon politikalarını teşhir etti. 
 
Adalet Bakanı’ndan büyük büyük iddialar
 
Yoksulluğun derin derin anlatıldığı ama anlaşılmadığı görüşmelerde, en fazla yapılan vurgulardan biri de adalet oldu. Türkiye’de adalet sisteminin çürümüşlüğüne değinen milletvekillerine karşılık, Türkiye’nin “adaletli ve özgür” olduğu iddia edildi. İfade ve düşünce özgürlüğünün dahi ihlal edildiği, ağır hasta tutsakların durumu, tecrit, açlık grevleri, gazetecilerin cezaevinde olması, bunları dahi görmeyen iktidar ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, tecride dair sorulan soruları yanıtsız bırakarak sadece “İmralı’da deprem hasarı olmadığını” söyledi. Cezaevlerinde tutuklu gazetecilerin olmadığını iddia eden Bakan, cezaevlerinde herhangi bir yasak olmadığını öne sürdü.
 
6,4 civarında açık verildi
 
Bütçe görüşmelerinin iki haftalık maratonun sonlarına doğru gelinirken, son yapılan görüşmelerde her yıl yapılan bütçeye oranla hiçbir şey değişmedi. Giderin 11 trilyon 89 milyar lira olduğu bütçenin geliri ise 8 trilyon 437 milyar 100 milyon lira olarak hesaplandı. Buna göre bütçe açığı yaklaşık olarak 2 trilyon 6 milyar civarına yükseldi. Oran olarak ise 6,4 civarında açık verildi. Bütçe teklifi itibariyle gelir vergisi 1 trilyon 188,9 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 275,7 milyar lira, katma değer vergisi 2 trilyon 497,7 milyar lira, özel tüketim vergisi 1 trilyon 403,9 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 41,5 milyar lira ve vergi dışı gelirler 1 trilyon 29,4 milyar lira olarak öngörüldü
 
 Bütçe’nin onda biri savaşa
 
Bütçe teklifinde, “Savunma ve Güvenlik” alanında 1 trilyon 133 milyar 500 milyon lira harcama yapması öngörüldü. Eğitim için 1 trilyon 615 milyar lira, sağlık için 1 trilyon 650 milyon lira ve sosyal yardımlar için 497 milyar lira bütçe ayrıldı. Tarım sektörüne ise sadece 384 milyar lira ödenek planlandı. 2024 yılında personel giderleri için toplam 2 trilyon 865,9 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri için ise 669,8 milyar lira öngörüldü. Bütçe giderleri dağılımında 1 trilyon 254 milyar lira ise “faiz” kalemi için hesaplandı.
 
AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi
 
26 Ekim’de Plan ve Bütçe Komisyonu’na inen dev bütçe, muhalefetin itirazlarına rağmen hiç değişmeden 24 Kasım’da kabul edildi. Verilen iki haftalık aranın ardından ise 11 Aralık’ta Meclis Genel Kurulu’nda başlayan bütçe görüşmeleri yapılan oylama ile son buldu. Yapılan konuşmalar ardından elektronik oylamaya sunulan bütçeye ilişkin 566 milletvekili oy kullandı. Bütçeye 317 milletvekili evet, 249 milletvekili hayır dedi. 
 
Yarın: Cezasızlık politikasının yargıdaki hali