ANKARA - Bütçe görüşmelerinde Kobanê  Davası’ndaki hukuksuzluklarını anlatan DEM Parti Grupbaşkanvekili Meral Danış Beştaş, Kobanê Davası’nda yargının tarafsız ve bağımsız beyanını ciddiye almadıklarını söyledi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzorom Milletvekili ve Grupbaşkanvekili Meral Danış Beştaş, 2024 Yılı merkezi bütçe maddeleri üzerine söz aldı. Meral, konuşmasında 3 yıla yakındır Sincan Cezaevi Kampüsünde görülen Kobanê Davası’nda yaşanılan hukuksuzlukları anlattı.

 

Kobanê Davası’ndaki kumpaslar

 

Kobanê Davası’nı çok anlattıklarını, yargılamanın nasıl bir darbe mekaniği ile sonuçlandığını, hangi süreçlerden geçtiğini anlattığını bugün ise yargılama sürecini nasıl bir işkenceye dönüştüğünü anlattı. Meral, Kobanê Davası’nda tutuklu yargılanan siyasetçilerin isimlerini okuyarak selamlarını gönderdi. Meral, “Arkadaşlarımız rehin durumda peki neden? Bir tweet sebebiyle. Bütün yargılama konusu 2016 tarihleri arasında yaşanılan olayların müsebbibi olarak bu arkadaşlarımız gösteriliyor.  Hukuksuzluk 4 Kasım’da başladı, 5 ilde 5 ayrı savcı aynı saatlerde gözaltı operasyonu yaptı. Apar topar helikopterlerle, uçaklarla Diyarbakır’a getirildiler, oradan alelacele ‘tutuklanma’ kararı verildi. Her biri ikametgahından binlerce kilometre öteye başka cezaevlerine götürüldüler.  Cezaevlerinden başlayarak özel bir yöntemle bu rehinelik durumu devam ettirildi” dedi.

 

‘Yargılamanın kendisi bir işkenceye dönüştü’

 

İddianamenin 3 bin 500 sayfa olarak başlanıldığını, 324 klasör oluştuğunu belirten Meral, iddianamede bir tweetin olduğunu o tweetin etrafından ne kadar olay olmuşsa her türlü olayın Kobanê dosyasına bağlandığını kaydetti. Meral, “Hiçbir illiyet yok, İstanbul’da, Ankara’da bir şey olmuş o dosyada, Halkevleri bir protesto yapmış o dosyada. Böyle büyütülmüş, sonrasında bu bine yakın klasöre dönüştü. Çünkü savcı özel olarak Türkiye’nin her tarafına yazılar yazarak dosya şişirilmeye başlandı. Peki, nasıl başlıyor bu yargılama? Şimdiye kadar 72 celsesi yapıldı,  yargılamanın kendisi bir işkenceye dönüştü. Adil yargılama zaten yok, AİHM’in Kobanê protestolarına ilişkin kesinlikle ‘suç olmadığını’ derhal tahliye edilmesi gerektiğini büyük daire tarafından iki defa ihlal kararı verdi. Önce iki hafta duruşma bir hafta ara verilmesi şeklindeydi, sonra değişti iki hafta ara iki hafta duruşma. Bu böyle devam etti, en son duruşmalar haftanın beş gününe çıkarıldı ve saatler süren bir periyot var. 2 Ağustos 2023 tarihinden beri her gün duruşma var. Sabah 10.00’da Sincan’da Kobanê Davası yapılıyor göstermelik bir heyet var, heyet hiçbir şey dinlenmiyor, önüne bakıyor kendisine ne söylendiyse onu yapıyor. Ne bir delil talebi var, ne bir talebi kabul ediyor,  ne bir tanık istemi kabul ediyor. Hiçbir şeyi kabul etmiyor sadece savunmayı bir an önce bitirmeye çalışıyor. İnanılmaz bir aceleleri var” diye belirtti.  

 

Yargıya göre derhal kapatılması gereken bir dosya

 

Meral şöyle devam etti: “5 bin 260 sayfalık bir mütalaa hazırlanmış. Her bir sayfaya bir dakika cevap verseler 87 saat konuşmaları gerekiyor. 12 gün sürüyor ama arkadaşların bir günde savunmaları, beyanlarını vermek zorundasınız deniliyor. Bu arkadaşlarımızın yeme, içme, aile görüşü, kitap okuma, temizlik yapma yada dinlenme bunların hepsini geçtim bu mütalaayı okuyup buna cevap hazırlama süresinin katiyen olmadığını biliyorsunuz. Mekanik bir şekilde, ‘ne söyleyeceksiniz söyleyin bitireceğiz’ şekilde cevap veriliyor. Esas hakkında savunma sonrasında bir karar verilecek, bu kararın ne olduğunu bilmiyoruz ama bu kararın o mahkemenin vermeyeceğini biliyoruz. Bunun başka yerlerden verileceğini de gayet iyi biliyoruz. Çünkü mükerrer bir yargılama, asla suç olmayacak bir yargılama, CMK, TCK’ya AİHSM, AİHM ve AYM kararlarına göre derhal kapatılması gereken bir yargılama.

 

Mahkemenin ara kararlarına işaret etti

 

Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun devamının gerekçesinde, ‘serbest bırakıldıktan sonra adaletin iyi idaresine zarar verecek tarzda önlemler alabilecek olma tehlikesi mevcut’ bunu yorumlayabilecek bir hukukçu yoktur dünyada. Ne diyor anlamıyorum, defalarca okudum sonra çözdüm. ‘Tahliye olursa muhalefet edecek, bizi zorda bırakacak,  bu hukuksuzlukları teşhir edecek’ diyor. Trajikomik böyle bir garabet olamaz. Zeynep Ölbeci hakkında tutuk devam gerekçesinde, ‘Bekar olmasının örgüt üyesinin olmasına işaret ediyor’ diyor. Ey bekarlar, hepiniz örgüt üyesisiniz bu mahkeme kararına göre. Bu yüzden evliliği teşvik ediyorlar böyle bir gerekçe olabilir mi? bu resmen mahkeme tutanağı, garip bir yargılama. Bunun gibi yüzlerce ara karar kurulmuş, onlarda ne yapacaklarını bilmiyorlar.

 

Yargı tarafsız ve bağımsız beyanı ciddiye almıyoruz

 

Gizli tanık konusunda başları dertte. Arkadaşlarımız 7 yıl bir ay hala cezaevinde. Özgürlüklerinden yoksunlar, böyle ucube bir yargılama adı altında muhalefeti sindirme bir kumpas davası. Gizli tanığa isim bulamıyorlar, o kadar çok tanık koymuşlar ki dosyaya. Gizli tanığın bir tanesinin ismi ABC123. Buda son gizli tanıklardan bir tanesi. Gizli tanıkları hafta sonu dinliyorlar, gizli tanıkları alelacele gizli oda alıyorlar mı almıyorlar mı bilmiyoruz ve avukatlara dahi haber vermiyorlar. Buna adil yargılanmanın olmadığını hukukçu olmaya gerek yok. Bu ülkenin 3’ncü büyük partisini eş genel başkanları cezaevine kapattınız. Her türlü hukuksuz yöntemlerle bu davayı idame ettireceksiniz ve sonra diyeceksiniz ki adil yargılanma var. Her gün söyleniliyor, ‘yargımız tarafsız ve bağımsız’ ne diyelim buna, ne cevap verelim bilmiyoruz.  Bu parlamentoya on bin araştırma önergesi indirdik, kabul edin, kim bu cinayetleri yapmışsa çıksın biz istiyoruz dedik. Her seferinde reddedildi ve hala hiçbir araştırma önergemiz kabul edilmedi. Soru önergesi veriyoruz, cevaplanmıyor, AİHM kararı diyoruz uygulanmıyor. Anayasa diyoruz uygulanmıyor sonrada yargı tarafsız, bağımsız deniliyor. Biz bu beyanı ciddiye almıyoruz bence Türkiye’de ciddiye almıyor.”