Rojda Aydın

 

WAN - Yerel Yönetimler Merkezi Komisyonu Üyesi Öznur Evin, yerel yönetim seçimlerine doğru giderken, kayyımların atandığı belediyeleri almakta kararlı olduklarını belirterek  “Ne olursa olsun kentimizi yönetmeye hazırız. Hep beraber belediyecilikte çalışmalarımızı yürüteceğiz” mesajı verdi. 

 

2024 yerel yönetim seçimlerini iliştin partilerin hazırlıkları devam ederken, aday adaylıkları için başvurular da alınmaya devam ediyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi de (DEM Parti) yerel yönetim seçimlerine hazırlarını sürdürüyor. 

 

Demokratik Yerel Yönetimler Merkezi Komisyon Üyesi Öznur Evin, yerel seçimler, kadın temsiliyeti ve eşbaşkanlık sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

 2-3 kadın başkanla başladı

 

Yerel seçimlerde kadın temsiliyetinin ilk olarak 2-3 kadın belediye başkanlığı ile başladığını belirten Öznur, ardından kadın temsileyitinin gelişmesi amacıyla eşbaşkanlık sistemini geliştirdiklerini ve eşbaşkanlık sistemine geçiş yaptıklarını söyledi.  “Bu eşbaşkanlık sistemiyle eşit temsiliyeti sağlamaya çalıştık. 2-3 kadın başkanlığıyla beraber oluşan kadın alanı zamanla eşit temsiliyetle beraber eşbaşkanlık sistemine dönüştürüldü” diyen Öznur, il olarak 2014 yerel seçimlerinde Eşbaşkanlık sistemini uyguladıklarını söyledi. 

 

Başlangıçta sorunlar yaşandı

 

Başlangıçta sistemi oturtmanın zaman aldığını dile getiren Öznur, eşit temsiliyetin, eşbaşkanlığın nasıl bir sistem olduğuna ilişkin sorunlarla karşılaştıklarını belirtti.  Öznur şöyle devam etti: “Fakat zamanla halk tarafında bu benimsendi. Hem kadın hem erkek temsiliyetinin bir arada olmasının aslında birçok soruna da çözüm kaynağı olduğunu gördük.”

 

Eşbaşkanlığa devam kararı

 

 2019 yılında eşbaşkanlık sistemine devam etme kararı aldıklarının altını çizen Öznur, “Kadını her alanda eşit temsiliyete dayalı bir şekilde çalışmalara yönlendirme kararıyla yolumuza devam ettik. Fermuar sistemini uyguladık, fermuar sistemiyle beraber belediye meclislerinde de kadınların eşit haklarla ve erkeklerle eşit bir şekilde çalışma yürütmelerini sağladık. Bu da halkta çok güzel bir tepkiye yol açtı. ‘Ev kadını’ olarak nitelendirilen kadınların belediyecilik alanında da çok güzel işler yapabildiği ortaya çıktı” dedi.  

 

Kayyımlar kadınların kurdukları alanları hedef aldı

 

Belediyelere atanan kayyımların ilk olarak kadınların kurdukları alanları hedef aldığını belirten Öznur, eşit temsiliyetin eril zihniyet tarafından istenmediğinin anlaşıldığını söyledi. Öznur, “Çünkü gözaltına alınan ya da tutuklanan eşbaşkanlara sorulan soru eşbaşkanlık sistemi oldu” ifadelerini kullandı. Belediyecilik anlayışında kadın emeğinin yerinin başka olduğunu söyleyen Öznur, kadınların belediyecilik anlayışı ile eril zihniyetin belediyecilik anlayışının farklı olduğunun altını çizdi. 

 

Kadın müdürlüklerine erkeklerin atanması

 

Kadın bakışı ile toplumun nasıl bir belediyecilik istediğinin fark edildiğini dile getiren Öznur,  çalışmaların da bu temelde yürütüldüğünü belirtti. Kayımmların da bu nedenle kadınların kazanımlarına saldırmaya başladığını söyleyen Öznur, kadın müdürlüklerinin, kadın danışma merkezlerinin kapatılması ile buralara erkeklerin atanmasının buna örnek olduğunu belirtti. 

 

Tecrit ve özel savaş

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin topluma etkilerini de değerlendiren Öznur, “Tecrit insanlık suçudur. Hiç kimseyi yasal zeminler altında kimseyle görüştürmememe gibi bir durum söz konusu olamaz. Herkesin ailesi ya da avukatlarıyla görüşme hakkı vardır. Bu anayasal bir haktır. Biz de bundan dolayı tecridin kesinlikle bir insanlık suçu olduğunu dile getiriyoruz ve bu bağlamda çalışmalar yürüteceğimizi söyledik. Aynı zamanda tecritle beraber oluşan özel savaş politikaları var. Özel savaş politikaları en çok kadınlar üzerinde uygulanıyor.  Bu nedenle kadınların fuhuşa sürüklenmesi, madde bağımlılığının artması, ekonomik alanda kadınların daha zayıf bir noktaya sürüklenmesi gibi durumlar söz konusu oluyor. Bu bağlamda bizlerin de belli politikaları olacak. Belediyecilik aynı zamanda topluma yarar bir sistemle oluşan demokratik alanlarda çalışmalar yürüten bir kurum. Bundan kaynaklı bizlerin de yapacağı politikalar daha çok gençlik üzerinde, kadınlar üzerinde oluşacak olan politikalar olacak” şeklinde konuştu. 

 

‘Kayyım tehdidi yolumuzdan alıkoymayacak’

 

Özel savaş politikaları, gençliğin madde bağımlılığına sürüklenmesine karşı duracaklarını ifade eden Öznur, bilinçlendirme çalışmaları yapacaklarının altını çizdi. Öznur, son olarak şunları söyledi: “2024’teki seçimler için şunu söyleyebiliriz; bizim halk tarafından onaylanarak aldığımız belediyeler bizim elimizden alınıyor. Biz bunları bir gün de olsa elimizde tutmanın yollarını bulacağız ve kazanımlarını sağlayacağız. Biz halkın verdiği oylara sadık kalıp çalışmalarımıza yöneleceğiz. Kayyım tehdidiyle karşı karşıya olduğumuzun farkındayız ama bu bizi yolumuzdan etmeyecek. Biz halkçı bir belediyecilik anlayışı sürdüren bir partiyiz. Bu bağlamda şeffaf, halkçı, demokratik bir belediyecilik anlayışıyla çalışmalarımıza devam edeceğimizi, kayyımların yarattığı tahribatları onarmanın yollarını bulacağımız bir plan ve programla yerel yönetim seçimlerine gidiyoruz. Halka nasıl bir hizmet alanı sunacağımıza dair projeler üretmeye çalışıyoruz. Bu alanda üzerinde en çok duracağımız kadın ve gençlik için projelerimiz olacak. Çünkü gençliğin işsizlik sorunu var, özel savaş politikalarıyla yönlendirildiği alanlar var. Bizim bu alanlarda neler yapabileceğimiz, nasıl bir rota çizeceğimiz çok önemli. Ne olursa olsun kentimizi yönetmeye hazırız. Hep beraber belediyecilikte çalışmalarımızı yürüteceğiz.”