İSTANBUL - MATUHAYDER öncülüğünde Adalet Nöbeti’nin startını veren tutsak yakınları, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanıncaya ve tutsaklar üzerindeki tecrit son bulana dek her gün nöbet eylemlerini sürdüreceklerinin mesajını verdi.

 

Tutsak yakınları, Marmara Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER)  öncülüğünde, “Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi kapsamında tutsakların 27 Kasım’da cezaevlerinde başlattığı dönüşümlü açlık grevi eylemlerinde aynı taleplerle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bağcılar İlçe Örgütü’nde düzenlenen basın toplantısı ile Adalet Nöbeti’nin startını verdi.

 

Talepler pankartlarda

 

Basın toplantısına çok sayıda tutsak yakını, Adalet Nöbeti tutan anneler, MATUHAYDER ile DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanları Gonca Yangöz ile Murat Kalmaz, il ve ilçe yöneticileri, siyasetçiler, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. Toplantı salonuna, "Ji dayikên lehengan hezar silav li zindanan. Em ê bi hêza xwe tecridê bişkînin û jiyana azad ava bikin”, “Özgür yaşamın inşası için tecridi kıralım” ve “Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barışa için zindanlara ses olalım” pankartları asıldı.

 

‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için herkes hem fikir!’

 

İlk olarak söz alan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, “Ana gündemimiz açlık grevidir. Biz de zindanlarda başlatılan bu açlık grevinin hem sesinin duyulması hem de taleplerin karşılık bulması için İstanbul’da başlatacağımız nöbet eylemiyle hem destek olma hem de cezaevlerindeki tutsakların sesini duyurmak ve taleplerinin karşılık bulması için kararlılığımızı ortaya koymak için bir araya geldik” sözleriyle konuşmasına başladı. Murat, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması temel talebimizdir. Kürt sorununun çözümsüzlüğü, savaş politikalarının ve bu savaş konseptinin bir bütün Sayın Öcalan üzerinde geliştirilen tecritle bağlantılı olduğunu belirtiyoruz. Bu tecrit kırılmadığı sürece savaş da son bulmayacaktır. 2013 yılında Sayın Öcalan ile başlatılan barış ve müzakere süreci, Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından büyük bir adım oldu. Bugün de Sayın Öcalan’ın muhatap alınması gerektiği, Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için herkes hem fikir” ifadelerini kullandı.

 

Tutsakların sesi olma çağrısı

 

AKP-MHP iktidarının çözümden kaçtığını dile getiren Murat, “Bunun ne Türkiye’nin ekonomisi ne de demokrasisine hiçbir fayda sağlanmadığı son 10 yıllık süreçte net olarak görülmüştür. Zindanlarda başlatılan bu grevlerin karşılık bulması için herkes ses olmalı, gençlerin, halkların bu sürece dahil olması gerektiği çağrısını yapıyoruz. Biz de bu nöbetle birlikte hem tutsakların sesi olma hem de herkesi bu eyleme katılmaya ve sahiplenmeye davet ediyoruz” çağrısında bulundu.

 

‘Tecrit kalkmadığı sürece nöbetimiz devam edecek’

 

Daha sonra tutsak yakını ve Adalet Nöbeti tutan annelerden Fince Akman, AKP-MHP iktidarının tecridi arttırdığını söyledi. Fince, “Bu yüzden Adalet Nöbeti başlattık. Başkanımız üzerindeki tecrit kalkmadığı sürece nöbetimizden, eylemlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, cezaevlerinde bulunan çocuklarımıza da yansıyor. Tecrit çok ağır. Tutsaklarımız şehit oluyor. Daha yeni iki şehidimiz zindandan çıktı. Bu yüzden vicdanı olan herkesi buraya davet ediyoruz” sözleriyle seslendi.

 

‘Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz!’

 

Ardından konuşan Adalet Nöbeti eylemcilerinden Kumri Akgül, PKK Lideri ile aile ve avukatlarının görüşmesi gerektiğini vurguladı. Kumri, “İktidar, cezaevlerinde tutsaklara karşı baskıyı arttırdı. Onlar da açlık grevi eylemine başladı. 33 aydır Başkandan haber alınamıyor. Geçtiğimiz günlerde Gemlik’te bir deprem oldu. Biz İmralı’daki ailelerinin oradakilerle görüşmesini isterdik” dedi. Kumri, Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) seslenerek, görevini yerine getirmesi çağrısında bulundu. Kumri, “Kanımızın son damlasına kadar direneceğiz. İstanbul’daki herkesi buraya çağırıyorum” sözleriyle seslendi.

 

Sorumluluk alma çağrısı

 

Daha sonra söz alan bir diğer Adalet Nöbeti eylemcisi Cemile Karakaş da, Abdullah Öcalan ve cezaevlerindeki diğer tutsaklar üzerindeki tecridin son bulması gerektiğinin altını çizerek herkesi sorumluluk alamaya çağırdı.

 

2019’dan beridir Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor!

 

Ardından MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Demir, basın metnini okudu. Dilek, “Kurdistan hapishanelerindeki siyasi mahpuslar, 27 Kasım tarihinden itibaren İmralı Ada Hapishanesi’nde, Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış mutlak tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü talebi ile açlık grevi eylemine başladıklarını duyurmuşlardır. Bilindiği üzere Sayın Abdullah Öcalan üzerinde, uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilmesinden bu yana tecrit uygulanmaktadır. 2015 yılından bu yana ise tecrit daha da derinleştirilmiş ve uygulanan bu mutlak tecrit, AKP-MHP iktidarının Kürt sorununa bakış ve imha politikasının sirayeti olarak sürdürülmektedir. Sayın Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2019 tarihinden bu yana hiçbir haber alınamamaktadır” dedi.

 

Tecrit politikasının sonlandırılması çağrısı

 

İmralı Adası’nda uygulanan ağırlaştırılmış tecridin tüm cezaevlerinde yayıldığının görülen bir gerçek olduğunu vurgulayan Dilek, devamla şunları kaydetti: “Türkiye ve Kurdistan hapishanelerine yayılan bu tecridin sonucunda tutsaklar bedenini açlığa yatırmışlardır. Daha önce yine tutsaklar tarafından demokratik ve barışçıl bir çözüm ve Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış mutlak tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevlerinde birçok mahpusta uzuv kaybı meydana gelmiş ve hatta birçok tutsak hayatını kaybetmiştir. Biz MATUHAYDER olarak tekrar aynı acıları yaşamak istemiyoruz. Bunun için de İmralı Ada Hapishanesi’nde yürütülen ağırlaştırılmış tecrit başta olmak üzere Kurdistan ve Türkiye hapishanelerinde yürütülen tecrit politikasının sonlandırılması gerektiğinin çağrısını yapıyoruz. Tutsakların aynı zamanda Kürt sorununa demokratik ve barışçıl çözüm talebiyle başlatmış olduğu açlık grevinden ağır trajediler meydana gelmesinden endişe duyuyoruz.

 

Adalet Nöbet ile tutsakların yanında olacağız

 

Bu topraklarda yüz yıldır görülen acılar son bulsun diye bütün sivil toplum kuruluşlarını, hukuk kurumları ve siyasi partilerin de bu çözümsüzlüğe karşı birlikte hareket etmesini talep ediyoruz. hükümetin de açlık grevinde bulunan tutsakların taleplerini kabul etmesi gerektiği çağrısını yineliyoruz. MATUHAYDER olarak biz de açlık grevleri başlatan tutsakların yanında olduğumuzu göstermek için ağırlaştırılmış mutlak tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için Adalet Nöbeti’ne başladığımızı bütün kamuoyuna duyuruyoruz.”

 

“Bijî berxwedana zindanan”, “Bê Serok jiyan nabe” sloganları ardından alkışlar eşliğinde basın toplantısı son buldu.

 

Her gün nöbet tutacaklar

 

Nöbet, her gün 11.00 ile 17.00 saatleri arasında sürecek. Ayrıca her üç günde bir nöbet farklı adreslerde gerçekleştirilecek.