ANKARA - Gençlere yönelik politika ve saldırıları değerlendiren HDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, “Bir yandan Türkiyeli gençler açken bir yandan savaşa cepheye gönderilmek isteniyor. Gençler bu kadar krizin ve umutsuzluğun olduğu bir süreçte ölmek ve öldürmek istemiyor. Gençler kendilerine harcanması gereken bütçenin savaşa harcanmasını kabul etmiyor” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi Sözcüsü Dersim Dağ, gençlerin gündemine dair parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

 

‘İktidar tefecilik yapıyor’

 

Kapitalist sistemin yaşadığı büyük krizlerin her dönem en çok gençleri etkilediğine dikkat çeken Dersim, “Sistem sıkıştıkça gençliği hedef almakta işsizlik, gençliğin geleceksizliği had safhaya ulaşmış durumda. AKP ve MHP’nin yaşadığı bütün krizlerden en fazla etkilenenler gençler ve genç kadınlar olmakta. Ekonomik krizin faturası gençlere halka, gençlere ve kadınlara çıkıyor” dedi. Özellikle  gençliğin okuyamayacak duruma geldiğini, eğitiminden feragat ettiğini dile getiren Dersim, “İktidarın gençlere verdiği 850 TL’lik bursu faiziyle geri aldığını biliyoruz. İktidar gençlere burs değil, borç veriyor ve bu anlamda tefecilik yapıyor. Verdiği bursu 5-6 kat fazladan gençlerden geri alıyor. Birçok üniversite öğrencisi mezun olduktan sonra aslında diplomalı işsizler grubuna dahil oluyor” diye konuştu.

 

‘Gençler geleceksizliğe sürükleniyor’

 

Her iki üniversiteli gençten birinin işsiz olduğunu kaydeden Dersim, “İstihdam alanı açmak yerine gençliği geleceksizliğe, umutsuzluğa sürükleyen iktidar bütün krizlerin faturasını en çok gençlere ve genç kadınlara uyguluyor. Sadece bununla da sınırlı kalmıyor iktidar. Gençlerden iyi bir eğitim almalarını kültür ve sanat faaliyetlerinde derinleşmelerini ve bununla ülkeyi ileriye taşımalarını bekliyor ama bunun karşılığında iyi eğitim verecek tüm öğretim görevlilerini KHK ile ihraç ediyor. En ufak bir düşüncesini belirleyen demokratik eylem ve etkinliklere katılan gençleri yurtlardan ve üniversitelerden uzaklaştırıyor. Bu kadar büyük bir krizde ellerindeki tek maddi gelir olan ve iktidarın faiziyle geri aldığı bursu da kesiyor. İktidar bu gençlerden itaat etmesini AKP ve MHP’nin belirlediği sınırlar içinde yaşamasını bekliyor. Bunu yapmak için de elinden geleni yapıyor” diye belirtti.

 

Direnen gençlik kesimi var 

 

Gençlerin ifşa politikalarıyla katıldığı en ufak bir eylem ve etkinlik sonucu ya okullarından atıldığını ya da burslarının kesildiğini aktaran Dersim, şunları söyledi: “Bütün bunlara rağmen direnen bir gençlik kesimi var. Elbette gençlerin sorunu sadece burs sorunu değil, sadece yurtlarda yaşadığı sorunlar değil. Gençlerin en büyük sorunu ekonomik krizin faturasının kendilerine çıkarılıyor olmasıdır. Gençlerin en güzel yaşlarını kültürle sanatla gezmekle geçirmeleri gerekirken umutsuzluğa sürüklenmeleri, yoksulluğa, işsizliğe terk edilmeleri. Onlarca genç iş bulamadığı için, aç olduğu için geçinemediği ve yoksul olduğu için intihar etti. 2021 yılı gençler açısından en önemli konu gençlerin intiharıydı. 2022’nin ilk döneminde de gördük ki elimizde net bir sayısal veri olmasa da her ay onlarca gencin iş bulamadığı için umutsuz olduğu bu ülkede yaşamak istemediği için kutuplaştırma ve umutsuzluğun yarattığı kaos halinde bu ülkede yaşamak istemediği için intihar ettiğini biliyoruz.

 

‘Gençler ölmek ve öldürmek istemiyor

 

Her 4 gençten 3’ünün Türkiye’de yaşamak istemediğini, yurtdışına çıkmak istediğini biliyoruz. Elbette hem toplumsal ve ekonomik krizin hem savaş halinin en büyük faturası gençlere çıkarılıyor. AKP iktidarının gençlere istihdam yaratmak için harcaması gereken bütçeyi savaşa harcadığını ve AKP ve MHP’nin savaş iktidarı olduğunu söylemek mümkün. İktidar bir yandan gençleri yoksulluğa işsizliğe ve açlığa mahkum ederken bir yandan da savaşa mahkum etmek istiyor. Bir yandan Türkiyeli gençler açken bir yandan savaşa cepheye gönderilmek isteniyor. Gençler bu kadar krizin ve umutsuzluğun olduğu bir süreçte ölmek ve öldürmek istemiyor. Gençler kendilerine harcanması gereken bütçenin savaşa harcanmasını kabul etmiyor. Savaş politikasının iktidarın son bir yıldır aralıksız sürdürdüğü savaş politikasından en çok yine gençler etkileniyor.

 

Savaş politikalarına karşı örgütleniyorlar 

 

Aynı zamanda bu ülkenin geleceği olan, bu ülkenin umudu olan, bu ülkeyi ileriye taşıyacak olan gençler savaşlarda ölmek ve öldürmek zorunda kalıyor. Gençler en çok iktidarın savaş politikalarına karşı mücadele ediyor ve örgütleniyor. Savaş politikalarından halklar, kadınlar ve en çok gençler etkileniyor. İktidarın masa başı aldığı savaş kararlarıyla gençler ölüyor öldürmek zorunda kalıyor. Gençler ölmek ve öldürmek istemiyor. AKP ve MHP iktidarının öldürme politikalarına karşı gençler daha çok yaşamak ve yaşatmayı tercih ediyor. Savaş ve ölüm politikasına karşı yaşamak ve yaşatmak için gençler daha çok mücadele ediyor.

 

Özel savaş politikaları 

 

2021 yılının savaş yılı olduğunu söylemek mümkün. Bütün bu savaş politikalara karşı sınır ötesi operasyonlar ve bu ad altında Kürt halkına karşı savaş devam ederken Kürt halkına ve gençlerine yönelik özel savaş politikaları devreye girdi. 2015’den bu yana savaş kararının alınmasından bu yana özel savaş politikaları da ülkemizde hız kesmeden devam etti. Bizler HDP Gençlik Meclisi olarak bir yandan iktidarın savaş politikalarına karşı mücadele ederken bir yandan ölüm politikasına mücadele yürütürken öte yandan özel savaş politikalarına karşı bağımlılığa uyuşturucuya ve kadın bedenini metalaştırmaya karşı bağımlılığı kıralım yeni yaşamı kuralım kampanyası ile örgütlenme çalışması yürüttük. 2021'in son aylarında Diyarbakır’da ilan ettiğimiz ‘Bağımlılığı kıralım ve yeni yaşamı kuralım’ kampanyası çerçevesinde 60 kent ve ilçelerinde gençlerle buluştuk. Özel savaş politikası nedir, nasıl yürütülür, neden yürütülür, kimi hedef alır hangi yol ve yöntemlerle yürütülür üzerinden paneller, sempozyumlar, atölyeler oluşturduk. Yeni bir yaşamın mümkün olabileceğini gençlerin bu politikalara mahkum ve mecbur olmadığını göstermek için kültür ve sanat etkinliklerinden buluştuk, farklı bir dünya ve yaşamın mümkün olabileceğini tartıştık. 

 

Görkemli bir kongre gerçekleştirdik

 

İktidarın gençlerin demokratik siyaset alanındaki varlığına yönelik de saldırılar söz konusu. Aslında gençliğin bulunduğu her alanda saldırılar söz konusu. Demokratik siyaset alanı da gençlerin var olduğu mücadeleyi büyüttüğü, kendi kararını ve sözünü kurmaya çalıştığı bir alan. Demokratik siyaset alanına dönük de onlarca müdahale tutuklama ve operasyon gerçekleşti 2021 ve 2022’nin ilk aylarında. Siyasi partide örgütlenmeye çalışan onlarca genç kaçırıldı, tutuklandı ve ajanlaştırılmak istendi. Tüm bu müdahalelere rağmen 2021 yılının 26 Aralık’ta HDP Gençlik Meclisi olarak ‘Şimdi gençlik zamanı’ şiarıyla görkemli bir kongre gerçekleştirdik. Kongremizde gençleri demokratik siyaset alanında tasfiye etmeye çalışanlara büyük cevap verdik. Bütün baskılara rağmen on binlerce genç bir araya geldi ve HDP’nin bir gençlik partisi olduğunu da gösterdi. 

 

'Buradayız' mesajı verildi 

 

‘Şimdi gençlik zamanı’ şiarıyla yapılan kongreye yurtiçinde ve yurtdışında katılan onlarca gençlik örgütü de ortak mücadelenin önemini göstermiş oldu. Elbette HDP Gençlik Meclisi ve Türkiye'de yaşayan tüm muhalif, sol, sosyalist gençler iktidarın yürüttüğü savaş ve saldırı politikalarına karşı mücadele ve direniş yılı olması adına 2021 yılının ilk aylarında yaptığımız kongrede 2022 yılının direniş yılı olacağı mesajını verdi. Gençler tüm yok saymaya saldırılara karşı 'buradayız vazgeçmiyoruz' mesajını verdi. 

 

Genç kadınların sesiyle alanlar yankılandı 

 

Gençler 8 Mart’ta, Newroz’da ve 1 Mayıs’ta da alanlardaydı. 8 Mart’ta genç kadınlar, yoksullaştırma, taciz ve tecavüz politikalarına karşı alanlara çıktı alanlar genç kadınların sesi ve rengiyle yankılandı. Genç kadınlar ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ diye haykırdı. Sıra arkadaşımız ‘Gülistan Doku nerede?’ diye haykırdı, sokak arkadaşımız, mahalle arkadaşımız ‘İpek Er’in hesabını soracağız’ diye haykırdı. 8 Mart alanı gençleri eğitimden uzaklaştıran yoksulluktan dolayı eğitime ara vermek zorunda kalan, en temel hakları olan yaşam haklarını eğitim haklarını anadilde eğitim haklarını savunmak için genç kadınlar 8 Mart'ta alanlara çıktı ve burada bir kez daha gördük ki iktidarın tüm bu politikalarına karşı en çok etkilenen genç kadınlar direnişte ve mücadelede ısrarcı olduğunu gösterdi. Genç kadınlar 8 Mart ruhuyla 8 Mart heyecanıyla haklı olmanın verdiği ruhla Newroz alanlarına aktı. 

 

Umut HDP'de

 

2022 Newrozunu diğer Newrozlardan ayıran en temel özellik gençlerin damgasını vurmasaydı 2022 Newroz’u gençlerin Newrozunun olmasıydı. Çünkü 2022 yılında İstanbul’dan Van’a, Diyarbakır’dan Adana'ya Mersin’e İzmir’e kadar her Newroz alanın gençliğin rengi, genç kadınların talepleri vardı. Milyonlarca genç tarihte eşi benzeri görülmemiş bir coşkuyla Newroz alanlarına aktı ve 'savaş politikalarına hayır özgürlüğümüz geleceğimiz için iş ve eğitim hakkımız' diyerek  örgütlenme ve mücadele taleplerini Newroz alanlarında da haykırdı. Newroz alanları gençlerin için özgürlük alanı oldu gençler Newroz alanlarında özgürlük taleplerini haykırdı. Newroz alanı bir kez daha gösterdi ki bu ülkede yaşayan gençlerin tek umudu HDP’dir. HDP’de siyaset yürütmek, mücadelesini örgütlemek mesajını bir kez daha verdi. Aynı zamanda Newroz alanlarındaki gençler AKP ve MHP iktidarının bu gidişatına izin vermeyeceğini bir kez daha haykırdı. İktidarın yürüttüğü savaş politikasına karşı gençler üzerindeki yoksullaştırma ve özel politikalarına karşı dur diyeceklerini AKP ve MHP iktidarını kabul etmediğini, bu iktidarın gidici olacağının ilk sözünü Newroz alanlarında kurdu. 8 Mart ve Newroz da meydanlarda olan gençler 1 Mayıs alanlarını da aynı heyecanla doldurdu. 8 Mart’tan Newroz’a, Newroz’dan 1 Mayıs’a alanlarına aktı gençler. 1 Mayıs’ta da geleceksizleştirme, yoksulluğa ve saldırılara karşı alanlara aktı ve en temel hakkı olan eğitim, iş ve yaşam hakkını haykırdı. Onlarca işsiz atanamayan iş bulamayan KHK ile ihraç edilen onlarca genç 1 Mayıs’ta haklarını haykırdı. İktidarın gidici olacağını belirtmiş oldu. 

 

Örgütlenme çağrısı 

 

Hem HDP Gençlik Meclisimizin Kongresi, 8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs bize gösterdi ki AKP ve MHP iktidarı gidicidir, iktidar yürüttüğü bu politikalarla kalamaz. Ama iktidar her sıkıştığında kendi bekası için yürüttüğü savaş politikalarına daha fazla sarılıyor; içeride dışarıda savaş yürütüyor. İçeride olabildiğince bütün demokratik kesimlere saldırıyor, demokratik kesimlerin partisi olan kadınların ve gençlerin partisi olan HDP’ye saldırıyor. Sıkıştıkça HDP’ye ve Kürtlere saldıran, buradan çıkış arayan iktidara karşı biz gençler olarak HDP’yi sahiplenme çağrısı yapıyoruz. İktidarın gençlere farz kıldığı, işsizlik, geleceksizlik, umutsuzluk ve kaosa karşı HDP Gençlik Meclislerinde örgütlenme ve mücadeleyi büyütme çağrısında bulunuyoruz. Demokratik siyaset alanı her dönem gençlerin en fazla örgütlendiği bir alan olmuştur. Gençlerin bu alanda taleplerini yükselttiğini görüyoruz. HDP Gençlik Meclislerinde bütün gençleri örgütlenmeye, mücadelesini büyütmeye, haklı taleplerini zaferle sonuçlandırmak için örgütlü mücadele çağrısında bulunuyoruz.”