Kobanê Davası: Bekar olmak tutukluluk gerekçesi!

  • 16:15 9 Nisan 2022
  • Siyaset
Öznur Değer 
 
ANKARA - Kobanê Davası’nın 11’nci duruşmasında Kürt-PEN üyesi yazar Nezir Çakan tahliye edilirken, geriye kalan 21 siyasetçinin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, kopyala-yapıştır ibareler kullandı.Mahkemenin ara kararında en dikkat çeken nokta ise siyasetçi Zeynep Ölbeci’nin “bekar”olmasının “örgüt üyesi” olduğuna işaret edilmesi oldu. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması sekizinci gününde dün Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.
 
Davada bir tahliye
 
Mahkeme, ara kararında tutuklu yargılanan Kürt-PEN üyesi yazar Nezir Çakan hakkında tahliye kararı verdi. Nezir, sabaha karşı tutulduğu Sincan Cezaevi’nden tahliye edildi. Nezir’in tahliyesiyle birlikte dosyanın görülmeye başladığı 26 Nisan 2021 tarihinden bu yana 9 siyasetçi tahliye oldu. Bu kapsamda davada tutuklu yargılanan siyasetçi sayısı ise 21’e düştü. 
   
72 sayfanın 39’u siyasetçilere ayrıldı
 
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin 11’nci duruşmaya ilişkin verdiği ara karar UYAP’a yüklendi. Mahkeme heyeti tarafından hazırlanan 72 sayfalık duruşma tutanağının 39 sayfası siyasetçiler, avukatların talebi ve tutukluluk gerekçelerine dair kararların yazılmasına ayrıldı.
 
Üç tanığın farklı beyanda bulunması da tutuk gerekçesi
 
Mahkeme heyeti gizli tanık Mahir’in HDP MYK toplantısında HDP’ye talimat verildiğini, tanık Kerem Gökalp’in ise Kamuran Yüksek üzerinden talimat verildiğini ve ABC123’ün ise küçük hafıza kartı ile Diyarbakır İl binasına talimat gönderildiği yönünde birbirini boşa çıkaran ve çelişkili talimat gönderme iddiasını da “tutuk gerekçesi” yaptı. Mahkeme Selahattin Demirtaş ve Kamuran Yüksek arasında başka bir soruşturmada yapılan dinlemedeki tape kayıtları ile 6 Ekim’de HTS kayıtlarındaki görüşmesini tutuk gerekçesi gösterdi.
 
21 siyasetçi hakkında kopyala-yapıştır ibareler
 
Aralarında ağır sağlık sorunları bulunan Aysel Tuğluk’un da bulunduğu 21 siyasetçinin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, bir önceki gerekçelerini de sıralayarak kopyala-yapıştır ibareler kullandı. Siyasetçilerin siyasi faaliyetlerde bulunması, kadın çalışmalarında yer alması, parti çalışması yürütmesi, basın açıklamaları yapması, cenazelere katılması, DTK’de yer alması veya çalışması yürütmesi gibi olağan durumlar “suç” olarak gösterilerek tutuk devam gerekçesi sayıldı. Yine gizli ve açık tanıkların bilgi ve belge içermeyen yoruma dayalı iddiaları da tutuklama gerekçesi sayıldı.  
 
Uzun savunmalar ‘savunma hakkının kötüye kullanılması’ olarak yorumlandı
 
Yine siyasetçilerin 3 bin 530 sayfalık iddianame ile bini aşkın ek klasörü inceleyip savunmaya hazırlanmak amacıyla süre talep etmesi ve savunmalarında siyasetçi olmaları gereğince de siyasi atmosfere ve toplumsal sorunlara dikkat çekmeleri, uzun süren savunmalar yapmalarının mahkeme heyetince “savunma hakkını kötüye kullandıkları…” olarak ele alınması ve bu durumun tutuk devam kararına gerekçe olarak sunulması dikkat çekti.
 
Mahkeme Sami Baran’ın ifadesini araştıracak
 
4 Nisan’da görülen duruşmada tanık olarak dinlenen Sami Baran’ın Antalya Emniyeti’nde söylemediği beyanların polisler tarafından yazıldığını ve ifadesinin avukatsız olarak alınması durumu da mahkemenin tutuk gerekçesinde yer aldı. Mahkeme tanık Sami Baran’ın söylemediği ve içeriğini okumadan imzaladığı Emniyet ifadesini “… iradesini sakatlayan her hangi bir baskı unsuru olmaksızın bu beyanını kabul etmemesi…” olarak yorumladı. Mahkeme, tanık Sami Baran’ın söylemediği ancak Emniyet tarafından yazılan ifadesini kabul etmemesi ve geri çekmesini ise kendisine etki eden faktörlerin bulunmasıyla açıklanabileceğini öne sürdü. Mahkeme, “tanığın avukatsız olarak verdiğini beyan ettiği ve kabul etmediği ifadesinin sıhhati”nin araştırılacağına karar verdi.  
 
Ulaşılamayan gizi tanık hala tutuk devam gerekçesinde!
 
Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı Ankara 19’ncu Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında bulunan ve kendisine ulaşılamayan gizli tanık “MERCEK”in hala tüm siyasetçiler açısından tutuk devam gerekçesi sayılması dikkat çekerken, yine baskılardan dolayı ülkeyi terk etmek zorunda kalan çok sayıda siyasetçinin yurt dışında bulunuyor olması da tutsak siyasetçilerin tutukluluk halinin devamına gerekçe olarak sunuldu. 
 
Mahkemede dinlenmeyen tanık tutuk gerekçesi
 
Mahkemece henüz dinlenmeyen gizli tanık MAHİR’in 4 Aralık 2019 tarihli ifadesinde, “HDP MYK toplantısına KCK/PKK temsilcisinin katıldığı” yönündeki iddiasının, 5 Nisan’da duruşmada dinlenen açık tanık Kerem Gökalp’in mahkemede dinlenmeden önce 7 Ocak 2020’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadeyi doğruladığını öne süren mahkeme, bu beyanları tutuk devam gerekçesi saydı.
 
Kobanê Davası'nda SES vurgusu!
 
Yine tanık Kerem Gökalp’in savcılıkta alınan beyanında “PKK /KCK'yı temsilen HDP MYK veya PM toplantılarına veyahut sair yasal görünümlü Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) gibi oluşumların toplantılarına örgüt üyelerinin katılması olayı bilinen bir olgu” şeklinde görgü ve bilgisi olmaksızın yoruma dayalı ifadesi de tutuk devam gerekçesi arasında. Aralarında Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in de yargılandığı SES Davasının da tanığı olan Kerem Gökalp’in Kobanê Davası kapsamında verdiği ifadesinde SES’ten bahsetmesi de dikkat çekti.  
 
Duruşmadaki beyan yerine savcılık beyanı esas alındı
 
Yanı sıra tanık Kerem Gökalp’in 5 Nisan’da mahkemenin görülen duruşmasında verdiği ifadeler yerine tutuk devam gerekçelerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında 7 Ocak 2020’de verdiği beyanlarının yer alması da dikkat çekti.
 
ABC123 Figen’e tutuk gerekçesi
 
Tutsak siyasetçi HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’a yönelik de celse arasında savunma avukatları olmadan dinlenen ABC123 isimli gizli tanık beyanları tutukluluk devam gerekçesi yapıldı. Mercek isimli gizli tanığın bulunmamasından siyasetçiler sorumlu tutuldu.
 
‘Savunma yapacağım’ dedi savunma yapmaması tutukluluk gerekçesi sayıldı
 
Kobanê Davası’nın görüldüğü 7 Nisan’da mahkeme başkanının Selahattin Demirtaş’a savunma yapıp, yapmayacağına yönelik sorusuna Selahattin’in, savunma yapmaya hazır olduğunu ancak uzun süreceğinden kaynaklı dava dosyasında bulunan arkadaşlarının yapmaması halinde yapacağını söylemesini mahkeme heyeti, “makul yeterli süre verilmesine rağmen sürekli süre istendiği ve savunmanın yapılmadığı esasa ilişkin olmayan hususların müdafilerce de dile getirilerek yargılamadan kaçma çabasında olunduğu şüpheleri uyanmaktadır” iddiaları ile gerekçelendirdi. 
 
Siyasi ve kadın çalışmaları tutukluluk gerekçesi
 
Gültan Kışanak hakkında beyanda bulunan gizli ve açık tanıkların Gültan’ın yürüttüğü siyasi faaliyetleri, kadın çalışmalarını anlatması ile Paris’te katledilen 3 Kürt siyasetçi kadından biri olan Sakine Cansız ile aynı cezaevinde bulunuyor olması bir kez daha "tutukluluk halinin devamına" gerekçe gösterildi. Yine Gültan’ın cenaze definlerine katılması ve DTK faaliyetlerine katılması da tutuk devam gerekçeleri arasında yer aldı.
 
Değişmeyen gerekçeler
 
Sebahat Tuncel için de bir önceki ara kararlar sıralanarak tutuk devam gerekçesinde kopya-yapıştır ibareler kullanıldı. Sebahat için yürüttüğü kadın çalışmaları temel suçlama olarak yöneltilirken, siyasi ve kadın çalışmalarına dair açıklamaları ise tutuk devam gerekçesi yapıldı
 
Aysel Tuğluk görmezden gelindi
 
Ciddi sağlık sorunları yaşayan ve hakkında çok sayıda ülkeden isimlerin de destek verdiği kampanyalar başlatılan Aysel Tuğluk’un sağlık sorunlarına değinmeyen mahkeme kopyala-yapıştır ifadelerle Aysel’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Yanı sıra Aysel’in DTK Eş Genel Başkanlığı görevini yapması da tutuk devam gerekçesi sayıldı.
 
İmralı heyeti illegalize ediliyor
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayla Akat Ata’nın KJA, TJA ve Roza Kadın Derneği kapsamındaki kadın çalışmaları temel tutuk gerekçesi yapıldı. İmralı Heyetinde bulunan ve devlet bilgisi dahilinde heyetle birlikte Kandil’e giden Ayla’nın Kandil’e gitmesi de suç sayılarak tutukluluk halinin devamına gerekçe gösterildi.
 
Evlenmemek tutukluluk gerekçesi!
 
Zeynep Ölbeci hakkında verilen tutukluluk devam gerekçesinde önceden verilen bir hükmün ve 2012 yılına ait ortam dinlemesinin gerekçe gösterilmesi dikkat çekti. Yanı sıra tanık beyanı doğrultusunda Zeynep’in “bekar” (evli olmaması) olmasının “örgüt üyesi” olduğuna işaret ettiği gibi gerekçeler de tutuklama gerekçeleri arasında.  
 
Çalışma zamanları soruldu
 
Mahkeme heyeti tutuklu yargılanan siyasetçilerden Bircan Yorulmaz’ın HDP MYK üyeliğinin sona erdiği tarihin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Siyasi Partiler Sicil Bürosu’ndan müzekkere yazılarak istenmesine, Kamuran Yüksek’in ve Selahattin Demirtaş’ın Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (BDP)’de aldıkları görevler ve sonlanma tarihlerini de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesine karar verdi.
 
Bilirkişi talebi kabul edildi
 
Mahkeme tutsak siyasetçilerin avukatlarının Kamuran Yüksek ile Selahattin Demirtaş arasında 6 Ekim 2014 tarihinden önceki ve sonraki 5 aylık görüşmelerine dair de HTS kayıtlarına dair bilirkişi rapor aldırılması talebini de kabul etti.
 
Duruşma periyotlarının değiştirilmesi talebi reddedildi
 
Mahkeme heyeti siyasetçiler ve avukatların duruşma periyotlarının değiştirilmesine dair talepleri ile müşteki, tanık beyanlarının alınmaması gerektiği yönündeki taleplerini reddetti.
 
Bahtiyar Çolak ile ilgili talepler reddedildi 
 
Mahkeme heyeti dava dosyasının bir önceki heyet başkanı ve “Atadedeler” çetesi soruşturmasında itirafçı olduğu iddia edilen Bahtiyar Çolak ile ilgili talepleri bir kez daha reddetti. Avukatların ve siyasetçilerin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Hakimler Savcılar Kurulu’nda (HSK) Bahtiyar Çolak hakkında yürütülen soruşturma örneklerinin dosyaya getirilmesi ile eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Kobanê soruşturma savcısı Ahmet Altun ile Bahtiyar Çolak arasında ilişki olup, olmadığının araştırılması taleplerini de reddetti. Gerekçede ise “(…) mahkememiz dava dosyasındaki iddianamelere konu eylemlere ilişkin maddi gerçeğin aydınlanmasına yönelik bir katkı sağlayacağı değerlendirilmediğinden ve kovuşturma sırasında herhangi bir şekilde görev alan kişilerin dava dosyası ile ilgili olmayan şahsi durumlarına ilişkin iddiaların mahkememiz dava dosyasını ilgilendirmediği (…)” denildi.
 
Emniyet hakkında suç duyurusu talebine red
 
Tanıklar Sami Baran’ın duruşmada dinlendiği sırada “polislerin ellerinde notlar vardı” ve Kerem Gökalp’in “Savcı açık kaynaklardan açıklamayı bulup ekleyelim” sözleri üzerine avukatların, duruşmalarda avukatların emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğine dair talepleri de “mahkememizin duruşma sırasında işlenen bir suç olması halinde bu hususu tespit ederek suç duyurusunda bulunacağı, bunun dışındaki iddialara ilişkin suç duyurusunda bulunma görevi bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildi.
 
Sınır geçişlerine dair Valiliğe müzekkere
 
Mahkeme avukatların, Mardin Valiliğine müzekkere yazılarak, Ahmet Türk ve beraberindeki heyetin 09 Eylül 2014’te Habur’dan geçiş ve 12 Eylül 2014 tarihinde Mardin Şenyurt sınır kapısından Türkiye’ye geçiş yapıp yapmadığının sorulması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak, Ahmet Türk'ün hangi partilerde hangi tarihlerde görev aldığının, partilerden üyelik veya görevinin ne zaman sona erdiğinin araştırılarak, gönderilmesi taleplerini de kabul etti.
 
Kerem Gökalp’e yönelik talepler kabul edildi
 
Mahkeme heyeti, avukatların tanık Kerem Gökalp’in 24 Aralık 2019 tarihinde Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndayken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere dilekçe yazıp yazmadığının sorulması, var ise bir suretinin mahkemeye gönderilmesi ile Kerem Gökalp hakkında Ankara 2’nci Sulh Ceza Hakimliğine müzekkere yazılarak 24 Aralık 2019 tarihli 2019/9668 değişik numaralı kararın bir suretinin mahkemeye gönderilmesine dair talebi de kabul etti.
 
Tanık Sami Baran’ın ifadesine girdiği iddia edilen avukata dair talep kabul edildi
 
Mahkeme, yine tanık Sami Baran’ın Antalya Emniyeti’nde verdiği ve kabul etmediği ifadesine giren avukat Z.G.’nin Antalya Barosu’ndan CMK hükümlerince görevlendirilmesinin sorulmasına, Antalya TEM'e gözlem merkezine giriş çıkış kayıtlarının ve defter giriş çıkış kayıtlarının celp edilmesi talebini kabul ederek bu hususta Antalya TEM Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verdi.
 
‘İddianame oy çokluğuyla kabul edilebilir’
 
Avukatlar ve siyasetçilerin iddianame iadesi, yargılanmanın yenilenmesi ve durdurulması yönündeki taleplerine dair de mahkeme, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 224/1 maddesinde “Mahkemece karar ve hükümler oybirliği veya oyçokluğuyla verilir" hükmünü hatırlatarak, “Örnek vermek gerekirse 6526 sayılı Kanun’la değiştirilen, 5271 sayılı CMK'nın 128, 135, 139. ve 140. maddelerinde yer alan taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma, iletişimin denetlenmesi tedbirleriyle gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin taleplerle ilgili olarak belli bir dönem Ağır Ceza Mahkemelerinin oybirliğiyle karar vermeleri gerekmekteydi. Ancak 2 Aralık 2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 Kanun'un ilgili maddeleri ile 5271 sayılı CMK'nın 128, 135, 139. ve 140. Maddeleri değiştirilerek oy birliğiyle karar alınacağına dair düzenleme kaldırılmıştır” diye belirtti.
 
‘Yasaklayan bir düzenleme yok’
 
Gültan Kışanak’ın “Oy çokluğuyla kabul edilen bir iddianame var mı?” şeklindeki sorusuna da ara kararında yanıt veren heyet, “Sanığın bu zamana kadar oy çokluğu verilmiş iddianamenin kabulü kararı bulunmadığı iddiasının doğru olduğunu varsaysak bile yukarıdaki açıklamalar kapsamında bundan sonraki süreçte oy çokluğu ile iddianamenin kabulü kararı verilmesini yasaklayan bir düzenleme bulunmadığı, oy çokluğu ile de bu kararın verilebileceği açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bir kısım sanıklar ve müdafilerinin söz konusu iddialarının yasal dayanağı bulunmamakta olup, bu bağlamdaki taleplerinin reddine” diye belirtti.
 
Polislerin dinlenmesi talebi karara bağlanmadı
 
Mahkeme heyeti ayrıca savcının talebi olan Antalya Emniyet Müdürlüğü’nde tanık Sami Baran’ın ifadesine giren polislerin ve avukatın tanık olarak dinlenmesine ilişkin talebin daha sonra değerlendirilmesine karar verdi. Ayrıca mahkeme, tanık Sami Baran hakkında soruşturma ve kovuşturma dosyası olup olmadığının UYAP’tan araştırılmasını ve varsa ilgili mercilerden beyanlarının örneğinin istenmesine karar verdi.
 
Tanığın adresi tespit edilmeye çalışılıyor
 
Mahkeme siyasetçilerin bir sonraki duruşma periyodunda savunma yapmaması halinde tanıklar Mesut Fırat, Engin Pekyen, İsmail Yalçın’ın dinlenmesi ile Ankara'da ikamet ettikleri bilinen müştekiler Murat Özzehenli ile Bora Senir'in uygun duruşma gününde dinlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına karar verdi. Yine tanık Hamit Yıldırım’ın adresinin UYAP’tan araştırılmasına, daha önce talimat yazılan adresten farklı bir adres bulunup bulunmadığının tespit edilmesine, bulunuyor ise gerekli işlemlerin yapılmasına, bulunmuyor ise de, yakınlarından sorulup adres ve iletişim bilgilerinin tespit edilmesi için ilgili Emniyet Müdürlüğü birimlerine müzekkere yazılmasına karar verdi.
 
Mahkeme heyeti duruşmanın 25,26,28,29 Nisan ile Ramazan Bayramı nedeniyle bir hafta ara verilerek, 9,10,12,13 Mayıs tarihlerinde görülmesine karar verdi.