HDP'li Filiz Kerestecioğlu: Basın emekçilerini susturmaya hiçbir tiranın gücü yetmeyecek

  • 17:46 6 Nisan 2022
  • Siyaset
ANKARA- Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Gazetecilerin sadece görevlerini yaptıkları için yargılandıklarını söyleyen HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Basının özgür olmadığı bir toplumda demokrasiden ve özgürlükten bahsetmek mümkün değil. Ancak bizler biliyoruz ki siz değerli basın emekçilerini susturmaya hiçbir tiran’ın gücü yetmeyecek” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile Ankara ve Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde yaşanılan kent sorunları ile Öldürülen Gazeteciler Günü’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Kültür merkezinin açılmaması
 
Yaklaşık 4 yıldır Ankara Milletvekili olarak kentin sorunlarını ve HDP’nin çözüm önerilerini dile getirmeye devam ettiğini söyleyen Filiz, kültür merkezine dönüştürmek istenilen alanın açılacağı söylenen gençlik merkezinin faaliyete geçmediğini kaydetti.  Filiz, “Gençlik merkezinin 2021 de hizmete girmesi planlanıyordu ama 2022 yılını yarıladık halen ortada yapımı tamamlanmış bir şey yok, son edindiğimiz bilgiye göre de yapım aşamasının bitmesi bir yıldan daha fazla sürecek. Galiba bu proje AVM’nin üstüne giydirilen bir inşaattan ibaret ve bir sonraki seçimin vaadi olmak üzere bekletiliyor. İkincisi ve aslında tüm Ankara’nın geleceğini etkileyecek mesele, şehrin merkezinde kalan son ormanlık alanı, ODTÜ ormanını parçalayacak yol çalışması. Gökçek döneminde başlayan yol yapım çalışmasını yeni yönetim devam ettirmek istiyor” dedi. 
 
ODTÜ ormanına dönük yol çalışması
 
ODTÜ ormanında yapılacak yol çalışması ile biyoçeşitliliğin yok olma riskiyle karşı karşıya bırakılacağını kaydeden Filiz, “Ayrıca yolun devamında yer alan Gölbaşı Özel Çevre Koruma Alanı da tahrip edilecek. AKP’nin neoliberal kentleşme politikalarının bir parçası olan bu projeyi gerçekleştirmek isteyenler, ‘Bilkent’teki şehir hastanesine yol yapıyoruz’ diye savunuyorlar. Şehir merkezindeki, tüm yurttaşların kolay ulaşabileceği mesafedeki hastaneleri kapatın. Şehrin ücra köşelerine yap-işlet-devret modeliyle hasta garantili şehir hastaneleri açın. Sonra da bu hastanelere ulaşım sağlayacağız diye rant yolları ve alanları yaratın. Bunun adı kamuya hizmet filan değil. Bu açıkça şirketlere müşteri taşımak” dedi.
 
Hacettepe öğrencilerine dönük ırkçı saldırı
 
Hacettepe Üniversitesi’nde Newroz Bayram’ını kutlamak isteyen öğrencilere  bir grup faşistin saldırısına değinen Filiz,  “Şimdi bu faşist gruplar öncelikle  sosyal medya üzerinden açık bir şekilde örgütleniyor ve belli ki önceden üniversite kampüsüne soktukları satırla, kutlama yapmak isteyen öğrencilere saldırıyor. Örgütlü bir şekilde saldırı düzenleyen bu kişilere üniversite yönetimi de güvenlik görevlileri de göz yumuyor. Saldırı sırasında engellemek için herhangi bir müdahale yok, sonrasında zaten haklarında tutulan bir tutanak, yapılan bir işlem de yok! Saldırıya uğrayan öğrenciler özellikle 7 Haziran  seçimlerinden sonra Hacettepe üniversitesinde muhalif olan herhangi bir öğrenci topluluğunun bir etkinlik, toplantı yapamadığını; dışarıda polisler tarafından; içeride üniversite yönetimi tarafından bu grupların korunduğunu ifade ediyor” diye belirtti.
 
‘Kuran kursları anaokullarına alternatif olamaz’
 
Ankara’da 2020 -2021 eğitim öğretim yılı istatistiklerine değinen Filiz, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 120 anaokulu bulunduğunu; ilçe müftülüklerinin verilerine göre Ankara’nın sadece altı büyük ilçesindeki (Yenimahalle, Keçiören,  Sincan, Çankaya, Altındağ, Etimesgut) Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı 4-6 yaş 153 Kuran kursunun var olduğunu kaydetti.  MEB’in Diyanete alan açtığını ifade eden Filiz, “Ve diyanetin 4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılması beklentisini fiilen uygulamaya geçirmiş oluyor. Kuran kursları anaokullarının alternatifi olamaz. Okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitim bilimsel ve tarafsız bir şekilde verilmeli. Bu eğitimin verilmesinden sorumlu Milli Eğitim Bakanlığı da hem anaokulu sayısını, hem diğer kademelerdeki okul sayılarını ve niteliğini arttırmalı ve yurttaşları çocukları için seçeneksiz bırakmamalı” ifadelerinde bulundu.
 
Mimarlar Odası’na açılan soruşturma
 
Mimar Emre Madran anısına düzenlenen törende uluslararası televizyon haberciliği dalında Mimarlar Odası’nın Jin TV’ye ödül vermesine de değinen Filiz,  “Mimarlar Odası Yönetim Kurulu terör örgütü propagandası yapmakla suçlanıyorlar. Bu dava ilk değil. Sadece son 6 ay içerisinde; Şube Yönetim Kurulu üyesi Ali Atakan, İller Bankası’nda çalışırken önce sürüldü daha sonra işten çıkarıldı. Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında, Sinan Aygün’ün şikâyeti ile İçişleri Bakanlığı tarafından hukuksuz şekilde ‘devlet memurluğundan çıkartması’ istemi ile soruşturma açıldı, sosyal medya paylaşımları ve basın açıklamaları nedeniyle savunmalar istendi” sözlerini kullandı.
 
Cihanbeyli Belediyesi’ne dönük iddialar
 
Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde belediye yetkisini kamu yararı dışında kullanıp  rant elde ettiği iddiaların olduğunu dile getiren Filiz, “Normalde belediye kamulaştırma yapıp kamulaştırdığı taşınmazın bedelini yurttaşa ödeyebilecekken, İmar Kanunu 18. maddesini kullanıp halkın arsasının, taşınmazının yüzde 40’ına kadar hiçbir mazeret göstermeden el koyup doğrudan ortak oluyor. Paylı mülkiyet haline getirdiği bu taşınmazı yine halkın yararını gözetmeden, kendi emlak değerinin çok üzerinde fiyatlarla satışa çıkartıyor. Yurttaşlar rıza gösterip belediyenin payını satın almayınca, belediye ortaklığın giderilmesi davası açıp, bütün taşınmazı sattırıyor ve içinden kendi payını alıyor. Bu da yetmiyor bir de ecrimisil davası açarak, imar kanunu 18. maddenin uygulanması kararından ortaklığın giderilmesi davasına kadar geçen sürede, halktan haksız kullanım tazminatı adı altında para almaya çalışıyor. Yurttaşlar madde 18 işleminin iptali için idare mahkemesine dava açıp,  ortaklığın giderilmesi ve ecrimisil davalarında idari davanın bekletici mesele yapılmasını istemiş olsa da, bilirkişi raporları tümüyle yurttaş aleyhine geliyor. Giderek tüm Konya’da yaygın uygulama haline gelen bu durum belediyelerin yeni rant kapısı haline gelmiş durumda” sözlerini kullandı. 
 
Öldürülen Gazeteciler Günü
 
Öldürülen Gazeteciler Günü’ne dair de konuşan Filiz, Krikor Zohrab’tan Hrant Dink’e, Uğur Mumcu’dan Metin Göktepe’ye, Musa Anter’den Ferhat Tepe’ye, Kemal Kılıç’tan, Hüseyin Deniz’e, son olarak da Kocaeli yerel basınından Güngör Aslan olmak üzere gerçekleri yazan gazetecilerin katledildiğini kaydetti.  Filiz, “Özellikle 1990'lı yıllarda Kürt gazeteciler ve Özgür Gündem, devamında Özgür Ülke gibi Kürt basınının önde gelen mecraları baskıların hedefi oldu. Tüm saldırılara rağmen özgür basın kesintisiz olarak yayına devam etti. Ancak ne yazık ki suikasta uğrayan gazeteciler saymakla bitmezken bugün yurttaşlara gerçekleri anlatan gazeteciler iktidar mensupları, sermayedarlar, silah tüccarları tarafından hedef gösterilmeye devam ediyor. Sadece görevlerini yaptıkları için haklarında dava üstüne dava açılıyor” şeklinde konuştu.
 
28 gazeteci haberleri nedeniyle tutuklu’
 
2017 Diyarbakır Newroz’unda katledilen Kemal Kurkut’un fotoğraflarını çeken Gazeteci Abdurrahman Gök’ten devletin intikam almaya çalıştığına dikkat çeken Filiz şöyle devam etti: “Gök, yaptığı haberler, haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları ve hakkındaki gizli tanık beyanları nedeniyle ‘terör örgütü üyeliği’ ve ‘terör örgütü propagandası yapmak’ iddiasıyla yargılanıyor. Yalnızca Abdurrahman Gök mü? Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın Mart 2022’de paylaştığı verilere göre şu anda 28 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle tutuklu bulunuyor. Sınır tanımayan gazetecilerin 2021’de yayınladığı rapora göreyse Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 153. sırada yer alıyor. Basının özgür olmadığı bir toplumda demokrasiden ve özgürlükten bahsetmek mümkün değil. Ancak bizler biliyoruz ki siz değerli basın emekçilerini susturmaya hiçbir tiran’ın gücü yetmeyecek.”
 
Filiz basın toplantısını 10 Nisan Pazar Günü Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak olan Ankara İl Örgütü 4’ncü Olağan İl Kongresi’ne herkesi davet ederek sonlandırdı.