7 siyasi parti ve örgüt: Newroz’daki milyonlardan ilham alarak 1 Mayıs’a

  • 11:03 5 Nisan 2022
  • Siyaset
 
ANKARA - Aralarında HDP’nin de olduğu 7 siyasi parti ve örgüt 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’na ilişkin yaptığı ortak açıklamada “Şimdi 8 Mart’taki kadın direnişinden, Newroz’daki milyonların mücadelesinden ilham alarak 1 Mayıs alanlarını büyük halk denizine çevirme zamanıdır” dedi. 
 
Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’na ilişkin ortak yazılı açıklama yayınladı. 
 
İşçi ve emekçileri acımasızca çarklara süren patronların pandeminin ve ekonomik krizin tüm yükünü yoksul halkın sırtına bindirdiği belirtilen açıklamada, AKP’li bakanların gözlerindeki ışıltı arttıkça yoksulların gözlerinde ferin söndüğü kaydedildi. Açıklamada, 2022 1 Mayıs’ını zenginlerle yoksullar arasında uçuruma dönüşen mesafe ile karşıladıklarına vurgu yapıldı.  
 
‘Saray’ın şatafatı arttıkça halkın porsiyonu küçüldü’
 
Asgari ücretin şimdiden pul olduğunu, Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen ücretlerin enflasyona ezdirildiğine dikkat çekilen açıklamada “İktidar ülkeyi hiper-enflasyona mahkum etti. Saray’ın şatafatı arttıkça halkın sofrasındaki porsiyon küçüldü. Temel tüketim ürünlerinde zam yağmuru pervasızlaşarak rutinleşti. Elektrik, doğalgaz, internet, ulaşım, iletişim faturaları cep yakıyor. Bebekler ve çocuklar besin ürünlerine erişemiyor. Hastalanan insanlar ilaca, parasız ve nitelikli sağlık hizmetlerine erişemiyor.  Hükümet KDV’de indirim yaparak göz boyasa da zam makinesi harıl harıl çalışıyor. TL dolar karşısında kar gibi eriyor, aradaki fark yine halka ödetiliyor” denildi.
 
‘Patron örgütlerinin önüne kırmızı halılar seriliyor’
 
Kürt sorunu ve diğer toplumsal sorunları şiddet ve savaş politikalarıyla çözme ısrarının Türkiye’yi uçuruma, krize, açlık ve yoksulluğa sürüklediğine dikkat çekilen açıklamada, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bir mermi kaç para?” sözünün halkın sofrasına ateş düşürdüğüne işaret edildi. Açıklamada  “Kayyımlar, irade gaspları, siyasi darbeler emeğe, ekmeğe, alın terine saldırıya dönüştü. Yoksul halkın sırtına vergi ve zam yükü bindiren hükümet, sıra sermaye çevrelerinin taleplerine gelince kıyakta, teşvikte, vergi borçlarını silmekte sınır tanımıyor. ‘Beşli çete’ başta olmak üzere patron örgütlerinin önüne kırmızı halılar seriliyor. Yangından mal kaçırırcasına yandaşa haksız ihaleler dağıtılıyor. Her açılan köprü ya da otoban yolundan, doğmamış bebeklere borç biçiliyor. Asgari ücret, temel ücrete dönüştürüldü; açlık olağan hale getirildi. Gençler gelecekten umudunu kesti, işsizlik çığ gibi büyüdü, büyüyor. Üretici köylü gübre atmadan mahsul ekiyor, traktöre haciz geliyor” diye belirtildi. 
 
120 fabrika ve iş yerinde grev yapıldı 
 
İktidarın kadınlara açtığı savaşın her gün kadınların öldürülmesi ile sonuçlandığına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “Katiller, tecavüzcüler, çocuk istismarcıları sokaklarda gezerken hayatını savunan kadınlar tutsak ediliyor. Kadınlar tüm bunlara karşı emekleri, bedenleri, kimlikleri, yaşamları için mücadele veriyor. 8 Mart alanları kadınların yoksulluğa, işsizliğe ve kendi yaşamlarına yönelik saldırılara karşı mücadele alanlarına dönüştü. Toplum tüm bu yıkım karşısında elbette isyan ediyor, 2022 yılı işçi sınıfının grev dalgasıyla başladı. Aralık ayından bu yana 120 fabrika ve işyerinde grevler yapıldı. Pandemi sürecinin başında önemi tartışılan kuryelerin isyanıyla başlayan eylem dalgasında tekstil işçilerinin, metal işçilerinin, gemi söküm işçilerinin direnişleri birbirini izledi. Migros depo işçilerinin zaferi, tüm Türkiye’ye umut oldu. Sağlık emekçileri de greve giderken belediye ve metal işçileri meydanları doldurdu. Zam dalgasına karşı Türkiye halklarının eylem dalgası da yaşandı. Marmaris’ten Yüksekova’ya, Bodrum’dan Bazid’e kadar binlerce kişi sokaklara çıkıp ‘geçinemiyoruz’ isyanını yükseltti.”
 
Ne sandık güvende ne seçim
 
1 Mayıs’ın halkın katlanan yoksulluğuna, bitmek bilmez zam dalgasına ve işsizliğe karşı "ayağa kalkma günü" olduğuna dikkat çekilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “1 Mayıs, işçi sınıfı ve yoksul halkın bu gidişata en güçlü şekilde “dur” deme günüdür. 1 Mayıs, bütün mücadeleleri birleştirme ve emekçilerin topyekün olarak soyguncuların, talancıların, sermaye sınıfının karşısına çıkma günüdür. 1 Mayıs Türk, Kürt, Arap her milliyetten işçilerin ve Alevi-Sünni, inanan-inanmayan demeden her kesimden emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bunun en güçlü örneklerinden birini bu yıl 1 Mayıs’ta Türkiye işçi sınıfı ve halkımız gösterecektir. İktidar kendi bekasını sürdürmek için halk üzerinde her türden baskıyı artırırken düzen muhalefeti halkı sokaktan geri çekiyor, tüm çözümü sandığa havale ediyor. Oysa son seçim yasası değişikliğinde de görüldüğü üzere ne sandık güvende ne de seçim.
 
Newroz’daki milyonlardan ilham alarak 1 Mayıs’a
 
Bizler 7 parti ve örgüt olarak halkımızı ekmek, demokrasi ve özgürlük için 1 Mayıs alanlarını doldurmaya çağırıyoruz. Sermayenin iktidarını değil; halkın iktidarını sağlamanın güvencesi sokaktır, meydanlardır, dayanışmadır, mücadeledir.Bunu 8 Mart’ta alanları dolduran kadınların direnişi gösterdi. Kürt halkı başta olmak üzere eşitlik ve özgürlük için Newroz alanlarını dolduran yüz binlerin görkemli serhildanı gösterdi. Şimdi 8 Mart’taki kadın direnişinden, Newroz’daki milyonların mücadelesinden ilham alarak 1 Mayıs alanlarını büyük halk denizine çevirme zamanıdır. 1 Mayıs meydanları zeytinin sesiyle, özgürce akan derelerin kardeşliğiyle, doğanın talanına karşı toprağına, havasına, suyuna sahip çıkanların çığlıyla coşacak. Adına uygun olarak 1 Mayıs; yerlisiyle, mültecisiyle tüm işçi ve emekçilerin ortak hak taleplerine sahne olacak. 
 
Çalışmalara gecikmeden başlayalım
 
7 parti ve örgüt olarak 1 Mayıs’ın tüm ülke çapında yaygın ve kitlesel kutlanması için sendika konfederasyonlarına, emek ve meslek örgütlerine çağrıda bulunuyoruz: Çalışmalara gecikmeden ve bir an önce başlayalım. 1 Mayıs haftasında fabrika, işyerleri ve mahallelerde kutlamalar gerçekleştirelim. Uluslararası işçi sınıfının ‘1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’, uluslararası sermayeye ve gericiliğe karşı enternasyonal dayanışma ve mücadelenin bir parçası olacaktır.”