İSTANBUL - HDP’siz bir ittifak olamayacağını ve bunun da Newroz’da net yansıdığını vurgulayan SYKP üyesi Roza Kahya, “Halkın sözünü söyleyebildiği, kendini gerçekten var edebildiği, sınıfın ön plana çıktığı, ötekileştirilenleri yan yana getirdiğimiz bir ‘Üçüncü yol’ tam olarak Demokrasi İttifakı’dır diyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), uzun süredir çağrısını yaptığı ve çalışmasını sürdürdüğü Demokrasi İttifakı’nın ilk adımı, 18 Ocak tarihinde sol sosyalist 7 parti ve yapının temsilcilerinin Ankara’da bir araya gelmesi ile somutlaşmıştı. Mevcut Cumhur ve Millet İttifakı’nın seçim eksenli planlarına karşın Demokrasi İttifakı seçim eksenli değil halk odaklı ve ülke sorunlarının çözümüne yoğunlaşarak somut adımlar atmayı planlıyor. HDP ilk toplantıda, Demokrasi İttifakı çağrısı kapsamında Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Emekçi Halk Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ile buluştu.

 

‘Newroz hazımsızlığı’

 

7 parti, “Üçüncü yol arayışı” kapsamında 26 Şubat’ta ikinci toplantısını gerçekleştirdi. EMEP, TİP, TÖP, SMF, EHP ve Halkevleri temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda alınan “ortak koordinasyon” kurma kararı ile Newroz’a hazırlıklar yapıldı. Newroz coşkusu ve mesajlarının hemen ardından ise HDP yöneticileri ve Newroz Tertip Komitesi üyelerine dönük pek çok ilde gözaltı operasyonu gerçekleştirildi. Yine HDP Kartal İlçe Örgütü polisler tarafından basılarak binadaki posterlere el konuldu, HDP Mersin Erdemli İlçe binasına da gece saatlerinde “kimliği belirsiz” kişi veya kişilerce silahlı saldırı yapılarak partinin tabelasına kurşun sıkıldı, HDP Gaziemir İlçe binası da bu ırkçı saldırıların hedefi oldu. Tüm bunlar “Newroz hazımsızlığı” olarak yorumlanırken, Demokrasi İttifakı’nın, Türkiye ve bölge kentlerinin tamamına damga vurmasının ardından Nisan ayında İstanbul’da yapılacak Büyük Barış Mitingi de heyecanla bekleniyor.  

 

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) üyesi Roza Kahya ile mevcut siyasi süreç, halkların ve işçilerin direnişi, halkların talepleri karşısında oluşturulan ittifaklar, Newroz iradesi ve mesajı ile bu mesaja karşı gerçekleşen saldırılar, Demokrasi İttifakı ve “Üçüncü yol arayışı”na ilişkin konuştuk.

 

‘HDP’ye bir baskı aygıtı oluşturuldu’

 

HDP’nin, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde toplumun muhalif, ötekileştirilen, ezilen kesimlerini bir araya getirmesiyle, halkların kazandığı bir seçim sonucunun açığa çıktığını söyleyen Roza, seçimin ardından Kasım sürecinde HDP’ye ve ötekileştirilen halklara karşı iktidar tarafından bir baskı aygıtının oluşturulduğuna dikkat çekti. Roza, “Bunu en çok IŞİD çeteleriyle bombalar süreciyle başlattılar, halkta bir sindirme yaratmak istediler, sokağa çıkanları sokağa çıkamayacak hale getirmek istediler. Eylem yapabildiğimiz her alanı elimizden almaya başladılar, bunun en bilindik özelliklerinden bir tanesi klasik Taksim 1 Mayıs’ıdır. Aynı zamanda kadınların Feminist Gece Yürüyüşü’nde Taksim’de yaptıkları eylemleri görecek olursak, eylem yapılabilen alanlardan bir anda soyutlanmış ve bütün haklarımızın gitgide elimizden alındığını görmüş olduk” dedi.

 

‘Zapt altına alma taktiği yeniden ortaya çıktı’

 

Bu saldırıların yalnızca HDP ve bileşenlerine dönük olmadığını ifade eden Roza, devletin kendinden taraf olmayan bütün kesimlere yöneldiğini belirtti. Roza, “Buraya kadar gelen süreçte de AKP-MHP iktidar bloğunun faşist uygulamalarıyla birlikte sindirme, zapt altına alma taktiğinin yeniden ortaya çıktığını görüyoruz” sözlerini kullandı. 

 

‘Kazanma ruhuyla Newroz’a gittik’

 

Öte yandan git gide yayılan işçi direnişlerine değinen Roza, kazanabileceklerini de gördüklerinin altını çizdi. Tüm bu enerji ve bilinçle Newroz’a gittiklerini kaydeden Roza, “Hepimiz kazanabileceğimiz ruhuyla Newroz’a gittik. Newroz’un sloganı da tam olarak böyleydi, kazanacağımızı bilerek ilerlediğimiz bir sloganı anlatıyordu. Sadece İstanbul Newrozu’ndan değil, bütün Kürdistan ve Türkiye Newrozlarına baktığımızda görüyoruz ki milyonları toplayan bir Newroz oldu” değerlendirmesinde bulundu. Roza ayrıca yalnızca HDP ve bileşenlerinin değil herkesin dahil olduğu, sözünü söyleyebildiği bir Newroz kutladıklarına vurgu yaptı.

 

‘Millet cevabını sandıkta değil sokakta veriyor’

 

HDP ve bileşenleri karşısında duran Millet İttifakı’na dair konuşan Roza, “Millet İttifakı bu süreci bir seçim aracına, sürecine dönüştürmek istiyor, toplumu buradan örgütlemek istiyor. En çok söylenen şeylerden bir tanesi de ‘Hükümet istifa’ ve ekonomik kriz eylemlerinde, ‘Provokasyona gelmeyin ve sokağa çıkmayın’ oldu. ‘Biz cevabımızı sandıkta vereceğiz’ dediler. Oysaki toplum cevabını sandıkta değil sokakta vereceğini tekrar tekrar söylemiş oluyor zaten. Newroz da bunun cevaplarından bir tanesiydi” ifadelerini kullandı.

 

‘Sürecin HDP’siz olabileceğini asla düşünmüyoruz!’

 

HDP’siz bir ittifak düşünmediklerini paylaşan Roza, Demokrasi İttifakı’nın adım adım örüldüğü süreci şu cümlelerle anlattı: “Bu sürecin kendisi tüm ezilenlerin, kadınların, gençlerin, işçilerin yan yana gelerek dini, ırkı ne olursa olsun ötekileştirildiğini hisseden ve sözünü söylemek isteyen herkesle birlikte biz bu alanları yaratacağız, dinamiği ön plana çıkartacağız dedik. Tam da buradan doğru ‘Üçüncü Yol’ tartışmaları başladı. SYKP olarak ‘Üçüncü Yol’a bakışımız, işçi sınıfı çok büyük bir cevap veriyor, sadece seçimde ve sandıkta cevabını değil biz bu iktidara sözümüzü nasıl sokakta vereceğimizi göstermiş oluyoruz. Sol sosyalist ittifaklarla birlikte HDP bu ‘Üçüncü Yol’ çalışmasına girişti. Bu sürecin kendisinin asla HDP’siz olabileceğini düşünmüyoruz çünkü Millet İttifakı her ne kadar kendine en büyük muhalefet ittifakı dese de bizim gördüğümüz tek muhalefet var, o da HDP.”

 

‘Tüm ittifakların bir arada örgütlediği bir Newroz’

 

Millet İttifakı’nın 6’lı görüşmesiyle nasıl bir muhalefet iktidarı sunacağını göstermiş olduğunu belirten Roza, “Bu sürecin kendisinde de bizi demokrasi arayanlara, bu ülkede demokrasinin olabileceğini bildiğimiz ve bu yolun kendisini hangi araçlarla kuracağımızı tartıştığımız bir sürece girdi” dedi. Newroz’un da bunun en büyük eylemlerinden bir tanesi olduğunu vurgulayan Roza, tüm ittifakların bir arada örgütlediği bir Newroz çalışması yaptıklarını ve Newroz’a gidene kadar da sürekli sokakta çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

 

‘1 Kasım sürecini yaşıyoruz’

 

Roza, Newroz çalışmasından önce “Değiştireceğiz” başlıklı bir kampanya yürüttüklerinin bilgisini verdi. Roza, “Ekonomik kriz, bu krizin faturasının topluma nasıl yansıdığı… İlk çalışmalarımız bununla başlayıp bizi Newroz’a götürdü. Newroz’da binlerin sözünün, renkliliğinin kendisinin aslında iktidara en büyük cevap olduğunu göstermiş olduk. Çünkü Tayyip Erdoğan, ‘HDP ve HDP seçmeninin mecali kalmadı’ dedi. Bunun cevabını biz HDP’nin kongre çalışmalarıyla verdik. Amed’de, İzmir’de, İstanbul’da Newroz da onlara en büyük cevap oldu” şeklinde konuştu. “Nasıl ki 1 Kasım seçimlerinde HDP bürolarına saldırarak, arkadaşlarımızı kaçırarak süreci işlettilerse aynı şeyi yine bu süreçte götürmeye çalışıyorlar” diyerek HDP ve binalarına dönük saldırılara dikkat çeken Roza, “sürecin faşist çeteler ve tehditlerle götürülmeye çalışıldığının” altını çizdi.

 

İşçiler, kadınlar ve gençlerle süreç yürütülecek

 

Ekonomik kriz ve yoksulluğa da işaret eden Roza, AKP-MHP iktidarıyla derinleşen krize karşı verilen mücadeleye vurgu yaptı. Roza, sermayeye karşı işçiler, kadınlar ve gençlerle birlikte bu siyaseti yürüteceklerinin asıl mesajları olduğunu dile getirdi. “Üçüncü yol” tartışmasına bakış açılarını da bu temelden kurduklarını kaydeden Roza, “AKP’nin getirdiği bütün yasal paketlerin hepsi, zaten sermayeyi güçlendiren bir çatıdan gelmiş oluyor. İşçi sınıfıysa bu çatının kendisini her defasında direnişiyle kırmış oluyor. Bunun önüne geçmek için AKP bütün saldırılarını bunun üzerinden yapıyor” değerlendirmesini yaptı.

 

‘Üçüncü yol Demokrasi İttifakı’dır!’

 

Roza, Millet İttifakı’nın “sistem içi bir yerden, devletçi bir anlayışla, devletin bozulmaz aygıtlarını ön plana çıkartan, halkın seçtiklerine karşı taraf tutan bir yerde durduğunu dile getirdi. “Üçüncü Yol”un Demokrasi İttifakı ile oluşabileceğine işaret eden Roza, “Tam da böyle bir yerde halkın sözünü söyleyebildiği, halkın kendini gerçekten var edebildiği, sınıfın ön plana çıktığı, ötekileştirilenleri yan yana getirdiğimiz bir ‘Üçüncü yol’ tam olarak Demokrasi İttifakı’dır diyoruz” dedi.