Meral Danış Beştaş: Siz 6 tane cenazenin hesabını verin!

  • 18:43 21 Aralık 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - Genel Kurul’da cezaevlerinde hak ihlali olmadığını savunan AKP’li vekile HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Siz onların arkasından suçlayacağınıza Komisyon Başkanı olarak 6 tane cenazenin hesabını verin” sözleriyle tepki gösterdi.
 
Genel Kurul’da yasa teklifleri öncesi partilerin önergeleri görüşüldü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç tarafından cezaevlerinde artan hak ihlalleri ve hasta tutsakların araştırılması için Meclis Araştırması açılmasına dair önerge görüşüldü.
 
Önerge gerekçesinde hasta tutsakların ya cezaevlerinde ya da durumlarının ağırlaşması ardından tahliye edilmesi sonrasında yaşamını yitirdiği hatırlatılarak, “Cezaevinde kalamayacak durumda olan ve infazlarının bir an önce ertelenmesi gereken ağır ve kronik hastalıkları olan mahpusların sorunları; sağlığa erişimdeki eşitsizlikler, gerekli sağlık hizmeti sağlamaya elverişli olmayan fiziki koşullar ve tecrit uygulamalarının tetiklediği olumsuzluklarla katmerlenerek artmaktadır” denildi.
 
‘Cezaevleri ölüm evi olmuştur’
 
HDP Grubu adına önerge üzerine Antep Milletvekili Mahmut Toğrul söz aldı. Cezaevlerinin toplama kampına dönüştürüldüğünü kaydeden Mahmut, “Cezaevi değil, ölüm evi adeta, birer tabutluk olmuştur. İşkence, hak ihlali almış başını gidiyor. Her gün tabutlar çıkıyor. Hasta tutsakların tedavileri engelleniyor. Bütün bunların kaynağı halktan desteği azalınca zulmü, baskıyı artıran bu iktidardır. Tutsaklara düşmanlık cezaevlerinde ölümlerle sonuçlanıyor. İHD verilerine göre son bir ayda 7 mahpus yaşamını yitirdi. Neredeyse her gün cezaevlerinden bir ölüm haberi geliyor” dedi.
 
Yaşamını yitiren tutsakların fotoğraflarını tek tek gösteren Mahmut, şunları söyledi: “Garibe Gezer cinsel işkence ve şiddete maruz kaldığını ifade etti, sesini duyurmak istedi. Tekli hücreye atıldı. Ancak bu Meclis harekete geçmedi, Adalet Bakanlığı hiçbir girişimde bulunmadı, Garibe Gezer yaşamına son verdi. İlyas Demir cezaevinde öldü, ölüm nedeni bilinmiyor. İzmir Aliağa Cezaevi’nde bulunan 56 yaşındaki Abdülrezak Suyur’a, 3 ay boyunca kanser tedavisi yapılması istenmişti. Tedavisi sağlanamadı, ağır hasta olmasına rağmen cezaevinde yaşamını yitirdi. Bu hafta sonu Tekirdağ Cezaevi’nde Vedat Erkmen ailesiyle yaptığı son görüşmede şunu söylüyor; ‘Kötü muamele nedeniyle cezaevi idaresi hakkında işlemde bulunun’. Bu telefon görüşmeleri dinleniyor ama herhangi bir soruşturma açılmıyor. Vedat Erkmen yaşamını kaybediyor. Erkmen yaşamını kaybettikten sonra cenaze camiye alınmıyor, dini vecibelerin yerine getirilmesi sağlanmıyor. Dindarız, inançlıyız diyorsunuz ama bir cenazenin dini vecibelerinin yerine getirilmesini engelliyorsunuz. Aileden kaçırılıyor, otopsi avukatlar olmadan yapılıyor. Tekirdağ Belediyesi cenaze aracı dahi vermiyor. Ailesine Sakarya’da teslim ediliyor. Halil Güneş birçok hastalığı olmasına rağmen maalesef tedavisi engelleniyor. Kemik kanseri, ileri derecede KOAH hastası ATK, ‘kalabilir’ raporu veriyor. Cezaevinden cenazesi çıkıyor.
 
Ne zaman bu kadar vicdansız oldunuz?
 
Aysel Tuğluk, bu Meclis’te görev yaptı. Aysel Tuğluk’a yaptığınız acı, yeryüzünde hiç kimsenin yaşamadığı bir acıdır. Aysel Tuğluk’un annesi İncek’te defnedilirken bir güruhu oraya saldırttınız. Maalesef Aysel Tuğluk’un gözlerinin önünde defnedilen annesinin cenazesini çıkarmak zorunda bıraktınız. Aysel Tuğluk hafızasını silmek istiyor, ağır hasta. Ama ATK Kocaeli ‘Tek başına yaşayamaz’ derken İstanbul ATK ‘Cezaevinde kalabilir’ diyor. Aysel Tuğluk geçenlerde tedavi için götürülüyor ve şu anda tek başına hücrede tutuluyor. Ne zaman bu kadar acımasız oldunuz? Bu kadar duyarsız, ne zaman oldunuz? Tutuklular yaşamını yitiriyor. ATK doğru karar vermiyor. Bugün ölümlerin bir sebebi de ATK’dir. Mehmet Özkan’ı bu halde hastane hastane dolaştırıyorsunuz. ATK kararı var ama İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliye edilmiyor. Mehmet Emin Özkan Lice’de Bahtiyar Aydın olayından sorumlu tutuluyor. Artık herkes biliyor ki Mehmet Emin Özkan o olayın faili değil ama aydınlatmak istemediğiniz için Özkan’ı ölüme mahkum ediyorsunuz. Mehmet Emin Özkan ölmesin diye binlerce kez burada dile getirdik. Cezaevleri tabutluk olmuş.”
 
CHP’li vekil: Bunlar insanlık suçudur
 
CHP grubu adına söz alan milletvekili Tekin Bingöl de, “En büyük hak ihlali halkın iradesini hiçe sayıp, seçilmişleri tutsak haline dönüştürmek. Sağlıksız yargılamalar sonucunda insanları uzun süre cezaevinde tutmaktır. En büyük hak ihlali uzun tutukluluktur. Bunların hepsi hak ihlali değil. İnsanlık suçudur. Cezaevlerinde çok ciddi ihlaller söz konusu. Maalesef ihlaller artarak devam ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye kadar cezaevi yok. 2020’de 22 cezaevi yapılmış, 2024’ün sonuna kadar 108 cezaevi yapılacak. Bu kadar cezaevine neden ihtiyaç duyuluyor. İktidar ülkeyi yönetemiyor, çürümüş, dağılmış bir iktidar olduğu için hayatın her alanında problemler var ve bunlar dağ gibi” şeklinde konuştu.
 
‘Olumsuz oy verirseniz, insanlık suçunun ortağısınız!’
 
Cezaevlerindeki problemlerin dağ gibi olduğunu söyleyen Bingöl, bu problemlerin iktidar tarafından çözülmesinin imkansızlığına dikkat çekti. Tekin, “Cezaevlerinde ölüm var, işkence var, çıplak arama var, her türlü hukuksuzluk var ama bunları ortadan kaldıracak hiçbir girişim yok. Son dönemde 7 tutuklu hayatlarını kaybetti. 83 yaşında tutuklu Mehmet Emin Özkan. Rapor var rapor. Rapor şunu diyor; kronik hastalığı var ve ölüme yaklaşıyor. Bu yaşlı tutukluya rapor olmasına rağmen dönüp bakmıyor. Şu bir gerçek; cezaevleri ölümün kol gezdiği yerlere dönmüş. Eğer bu ölümün kol gezdiği cezaevleri bu haliyle devam ederse şunu unutmayın ki; olumlu oy verirseniz, olumsuzlukların sorumlusu olmazsınız. Dönüp de olumsuz oy verirseniz yaşanmışlıkların, olumsuzlukların, ölümün kol gezdiği cezaevlerindeki insanlık suçunun ortağı, sorumlusu olursunuz. Gün geldiğinde halkın iktidarında halkın eli sizin yakanızda olur” ifadelerini kullandı.
 
Cezaevlerindeki ölümler yok sayıldı!
 
AKP grubu adına söz alan ve aynı zamanda Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olan İbrahim Yurduseven ise cezaevlerinde her türlü tedbirin alındığını öne sürdü. Cezaevlerinde kötü muamele ve ayrımcılık yapılmadığını ileri süren AKP’li İbrahim Yurduseven, cezaevi idaresinin uygulamalarına dair itirazlar olduğunda ise gerekli adli ve idari soruşturmanın yapıldığını iddia etti. İbrahim Yurduseven, cezaevlerinde yaşamını yitiren hasta tutsakları da görmezden gelerek, tutsakların hastalıklarının tedavilerinin yapıldığını savundu.
 
ATK’nin Aysel Tuğluk ve Mehmet Emin Özkan hakkında verdiği kararlara değinen İbrahim Yurduseven, tutsakların hak ihlallerini açıklamasının “dezenformasyon olduğunu bizzat tespit ettiklerini” öne sürdü.
 
‘Cenazelerin hesabını verin’
 
AKP’li Komisyon Başkanı’na HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, şu sözlerle tepki gösterdi: “Cezaevlerinde ölüm çıktığını söylemedi. Size ne ya hangi suçtan yattığı? Onlar mahpus. Siz onların arkasından suçlayacağınıza Komisyon Başkanı olarak 6 tane cenazenin hesabını verin. Soruşturmalar yapılıyor diyorsunuz. Hangi soruşturmalar. Garibe Gezer’in cenazesi tek kişilik hücreden çıktı. Yine Vedat Erkmen’in cenazesi tek kişilik hücreden çıktı. O insanların intihar ettiği bile belli değil. Ailelerin iddiası intihar olmadığıdır.”
 
HDP’nin önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
 
Genel Kurul, TRT payının kaldırılması için getirilen kanun teklifinin görüşülmesi ile devam ediyor.