Meral Danış'tan Derya Yanık'a : Bu ülkenin yüz akıyız

  • 08:34 12 Aralık 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - Meclis’teki bütçe görüşmelerinde Bakan Derya Yanık’ın HDP’lileri hedef alan “Bize kadına yönelik şiddetten en son bahsedecek olanlar sizin grubunuz” sözlerine cevap veren HDP’li Meral Danış Beştaş, partisinin kadın politikalarına ilişkin “Bu ülkenin yüz akıyız” dedi. 
 
Meclis Genel Kurulu’nda Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarla ilgili bütçe görüşmeleri devam ediyor.
 
Meclis’te grubu bulunan partilerin konuşması ardından bütçesi görüşülen bakanlar söz aldı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ardından kürsüye çıkan Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum söz aldı. Murat Kurum, yaptıkları Millet Bahçeleri ile övündü. Cumhurbaşkanı talimatıyla afetlere müdahale ettiklerini söyleyen Murat Kurum, bakanlığının yarattığı tahribatlardan söz etmeyerek, konuşmasında HDP ve CHP’yi hedef aldı.
 
Yok ettikleri tarihi doku ile övündü
 
Murat Kurum, bölge kentlerin yakma, yıkma ile HDP’yi suçladı. Murat Kurum, Sur’da inşa ettikleri ve tarihi dokuyu yok ettikleri yapıları savunarak, “Açtığımız her yeni kapı Kürt kardeşlerimiz için huzur olmuştur; attığımız her temel kalemi silaha galip kılmıştır; açtığımız her millet bahçesi çocuklarımızın neşesi olmuştur; tamamladığımız her bir konut sıcacık, güven dolu bir yuvaya dönüşmüştür. Biz açtığımız her eserle Kürt kardeşlerimizin tebessümü için mücadele ederken siz annelerimizi feryat ettirdiniz, babalarımıza ağıtlar yaktırdınız ve biz Kürt kardeşlerimiz daha mutlu olsun, şehirlerimiz kalkınsın diye mücadele ederken siz yaktınız, yıktınız, harap ettiniz” sözleriyle HDP’yi suçladı.
 
HDP’nin ardından CHP hedef alındı
 
Murat Kurum, CHP’yi de İzmir Belediyesi üzerinden ve devlet kurumlarını tehdit etmekle suçladı. Murat Kurum, “Milletten özür dilemesini bilmeyenler milletten helalleşme isteyemez. Mahkemede korkuttuğunuz memurlarımız, sizi affetmez, haklarını helal etmez. Biz sizin ajandanızı çok iyi biliyoruz” sözleriyle CHP’yi hedef aldı.
 
Murat Kurum’un sözlerine HDP ve CHP milletvekilleri tepki gösterdi. 
 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da gelen eleştirilere açık olmadıklarını söylemekle konuşmasına başladı. Eleştirileri yapıcı ve yıkıcı olarak ele alan  Derya Yanık, “Yapıcı eleştirilere açığız ama olmayanlara cevabımız var ve cevabını vereceğiz” diye konuştu.
 
Aile Bakanı’da HDP’yi hedef gösterdi
 
Aile odaklı çalışmayı tüm hizmetlerinde esas aldıklarını kaydeden Derya Yanık, “Bütün sosyal hizmet başlıklarında kişilerin, çocuk, engelli fark etmez aile ortamında destek sağlamayı esas alıyoruz” dedi. Bakan Derya Yanık da artan kadına yönelik şiddete yönelik söz söylemek yerine HDP’yi hedef aldı. Konuşmasında hiç kadından bahsetmeyen  Derya Yanık, HDP grubunun kadınlara dair dile getirdikleri üzerinden söz alarak, “Diyarbakır Anneleri’ni kaç kere ziyaret ettiniz. Bize kadına yönelik şiddetten en son bahsedecek olanlar sizin grubunuz” dedi. Yanık, HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’nu da hedef aldı.
 
‘Bakanlar okuma gözlüklerini kürsüde unutmuş’
 
Bakanların hedef göstermesinin ardından CHP Grubu adına CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer sözlü saldırıdan kaynaklı söz aldı. Bakanların sunumunu eleştiren Gamze, “Az önce sayın bakanların sunumunu dinleyince acaba notları mı karıştırdılar yoksa ülkeleri mi karıştırdılar diye düşündüm ama kürsüye gelince sebebini anladım; Sayın Bakanlar, okuma gözlüğünüzü kürsüde unutmuşsunuz. Çünkü başka türlü böyle bir pembe tablo çizme şansınız yok. Tabii, sizin de işiniz zor çünkü daha Genel Kurul’a gelmeden eriyen bir bütçeyi savunmak durumundasınız ama ne yaparsanız yapın, değil günden güne saniye saniye eriyen bir Türk lirasının olduğu bir ülkede bu bütçenin istikrarlı olduğunu iddia edemezsiniz” dedi.
 
Tansu Çiler hatırlatması
 
"Borç, faiz, döviz kıskacını yok edeceğiz. Gelin el birliğiyle omuz omuza bu savaşı kazanalım. Ekonomik kurtuluş savaşından zaferle çıkalım" cümlesini kullanan Gamza, “Diyeceksiniz ki yine AKP Genel Başkanı bir yerlerde konuştu çünkü bu cümle tanıdık ama bu cümle 27 yıl önceki Başbakan Tansu Çiller'e ait” diyerek şöyle devam etti: “Yani gerçekten ülkeyi 20 boyunca yönetip ekonomiyi yeniden bir kurtuluş savaşı verme noktasına getirmeyi başarı olarak pazarlayamazsınız. Faizi düşürenin Merkez Bankası, ‘Biz enflasyonla uğraşmayı bıraktık.’ diyenin Merkez Bankası Başkanı, talimatı verenin büyük ekonomist Recep Tayyip Erdoğan olduğu bir ülkede döviz kurlarındaki artışın sorumlusunu ‘dış güçler’ diye yutturamazsınız. Ekmeğe zam gelince ‘Obeziteyle mücadele ediyoruz.’ Akaryakıta zam gelince ‘Yürümenin faydaları’ Kahveye zam gelince ‘Kahvenin kırk yıl hatırı yokmuş, kahve kalbe zararlıymış.’ manşetleri atan propaganda bültenlerinize kimseyi inandıramazsınız. Her fırsatta çıkıp ‘Eskiden yağ kuyrukları vardı, tüp kuyrukları vardı.’ deyip, bugün kotalı şeker satışlarının, zincirlenmiş yağ tenekelerinin olduğu bir süreci yaratmanız ibretlik. Cumhuriyet daha 50 yaşındayken, 1970'li yıllarda ambargo altındaki Türkiye üzerinden siyaset kurup 21'nci yüzyılda cumhuriyet 100'üncü yaşına yaklaşırken elli yıl önceye bu ülkeyi götürmeniz de trajik.”
 
Bu ülkede 5 şey sürekli değişiyor
 
Bu ülkede 5 şey var, sürekli değişiyor: AKP'nin dış politikası, döviz kurları, akaryakıt fiyatları, Merkez Bankası Başkanı ve Ekonomi Bakanı. Hâl böyle olunca da iğneden ipliğe, domatesten patatese her şeye zam geliyor. Bilmiyorum, yakın zamanda marketten alışveriş yaptınız mı; insanlar markette koşarak alışveriş yapıyorlar çünkü bir ürünü raftan alıp kasaya gelene kadar ürünün fiyatı zamlanıyor (CHP sıralarından alkışlar) Ev almak için pazarlık yapıyorlar, tapuya gidene kadar ev fiyatı zamlanıyor. Araba için el sıkışıyorlar, notere gidene kadar ev fiyatı zamlanıyor. Tabii, devri iktidarınızda birçok kavramın altını boşalttınız, ‘hediyelik eşya’ kavramını da değiştirdiniz. Ben, üç yıl önce ‘Yeni doğan bir bebeğe altın yerine bebek bezi takabilirsiniz’ demiştim, şimdi de insanlar ev ziyaretlerine gittiğinde birbirlerine 32'lik tuvalet kâğıdı götürecek hâle geldi. (CHP sıralarından alkışlar) Tuvalet kâğıtları neredeyse kuyumcuda satılacak. Peki, böylesi bir enflasyon düzeninde diyeceksiniz ki ‘Ya, muhalefet partisi, hep eleştiriyorsunuz, ya hiç mi bu ülkede fiyatı düşen bir ürün yok, hiç mi enflasyona meydan okuyan bir ürün yok?’ Var, değerli milletvekilleri. Enflasyona meydan okuyan tek bir ürün Recep Tayyip Erdoğan'ın kitabı. Satışa çıktığında 40 liraydı şu an 25 lira. Evet, kitabı aldım, keşke siz de 3 sayfa okuduysanız ne mutlu. Gerçi ben yazanın da bu kitabı okuduğunu düşünmüyorum ama neyse. Buradan da TÜİK'e bir çağrım var: Enflasyon sepetini hazırlarken bir sonrakine bu kitabı muhakkak koysunlar. Gerçi bunun için talimat almaları gerekir ama eğer benim bu önerimi dinlerseniz o hedeflediğiniz tek rakamlı enflasyon hanesine ulaşacaksınız. Evet, kitabı aldım, keşke siz de 3 sayfa okuduysanız ne mutlu. Gerçi ben yazanın da bu kitabı okuduğunu düşünmüyorum ama neyse. Buradan da TÜİK'e bir çağrım var: Enflasyon sepetini hazırlarken bir sonrakine bu kitabı muhakkak koysunlar. Gerçi bunun için talimat almaları gerekir ama eğer benim bu önerimi dinlerseniz o hedeflediğiniz tek rakamlı enflasyon hanesine ulaşacaksınız. Yirmi yılda ülkeyi öyle hâle getirdiniz ki orta geliri yoksulluğa, yoksulları açlığa sürüklediğiniz milyonlar yarattınız. Artık bu insanlar hayatta kalmak için çalışmayı değil, giderek zenginleştiği ve refaha eriştiği bir Türkiye istiyor. Gençler, arkadaşlarıyla kafede bir kahve içmek için hesap yapmayacağı bir Türkiye istiyor. 21'inci yüzyılda akıllı telefon kullanıyor diye "Çıkar telefonunu." laflarıyla muhatap olmak istemiyor. Bugün insanlar yaşamaya ‘Evet.’, hayatta kalmaya ‘Hayır.’ diyor ve o isteğin gerçekleşeceği günler de gelmekte.”
 
‘Benim eleştirilerimi anlamadınız’
 
Gamze’nin ardından söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise, Aile Bakanı’na şöyle cevap verdi: “Baskılarla hareket edebilen bir insan olsaydım bu ülkede feminist olmazdım. Askeri darbeden sonra ilk yürüyüşün örgütleyicilerden olmazdım. Baskılarla hareketler ediyor olsaydım HDP milletvekili olmazdım bu kadar baskıya rağmen mücadele eden partide olmak yerine sizler gibi konforlu bir hayatı tercih ederdim. Baskılarla hareket etmek mizacımda yok. Soylu ve prototiplerine başka cevap veririm ama başka partilerden kadın dayanışmasına inanırım. Bugün savunma yapmadığınız İstanbul Sözleşmesi’nden konuşalım. Keşke kimse erkeklerin oyununa gelinmese o sözleşme hayata geçirilmiş, kaldırılmış olmasaydı. Kadın dayanışması başka bir şeydir, baskı görmek ve buna karşı eleştirmek başka bir şeydir.  Siz benim eleştirilerimi anlamamışsınız.”
 
‘Konuşmanızda kadınları ‘aile’ içerisinde konumlandırdınız’
 
Filiz’ten sonra söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise, Aile Bakanı Derya Yanık’ın Meclis’te kadına yönelik konuşmaları takip etmediğine dikkat çekerek, “Aile Bakanı kadınlardan söz etmeyip bizim müdahalemizle kadınlardan konuşacakken bize saldırmayı tercih etti.  En son konuşacak grup değiliz, kadınlar hakkında mücadele eden eşit temsiliyeti olan ve kadın kotasının yüzde 50 olan dünyanın ve ülkenin yüz akıyız. Bizimle ilgili konuştuğunuz da biraz düşünün. Sözleşmeyi kaldıran siz, tecavüzcülere, kravatlılara indirim veren siz, anneleri siyasi çıkarlarınıza alet eden siz, çocuk evliliklerini isteyen siz, bakanlığın içerisinde kadının ismini çıkaran siz. Diyarbakırlı anneleri neden ziyaret etmediğimizi sordunuz. Sizin koruma kalkanız yüzünden temas edemedik.  İçişleri Bakanlığı’nız temas etmemizi istemiyor çünkü siyasi amaçlarınız için kullanıyorsunuz. Ama Cumartesi Anneleri için bunları söylemiyorsunuz. Konuşmanız boyunca kadınları hep ‘aile’ içerisinde tanımladınız. Kadınları aile içerisinde konumlandırmanızı kabul etmiyoruz. Kadın bir bireydir. Bu kadar kadın yoksulluğu varken, kadın şiddeti artarken, her gün kadınlar katledilirken, Aile Bakanı olarak yaptığınızı konuşmayı kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.