Fatma Kurtulan: Aysel Tuğluk’u bir an önce tahliye edin

  • 16:40 10 Aralık 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - Meclis Genel Kurul’unda konuşan HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, Adalet Bakanı’na şu ifadelerle seslendi: “Siz kameraların önüne geçerek, ‘Kısıtlamalar sona erdi, avukatlar görüşme imkanı bulmuştur. Keyfi tutumu kabul etmiyoruz, ihlaller olduğunda gerekli adımları atarız’ dediniz. Ama gelinen süreçte tecrit en ağır şekilde devam ediyor. İmralı ve tüm cezaevlerinde keyfi uygulamalar son bulsun.”
 
Meclis Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri ile 2020 Kesin Hesap Bütçeleri görüşülüyor. Sırasıyla yapılan görüşmelerde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan söz aldı.
 
Fatma’nın kürsüye çıkmasıyla AKP’li vekiller Fatma Kurtulan’a sözlü saldırıda bulundu. Fatma AKP’li vekillere, “Hadsizler” diyerek tepki gösterdi.
 
‘Garibe Gezer’in ölümünde şaibeli durum var’
 
Yaşanan tartışmaların ardından Fatma, Kandıra’da intihar ettiği iddia edilen Garibe Gezer’in ölümüne dikkat çekti. HDP’li vekillerin Garibe Gezer’in durumunu sürekli Meclis’e taşıdığını ama Adalet Bakanı’nın kulağını tıkadığını ifade eden Fatma, “Garibe kamuoyuna sesini duyurmaya çalıştı ama ancak kulaklarınızı tıkadınız ve şimdi intihar ettiği söyleniyor ama ailesi intihar değil diyor burada bir şaibe var o yüzden araştırılmalı” dedi.
 
Çıplak arama
 
Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na 60 bin cezaevinden 9 bin 30 dilekçenin geldiğini söyleyen Fatma, “Grubumuza avukatlar aracılığıyla gelen on binlerce şikayet mektubu var. Cezaevi ziyaretlerine gittiğimizde cezaevi idaresinin sunumu ile karşılaşıyoruz. Fırınları, yemekhaneleri, sağlık merkezlerini gösteriyorlar. Çocuk oyun odalarını, hizmetleri vesaire. O gösterdikleri yerden çıktıktan sonra koğuşlara giden kapıları açtığımızda ise zulümden başka bir şey karşımıza çıkmıyor. ‘Çıplak arama var mı’ diye sorduğumuzda hemen hemen tüm tutukluların birçoğu özellikle siyasi mahpusların hepsi çıplak aramaya maruz kaldığını söylüyor” ifadelerini kullandı.
 
Cezaevlerinde yaşanılan ihlaller
 
Gezdikleri cezaevinde bulunan siyasi tutsakların çıplak aramaya ilişkin A takımı diye bir takımın olduğunu kendilerine aktardığını belirten Fatma, Adalet Bakanı’na dönerek, “Umarım bundan haberimiz yoktur dersiniz” dedi. Fatma, “Siyasi tutsaklar bu A takımının mahpusları darp ettiğini ve işkence ettiğini söylediler. Hak ihlallerinin ardı arkası kesilmiyor. Sayımlar cezaevi belleğinde karanlık ve işkencelere maruz kalan bölüm olarak bilinir. Koğuş aramaları tam bir işkenceye dönmüş durumda. Yeni Yaşam, Evrensel, BirGün gazeteleri verilmiyor. TV kanalları yasak, kitap sınırlandırılmasına keyfi yaklaşım söz konusu. Siyasi tutukluların aileleri ile yaptığı telefon görüşmesinde Kürtçe konuşmaları kesiliyor. Tıpkı sizin mikrofonu kestiğiniz gibi. Cezaevinde nakil talepleri hakkında şikayetler var. Nakil talepleri bir işkenceye dönmüş durumda. Pandemi gerekçe gösterilerek sevklerin yapılmadığı söyleniyor ama mahpuslar gece yarıları başka yerlere sürgün ediliyor. Bütün batı cezaevleri Kürtler için inşa edilmiş. Espiye Cezaevi’ni Kürtler sizin sayenizde öğrendi. Bir aileden iki kardeş tutuklu. Biri Espiye Cezaevi’nde, diğeri Erzincan Cezaevi’nde. Ailenin tek talebi var o da iki oğlunun yan yana olması. Ama sizler yine ‘güvenlik’ gerekçesiyle izin vermediniz. Şırnak’tan Kayseri’ye birçok tutuklu insan götürdünüz, Kayseri’de bize Şırnak’tan gelenlerin işkence gördüğü söylendi ama bizler kulağımızı yine kapattık” sözlerini kullandı.
 
Aysel Tuğluk’un durumu ciddileşiyor
 
Fatma sözlerini şöyle sürdürdü: “Kelepçeli muayene insan onuruna aykırı. Kadın tutsak, mamografi çekildiğinde erkek görevli ısrarla ben olacağım diyor ve aynada görevlinin kendisini izlediğini söylüyor. Aysel Tuğluk, arkadaşımızın durumu belli.  Beş dakika önce arkadaşları, Aysel Tuğluk’un durumun çok acil olduğunu ve yeni sağlık sorunları yaşamaya başladığını söyledi. Cezaevi idaresi de Aysel Tuğluk’un durumunu inceliyor. Aysel Tuğluk bir an önce tahliye edilmeli. Mehmet Emin Özkan diye diye dilimizde tüy bitti. Sizin kulaklarınız sağır. Hasta tutuklular içeride yaşamlarını sürdüremezken bu işkenceye son verin diyoruz.”
 
Kadınların mahrem alanlarını gören kameralar var
 
Kadın tutukluların ayrıca sorunları var. Kayseri Cezaevi’nde bir kadın iki yıl önce tacize uğradığını söylemiş.  ‘Hele söyle bakayım nasıl oldu bu taciz’ diye sormuşsunuz. Onu söylemek öyle kolay bir durum değil. Kadın tutukluların mahrem alanlarını gören kameralar var. Bunlar kabul edilecek bir durum değil.  Çocukları olan kadınlar çocuklarına ayrı yatak ve yemek verilmediğini söylüyorlar. Gözlem kurulları karşımızda şiddet yerleri olarak duruyor. Cezaevinden çıkanlara ‘HDP’ye gidecek misin’ diyorlar. Van Cezaevi’nde Ramazan Akbaşlı koğuştan çıkarılıp sorgulanıyor, bağımsız koğuşa geçmesi için zorlanıyor ve koğuşunda ölü bulunuyor. Bu da araştırılmadı.”
 
İmralı tecridi
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecride dikkat çeken Fatma, “Abdullah Öcalan iki buçuk yıldır ailesi ile görüştürülmüyor. Öcalan, Konar ve Aktar 25 Mart tarihinde telefon görüşmesinden sonra hiçbir haber alınmadı. O tarihten bu yana haber alamayan aileleri grubumuzu ziyaret ettiler. Talepleri, yakınları ile görüşebilmek. Ağır tecridin yarattığı etkiyi en iyi bilen birisiniz Sayın Bakan. Bu Meclis’in bir vekili olan Leyla Güven tecrit kalksın diye açlık grevine girdi. Cezaevinde binlerce mahpus açlık grevine girdi 8 mahpus görüşme sağlansın diye yaşamına son verdi. Tüm bunlara karşı siz kameraların önüne geçerek, ‘Kısıtlamalar sona erdi, avukatlar görüşme imkanı bulmuştur. Keyfi tutumu kabul etmiyoruz, ihlaller olduğunda gerekli adımları atarız’ dediniz. Ama gelinen süreçte tecrit en ağır şekilde devam ediyor. Ailelerin, avukatların ve tutukluların en tabi hakkının kullanılmamasının sebebi nedir? İmralı Cezaevi’nde görüşmelerin yapılmamasının sebebi nedir?  İmralı ve tüm cezaevlerinde keyfi uygulamalar son bulsun” şeklinde konuştu.