Tülay Hatimoğulları: Irkçı saldırılar için birileri düğmeye bastı

  • 09:01 25 Temmuz 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP’li Tülay Hatimoğulları, Kürtlere yönelik artan ırkçı saldırıların asıl nedenini şöyle ifade etti: “Sanki birileri düğmeye bastı ve sıradan olaymış süsü verilerek aslında Kürt halkına dönük böyle ırkçı saldırılar gerçekleştiriliyor. Bu saldırıları muhalefetin ve mücadelenin odak noktasını engellemeye dönük bir saldırı olarak okuyoruz.” 
 
Kürtlere yönelik aylardır hız kesmeyen ırkçı saldırılar son olarak Afyon, Ankara ve Konya’da gerçekleşti. Bu saldırılarda Hakim Dal katledilirken, saldırılarda şimdiye kadar sadece bir kişi tutuklandı. Yetkililer ve havuz medya ırkçı saldırı olmadığını ve “aileler arası husumetin” olduğunu savunsa da Kürt ailelerin verdiği bilgiler ırkçı saldırıyı doğruluyor.  Kürtlere dönük bu ırkçı saldırılar ise iktidarın mevcut politikalarından ve söylemlerinden de bağımsız değil. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Kürtlere dönük ırkçı saldırıları ve iktidarın tutumunu değerlendirdi. 
 
‘Sıradan olay süsü verilmek isteniyor’
 
İzmir’de Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle başlayan ve Afyon, Konya ile Ankara ile devam eden saldırılara dikkat çeken Tülay, özellikle havuz medyanın yaşanan bu ırkçı saldırıları “sıradan anlaşmazlıklar veya her yerde çıkabilecek anlaşmazlıklar” olarak yansıtma çabasında olduğunu kaydetti. Tülay, “Afyon’da berber sırası, Ankara’ da kurbanlık meselesi ve Konya’da da hayvan otlatma, diye yansıtmaya çalışılıyor ki Yeni Şafak gazetesinin de manşetine taşımış olduğu gündemler bunlar. HDP’nin ve Türkiye’de bunlara tepki gösteren demokratik kitle örgütlerinin bir etnik anlaşmazlık ya da etnik çatışma olarak yansıtmalarına eleştirileri var. Öncelikle kesinlikle bu topyekunen yalan ve yanlış bir haber olduğunu belirtmek isterim. Bugün özellikle, Kürtlere dönük ‘Kürtçe’ konuştuğu için Kürtçe müzik dinlediği için dönem dönem Türkiye'nin çeşitli illerinde bu insanlara yönelik saldırılar gerçekleştirildi. Şimdi ise sanki birileri düğmeye bastı ve sıradan olaymış süsü vererek aslında Kürt halkına dönük böyle ırkçı saldırılar gerçekleştiriliyor” dedi.
 
‘Saldırılar birbiriyle bağlantılıdır’ 
 
Yapılan saldırıların birbirinden bağımsız olmadığını kaydeden Tülay, bunların münferit, tekil veya anlaşmazlıklarla çıkan olaylar olduğunu düşünmediklerinin altını çizdi. “Sistematik bir şekilde bunun sürdürüldüğünü ve derinlerde bir elin bir düğmeye bastığını düşünüyoruz” diyen Tülay, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Uzunca bir süredir Türkiye’de tek adam rejiminin bir faşist diktatörlük inşa ediliyor. Özellikle, son dönemeçlerine girmiş, denilebilir. İktidarın 2023 mevcut hedefi aslında cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gibi ucube bir sistemi ve fiili olarak devam etmekte olan diktatörlüğün kalıcı olması. Bu kalıcılaşmanın da dengesini bozan kimdir? HDP’dir. Bu nedenle İzmir’de Deniz Poyraz katledilerek HDP’ye dönük saldırı gerçekleştirildi. Aslında HDP’ye böylesi bir saldırıyla çeşitli provokasyonlar hedeflendiği çok aşikardır. Deniz Poyraz için Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri ve bütün muhalifler ortak bir ses yükseltti. Deniz Poyraz’ın katledilmesine verilen tepkilerden dolayı saldırıların bu dönemde onlara siyasetten bir katkı sağlamayacağını anladılar. Bu yüzden şu an başka bir yönteme başvurdular. Kürt halkına dönük ırkçı saldırı ve bu sefer daha az bir görünüm vererek yani daha sıradan münferit olaylarmış gibi bir görüntü vererek aslında yine aynı provokasyon peşinde. Yaşananlar mantık olarak birbiriyle bağlantılı olduğunu özellikle altını çizmek istiyorum” diye belirtti. 
 
‘Saldırıların amacı HDP’nin halk desteğini azaltmak’
 
Saldırılarla Kürt halkının örgütlü yapısının hedef alındığını vurgulayan Tülay, saldırıların asıl amacını ise şöyle açıkladı: “Kürt halkının ana dilinde konuşmasında ısrarına bir saldırıdır. Kürt halkının HDP’ye olan desteğine dönük bir saldırıdır ve aynı zamanda HDP’nin Türkiye’de ki siyasi gelişmelerde çok önemli bir kilit rol oynamasına bir saldırıdır. Neden HDP önemli bir rol oynuyor ve bir kilit nokta durumunda? Çünkü bugün seçim dahil olmak üzere herhangi bir siyasi gelişmede gerçekten HDP’nin durduğu nokta çok kritik bir noktadır. Bunu biz yerel seçimlerdeki pozisyonunda da gördük. Yani HDP’nin nerede ve nasıl tavır koyacağı her manada özellikle altını çizmek isterim ki; salt seçim değil, Türkiye'deki tüm gelişmeler açısında bir kilit pozisyonundadır. Sadece niceliksel değil, aynı zamanda HDP’nin durduğu demokrasi mücadelesin de oldukça önemli. Bu faşist diktatörlüğe ve bu kayyumcu otoriter zihniyete karşı en güçlü ve en örgütlü mücadeleyi HDP bileşenleriyle ve ittifak güçleriyle vermiştir. Aynı zamanda HDP ülkedeki demokrasi mücadelesinin çok önemli bir odak noktası pozisyonundadır. İşte bu saldırılarla HDP zayıflatmak istenirken bir yandan da seçim hesabı yapıyor. Muhalefetin en dinamik toplumsal hareketlerle bağlarını güçlü tutmaya çalışan bir HDP'nin sokaktan da sesini kesmek istiyorlar.  Bu saldırıları muhalefetin ve mücadelenin odak noktasını engellemeye dönük bir saldırı olarak okuyoruz.  Bu provokasyonun da boşa çıkaracak her türlü yol ve yöntemlerle mücadelemize devam edeceğimizi belirtmek isterim.”
 
‘Bunlara pabuç bırakmayacağız’
 
Türkiye tarihinde yapılan provokasyon ve suikastları hatırlatan Tülay, “Belki de Alevi katliamı gerçekleştirilecekti. O ifşa olunca iş HDP İzmir binası saldırısına döndü. Şimdi ise iş bu yönteme döndü. Aslında çok iyi bildiğimiz Türkiye tarihinde ne yazık ki böyle karanlık noktaların çok olduğu. Bir Susurluk'u yaşamış olan bir ülke olarak bizler bunların çöktürme planı mantığının bir parçası olarak görüyoruz. Evet, şimdi hep beraber ağır bedeller ödüyoruz ama asla bunlara pabuç bırakmayacağız. Bu ülkede halkların kardeşliğinin tesis edilmesi ve ırkçı zihniyetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.