Tülay Hatimoğulları: Paramiliter güçler demokrasi güçlerine saldırtılıyor

  • 09:01 21 Haziran 2021
  • Siyaset
Öznur Değer-Dilan Babat
 
ANKARA - Partilerine yönelik saldırı ve ülkedeki gelişmeleri değerlendiren HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, “Mevcut iktidar ve tek adam rejimini kalıcılaştırmak istedikleri için buna karşı muhalefetin olası bir mücadelesini, güçlü çıkışını engellemek için SADAT gibi paramiliter güçleri kenarda hazır ediyorlar. Bu örgütlemede İçişleri Bakanlığı’nın önemli bir payı var. AKP iktidarı ve bileşenleri ciddi bir kan kaybı yaşıyor. Muhalefet bunun fotoğrafını iyi çekmeli, iyi görmeli, iyi değerlendirmelidir” dedi. 
 
AKP-MHP ittifakının politikaları ülkeyi her geçen gün bir çıkmaza sürüklerken, devlet destekli çete lideri Sedat Peker’in başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ardından ise iktidarın önemli isimleri hakkında yaptığı ifşa edici açıklamaları ise gündemdeki sıcaklığını koruyor. Mafya-devlet ilişkilerinin gündemde en çok tartışıldığı bir dönemde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) 7 Haziran’da ikinci defa kapatma davası açtı. Davanın, böylesi bir süreçte açılması ve tarih olarak 7 Haziran’ın seçilmesi birçok soru işaretini beraberinde getirdi. 
 
Tüm bu gelişmeler ışığında HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 ismin yargılandığı tarihi Kobanê Siyasi Soykırım Davası ise Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. 17 Haziran’daki duruşmada mahkeme heyetinden bir üyenin, “Kobani olaylarında binası zarar görmeyen tek parti HDP’ydi” ifadelerini kullandığı saatlerde, HDP İzmir İl binasına yönelik gerçekleşen saldırıda Deniz Poyraz’ın katledilmesi ülkedeki siyasi ve hukuki iklimi gözler önüne sermiş oldu.
 
HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, ülkedeki gelişmeler, partilerine yönelik saldırı ve katliama dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Paramiliter güçleri kenarda hazır ediyorlar’
 
AKP iktidarının faşist rejim inşasına başladığı andan itibaren Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (SADAT) gibi paramiliter güçleri örgütlediklerine işaret eden Tülay, bu örgütlemenin Türkiye’nin içinde kullanıldığını ve kullanılacağını ifade etti. Türkiye’nin dışında da Suriye, Libya gibi Ortadoğu ülkelerinde de bunların kullanıldığını vurgulayan Tülay, “Mevcut iktidar ve tek adam rejimini kalıcılaştırmak istedikleri için buna karşı muhalefetin olası bir mücadelesini, güçlü çıkışını engellemek için SADAT gibi paramiliter güçleri kenarda hazır ediyorlar. Faşist diktatörlükler SADAT ve başka paramiliter güçleri kullandılar. Bu örgütlemede İçişleri Bakanlığı’nın önemli bir payı var. Ancak tek başına İçişleri Bakanlığı değil, Cumhurbaşkanı, hükümetin ve devlet içindekilerin tamamı işin içindedir” sözlerine yer verdi.
 
‘İktidar içindeki çatışmaların topluma yansıması ağır oluyor’
 
Mafya lideri Sedat Peker’in iktidardan önemli isimler hakkındaki ifşalarına dikkat çeken Tülay, yarın ne olacaklarının bilinmediğini kaydetti. İşin içinde belli başlı odakların mevcut olduğunun altını çizen Tülay, bunu iktidar bloğunun içindeki çatışmalar olarak yorumladı. İktidar içindeki çatışmaların topluma yansımalarının çok ağır olduğunu dile getiren Tülay, “İzmir’de yaşadığımız olay bunlardan birisidir. AKP iktidarı ve bileşenleri ciddi bir kan kaybı yaşıyor. Artan açlık ve yoksulluk, baskılar, özgürlüklerin kısıtlanması ve bir diktatörlüğe doğru gidişin hızlanması toplumsa büyük bir rahatsızlık uyandırdı. Muhalefet bunun fotoğrafını iyi çekmeli, iyi görmeli, iyi değerlendirmelidir” ifadelerini kullandı.
 
‘Sessizlik korkuyu besler ve bizi öldürür’
 
İktidarın “ülkenin bekası” diyerek muhalefeti arkasına dizdiğini belirten Tülay, bunun bir örneğinin “Yenikapı ruhu” olduğunu söyledi. Aynı şeyi Garê Operasyonu’nda yapmaya çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını sözlerine ekleyen Tülay, “Ülkenin bekası diyerek muhalefeti dizayn etmeye kalkıyorlar. Birçok muhalif kesim ve demokratik kitle örgütlerinden Genel Merkezimize ziyaretler gerçekleşti. Bu çok kıymetli bir şeydir ancak bunu geliştirmeye ihtiyacımız var. Muhalefetin bunu daha fazla büyütmeye ihtiyacı var. Türkiye’deki demokrasi güçleri yan yana gelip güçlü bir muhalefet örmezse bu iktidar kalıcılaşabilir. Bizler asla provokasyona gelmeyeceğiz. Bütün muhalefetin algılarını açık tutması gerekiyor. Kimse demokrasi mücadelesini bastırmaya kalkışmaması gerekiyor. Biz demokrasi mücadelesiyle kazanabiliriz. İzmir İl Örgütümüze gerçekleşen saldırı ve Deniz’in katledilmesini sineye çekemeyiz. Bu saldırı karşısında yarın daha büyük provokasyonların olmasını engellemenin yolu, muhalefetin demokratik bir zeminde bir arada durarak mücadele etmesidir. Dayanışmanın tam da zamanı. Ülkenin demokratikleşmesini isteyen, daha fazla karanlığa sürüklenmekte olan ülkenin tüm muhalefetine, ‘Tam da şimdi, yarın çok geç olabilir. Sessizlik korkuyu besler ve bizi öldürür. Bu sistemden kurtulmak için başka bir çözüm yok’ demek istiyorum” şeklinde konuştu.
 
‘MHP Genel Başkanı İzmir katliamının çağrıcılığını yaptı’
 
İzmir’de yaşanan katliamın 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında yaşananları hatırlattığını söyleyen Tülay, o süreçte Kürt halkı ve muhaliflere yapılan saldırı ve baskılara dikkat çekti. O sürece benzer provokasyonların devrede olduğunu aktaran Tülay, “Muhalefete ‘Bu daha sizin iyi günleriniz’ diyor. İçişleri Bakanı başta olmak üzere iktidarın tüm kanadı MHP’nin Genel Başkanı adeta İzmir katliamının çağrıcılığını yaptı, yapmaya da devam ediyorlar. O yüzden de bu provokasyonların mimarı doğrudan MHP Genel Başkanı’nın Meclis’teki konuşmalarıdır. Erdoğan’ın, İçişleri Bakanı’nın ve hükümetin diğer sözcülerinin bu çağrılarını görüyoruz” dedi.
 
‘İktidar miadını doldurmuştur’
 
İktidarın ülkeyi asker, polis ve SADAT gibi güçleri devreye koyarak yönetmeye çalıştığını ifade eden Tülay, iktidarın bir seçime ve güç tazelemeye ihtiyacı olduğundan baskın ve erken seçim olasılığının olduğunu belirtti. Tülay, “Bunları yaparken kendi iktidarlarını, çıkar çetelerini, mafyatik ilişkilerini koruyan bir iktidar bu çıkar ilişkilerini ve kazandıkları büyük paralar için 83 milyon yurttaşı huzursuz edecek bir kaosa sürükleyecek. Şiddet sarmalının içinde debelenmesine yol açacak bir yola gidiyorlar. O yüzden herkesin bu oyun karşısında uyanık olması gerekiyor. Bu iktidar miadını doldurmuştur. Hep birlikte tam da dayanışma zamanı” şeklinde konuştu.
 
‘Sağlıklı bir yargı olmuş olsaydı çoktan devreye girmiş olurdu’
 
SADAT, ÖSO ve DAİŞ’e sağlanan lojistik destek ve silahları hatırlatan Tülay, bunların Suriye savaşı boyunca ortaya çıkan belgeleriyle ifade ettiklerini kaydetti.  Sedat Peker’in ifşalarına değinen Tülay, “Bu ifşalar bir yarılmayı mı yaratacak yoksa iktidar bunu 15 Temmuz gibi Allah’ın lütfu olarak görüp lehine mi çevirecek? Bunlar bir soru işareti. Türkiye’de sağlıklı bir yargı olmuş olsaydı çoktan devreye girmiş olurdu. Bu ülkede sosyalistler, solcular katledilirken, gazeteciler dövülürken, AKP’ye ters düşen muhafazakar kesime bedel ödetilirken bizlerin susması, korkması ve sinmesi demek bu toplumu çürümeye terk etmek demektir” diye belirtti.
 
‘Karanlık ve paramiliter güçler demokrasi güçlerine saldırtılıyor’
 
12 Mayıs’ta HDP Genel Merkezi’ne yapılan saldırıyı anımsatan Tülay, fail ve azmettiricileri açığa çıkmadığı için İzmir katliamının gerçekleştiğini vurguladı. Karanlık ve paramiliter güçlerin demokrasi güçlerine saldırtıldığını sözlerine ekleyen Tülay, “Biz böyle kaotik bir dönemden geçiyoruz. Biz bunun hukuksal mücadelesini de vereceğiz. Ama en nihayetinde etkin bir soruşturmanın yolu da demokrasi güçlerinin güçlenmesinden geçer. Hukuk mücadelesini demokrasi mücadelesi kadar vereceğiz” dedi.
 
Kriz Masası oluşturuldu
 
Tülay, HDP Genel Merkezi’nde İzmir’de gerçekleşen saldırı ve katliam dolayısıyla bir Kriz Masası oluşturulduğu bilgisini vererek, İzmir’den gelen bilgiler çevresinde rapor tutulduğunu kaydetti. Tülay, konuya dair aktif bir çalışma yürüteceklerinin altını çizdi.