Serpil Kemalbay: 4’üncü Yargı Paketi’ne karşı toplumsal muhalefet yükseltilmeli

  • 09:03 12 Haziran 2021
  • Siyaset
 
İZMİR - AKP-MHP eliyle hazırlanan 4’üncü Yargı Paketi’nin kadın katliamları, çocuk istismarları gibi davalarda cezasızlığı getireceğini ifade eden HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Parlamento bir noter haline geldi, eğer toplumsal mücadele çok yükselmezse çıkartabilirler” uyarısında bulundu. 
 
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın başkanlığında “Yargı Reformu Strateji Belgesi” çerçevesinde hazırlanan 4’üncü Yargı Paketindeki düzenlemeler geçtiğimiz hafta, AKP Meclis grup yöneticilerinin katılımıyla yapılan toplantıda ortaya kondu. Paketin cezasızlık politikalarını devam ettireceğini ve faşizmi kurumsallaştırmayı amaçladığını ifade eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, halkların yeni yaşam talepleri devam ettikçe bunun mümkün olmayacağını dile getirdi.
 
‘Faşizmi kurumsallaştırma çabası’
 
Yargı paketinin toplumsal muhalefetin bastırılması ve yağma sistemini devam ettirmenin yöntemi olarak değerlendiren Serpil, iktidarın toplumsallaştıramadığı faşizmi kurumsallaştırmak için her yolu denediğini ifade etti. İktidarın yargı sistemini kendilerine uygun şekilde dizayn etmeye çalıştığını dile getiren Serpil, “Bu yasalar antidemokratik ve 12 Eylül Anayasasına dahi uygun değil. Uluslararası sözleşmelere aykırı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı, evrensel insan hakları ile uyuşmayan maddeleri getirip bize yargı paketi içinde reform diye yedirmeye çalışıyorlar” şeklinde ifade etti.
 
‘Anayasa ve hukuku ortadan kaldırmak istiyorlar’
 
İktidarın ucuz emeğe dayalı neoliberal sermaye birikim rejimini dayatabilmek istediğini söyleyen Serpil, Suriye ve Irak’a uzanarak işgalci bir anlayışla Kürt sorununu daha da kangrenleştirmeye çalıştığını ifade etti. Serpil, “Hem neoliberal kapitalizmi bütün halkın emekçinin itirazına rağmen sürdürebilmek için hem de Kürt sorununu inkar edebilmek için faşizme ihtiyaç duyuyorlar ve anayasayı, hukuku her şeyi bunun için ortadan kaldırmak istiyorlar. Fakat toplum direniyor. Yasa kılıfı adı altında hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaları bir çare olmayacak onlar için” dedi. 
 
‘Bütün amaç hak arayışlarını susturmak’
 
Yasada savunma hakkının evrensel hukuk normlarına aykırı şekilde siyasi soykırımı sürdürebilmek için gözaltı ve tutuklamalarda avukat görüşü kaldırılmak istendiğini ifade eden Serpil, “gözaltı ziyaretindeki hatta suça sürüklenen çocukların görüşmelerinin kaydedilmesine kadar pervasızlaşıldığını” dile getirdi. Mafya mensuplarının cezaevlerinden çıkarıldığını ve siyasetçi yapıldığını belirten Serpil, “Böylece asıl suçluları, halka karşı suç işleyenleri koğuşturmazken, Musa Orhan’da olduğu gibi tepkisini koyanları koğuşturacak, avukatlarıyla gerektiğinde görüştürmeyecek, savunma haklarını ellerinden alarak sessizleştirmeye çalışacak. Bütün amaç siyasileri susturmak, itirazları susturmak, hak arayışlarını ortadan kaldırmak” diye konuştu. 
 
‘Somut delil aranması cezasızlığın önünü açacak’
 
Türkiye’nin hem yaşam hakkını hem de kadın erkek eşitliğini savunan yasa ve sözleşmeleri ortadan kaldırmaya çalıştığını dile getiren Serpil, bu torba yasadaki “istismar suçlarına somut delil” ibaresine gönderme yaparak “Parlamento bir noter haline geldi, eğer toplumsal mücadele çok yükselmezse çıkartabilirler” diye ekledi. Yasanın keyfi kullanılacağını ifade eden Serpil, “Tıpkı vakıflarda Ensar’da olduğu gibi ya da Nadira Kadirova’nın bir milletvekilinin evinde milletvekilinin silahı ile ölmüş olmasında olduğu gibi. Yeldana’nın Adli Tıp Raporundaki çelişkilerin göz ardı edilip çelişkilerin giderilmemesi gibi. Sırtınız o çürümenin içindeki iktidara dayanıyorsa hiç soruşturulmayacaksınız. Ama Ensar Vakfında olduğu gibi çocuk istismarı ya da çocuk yaşta evlilikler gibi bu iktidarın arka çıktığı kesimlerin işlediği suçlar için uygulanmayacak” dedi. 
 
‘Türkiye’nin narko devlete dönüştüğünü herkes görüyor’
 
Tek adam rejiminin kadın faillerini, hırsızları, uyuşturucu satıcılarını cezasızlıkla cesaretlendirdiğini ifade eden Serpil, “Türkiye’de suç işleyenler elini kolunu sallayarak dolaşıyor ama on binlerce siyasetçi masum insan cezaevlerini dolduruyor. Bu hükümetin tepeden tırnağa suçlu. Bugün her şey ortaya saçıldı. Yargısız infazlardan katliamlardan narko devlet haline dönüşmüş Türkiye’den bahsediyoruz ve bunun artık herkes tarafından görülüyor” diye konuştu.
 
‘Yeni yaşam talebi sürdükçe faşizmin kurumsallaştırılması mümkün değil’
 
İktidarın 7 Haziran seçimlerinden bu yana değişim talep eden ve haklarını savunanları bastırma çabası içinde olduğunu dile getiren Serpil, “Ne yaparsa yapsınlar bugüne dek kimse susmadı geri adım atmadı. Cezaevleri dolu olduğu halde yeni bir yaşam talep etmeye devam ediyor insanlar. Demokrasi talebini yükseltmeye devam ettiğimiz sürece tek adam rejiminin faşizmi kurumsallaştırması ve ilelebet sürdürmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.