HDP’den ‘adalet seferberliği': Halk ittifakını örgütleyeceğiz

  • 09:10 9 Şubat 2021
  • Siyaset
Habibe Eren-Öznur Değer
 
ANKARA - HDP’nin “Herkes İçin Adalet” kampanyasına ilişkin konuşan HDP MYK üyesi İlknur Birol, geniş kapsamlı bir seferberlik başlattıklarını belirterek, ”Bizi daha fazla parçalayan, bölen ve karanlığa teslim etmek isteyen bir avuç azınlık hüküm sürmeyecek” dedi.  HDP’li Nuran İmir ise iktidara karşı halk ittifakını örgütleyeceklerini ifade etti.
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Herkes İçin Adalet” kampanyasının deklarasyonu dün eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından açıklandı. HDP’nin toplumsal adaleti sağlamak için haziran ayına kadar sürecek mücadele programında tecride, AİHM kararına, doğanın talanına ve kadın kırımına karşı “adalet” talebi ile 4 ay boyunca eylem ve etkinlikler olacak.  
 
HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi İlknur Birol, kampanyaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Geniş bir seferberlik başlattık’
 
HDP’nin ilan ettiği demokratik mücadele programı kapsamında “Herkes için Adalet” başlığıyla geniş kapsamlı bir seferberlik başlattıklarını dile getiren İlknur, toplumun karşı karşıya olduğu büyük tahribatta hemen hemen herkesin ortak talebinin “adalet” beklentisi olduğunu ifade etti. İlknur, “Canları en çok yanan kadınlardan başlamak üzere, erkekler için vuku bulmuş adaleti  ‘kadınlar için adalet’e  çevirerek kadına yönelik şiddet, taciz tecavüz ve kadın yoksulluğunu büyüten her türlü durumun ortadan kaldırılmasını mücadele haline getireceğiz. Niyetimiz bu seferberliğin bize ait bir adalet talebi olarak değil toplumun tüm kesimlerince kabul edilmiş; çığlıkların bir haykırışa dönüştürülmesi ve adaletin inşa edilebilir bir şeye dönüştürülmesinin toplum tarafından daha anlaşılır olmasını sağlamak” dedi. 
 
‘Özel bir çalışma dönemi’
 
Söz konusu taleplerin kampanya bitse dahi ortadan kalkmayacağına dikkat çeken İlknur, “Ama en belirgin hali ile demokrasiye, barışa ve eşitliğe giden yolda adalet başlığının topluma nüfuz edilmesi bir gerçek talep olarak açığa çıkarılmasını sağlayacak ve tüm toplum kesimlerini de bu anlamda yan yana gelmeye davet eden özel çalışma dönemi olarak ifade edebiliriz” dedi.
 
‘Çoğunluğun ‘biz’ olduğunun farkında vardıracağız’
 
İktidarın devletin her türlü olanağını bir sopa olarak kullandığını ve bu yolla halkları korkutmaya ve sindirmeye çalıştığını belirten İlknur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin üstünü örtmeye çalışan iktidar karşısında bugün cılız gibi görünen ve hatta topluma gösterilmek istenmeyen çok çeşitli direnme biçimlerinin görünür olması, taleplerin ortak haline gelmesi ve aslında çoğunluğun ‘biz’ olduğunun farkına varıldığı bir süreç olarak inşa edeceğiz. Korkunun ecele faydası olmadığını bu topraklarda yaşayanlar, kültürüne böyle bir atasözü ile yerleştirmiştir. Bize ecel gösterenlere, yok sayma gösterenlere, cezaevi gösterenlere, tutuklama, gözaltı, dayak ve gaz bombası gösterenler karşısında eğer birlikte yaşayacaksak herkes için adaletin tesis edildiği bir düzende olacaktır, bu da ancak ve ancak mücadele elde edilebilir şey. Şimdi evlerinizde homurdanıyorsunuz, rahatsızlıklarınızı küçük seslerle bildiriyorsunuz, ama sesler yan yana geldiğinde ‘herkes için adalet’ lazım sözünü bir kez daha yineleyeceğiz.”
 
‘Tarih gösteriyor ki mücadelesiz olmaz’
 
İnsanlığın biriktirdiği temel hak ve özgürlüklerin ve pandemi nedeniyle çok daha görünür hale gelen eşitsizliklerin nihai bir şekilde devam edemeyeceğinin altını çizen İlknur, “Mutlaka eşitlikçi, özgürlüklerin güvence altında olduğu bir toplumsal düzene ihtiyaç duyacağımızı, birinin açken diğerinin tok yattığı bir toplumda huzurun olamayacağını, kadınların her gün öldürüldüğü bir yerde toplumun barış içerisinde yaşamasının mümkün olmayacağını, öğrencilerin üniversitede özgür konuşamadığı bir toplumda huzurun mutluluğun refahın olamayacağını, hepimizin en önemli amacının özgür ve adalet içinde güvence altına alınmış haklarla donanmış yurttaşların olduğu bir toplumu kurma ihtiyacımız ortaya çıkacak. Tarih gösteriyor ki bu da mücadelesiz olmaz. Çünkü bizi ezmek isteyenler sesini daha güçlü çıkaracaklar ama yan yana gelenlerin asıl çoğunluk olduğu, taleplerin net olduğu bir çerçeveye büründüğü ve ‘bununla yaşamak istiyoruz’ sözlerinin etkin kılındığı sistemin nasıl olacağını yeniden inşa edebiliriz” sözlerini kullandı.
 
‘Aşağıya bakmayan ayaklarız, gerçeğiz, toplumuz’
 
İlknur, “Biz ‘aşağıya bak’ denilen, aşağıdakiler olarak o yüzden kafamız yukarıda. ‘Ayaklar baş olmak istiyor’ diye söylenmişti ya; sokaklarda dolaşırken, çığlık atarken ayaklarız, gerçeğiz, toplumuz. Bizi daha fazla parçalayan, bölen ve karanlığa teslim etmek isteyen bir avuç azınlık hüküm sürmeyecek. Herkes için adalet talebi de bunun en net açığa çıkacak etap olacak. HDP en önde, HDP’liler en önde; dostları ile birlikte yarınları kurmak için hareket ediyor” şeklinde konuştu.
 
‘Faşist ittifaka karşı halk ittifakının yaratılması gerekiyor’
 
HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ise bugün tüm ülkede tecrit ve kayyım rejiminin halka reva görüldüğünü dile getirerek, “Özellikle Kürt sorununun çözümü ve İmralı’da başlayıp tüm Kürdistan’a yayılan tecridin kırılması gerekiyor. Faşist ittifak artık ülkeyi yönetemiyor. Bunun karşısında ise halk ittifakının yaratılması gerekiyor. Bunun için de kadın değerlerine uzanan eller, doğaya uzanan eller, dilimize, kültürümüze yönelik yasakların yanı sıra siyaset alanında da çok büyük zorluklarla yüz yüze kalıyoruz. Milyonlarca insanın bu rejime karşı rahatsızlıkları var. Bu öfke ve rahatsızlıkları örgütlemek istiyoruz. Herkes için adalet diyoruz. Çünkü bugün en temel haklar ihlal ediliyor. O haklara sahip çıkmak demek adaleti sahiplenmek demek. Adaletin sağlanması için de her şeyden önce demokratik bir toplumun yaratılması gerekiyor. Bizler de direniş çemberini büyütüyoruz. Sisteme karşı itirazlarını yükselten herkesle birlikte direnişin öncülüğünü üstlenelim. Onun için de herkes için adalet diyoruz” dedi.