Tutsak siyasetçilerden 4 Kasım mesajı: Direneceğiz, kazanacağız

  • 10:04 4 Kasım 2020
  • Siyaset
ANKARA - Cezaevinde tutsak bulunan siyasetçiler, HDP’ye yönelik gerçekleştirilen “siyasi darbenin” 4’üncü yılı vesilesiyle bulundukları cezaevinden mesaj gönderdi. Siyasetçiler, mücadele ve direniş için kararlılık mesajı verdi. 
 
Tutsak bulunan siyasetçiler Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Çağlar Demirel, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik gerçekleştirilen "4 Kasım" darbesinin 4’üncü yılı vesilesiyle tutsak bulundukları cezaevlerinden mesaj gönderdi. 
 
Figen Yüksekdağ: Gün HDP’ye sarılma günüdür 
 
HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın mesajı şöyle: “Değerli halkımız; halkların, kadınların, insanlığın umudu ve direncini temsil eden partimize yönelik saldırılar her gün daha kirli ve hoyrat bir hal kazanarak sürüyor. Ama elbette bizim hakikatimiz ne olursa olsun umudun ve direncin yolundan ayrılmamaktır. Bundan 4 yıl önce 4 Kasım günü bizleri yenebileceğini, yok edebileceğini sananlar yanıldılar, başaramadılar, yine başaramayacaklar. Gün HDP’ye ve tarihsel haklılığımıza dört elle sarılma ve birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirme günüdür.”
 
Sebahat Tuncel: Devlet şiddeti mücadeleden alıkoymadı
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel: “HDP'ye yönelik siyasi soykırım operasyonları üzerinden dört yıl geçti. Bu süreç içerisinde Türkiye siyasi, ekonomik kriz derinleşti. Hukuk mekanizması AKP-MHP faşist iktidarının bastırma aracına dönüştü. Barolar yasasından, sosyal medya yasasına işçilerin emekçilerin hak gasplarına, özgürlük mücadelesi veren kadınların İstanbul Sözleşmesine yönelik saldırılar arttı. Kürt halk iradesine karşı uygulanan kayyım siyaseti iktidar için temel bir politika haline geldi. Doğa talan edilmeye, toplum nefessiz bırakılarak baskı altına alınmaya devam edildi. Ama tüm bu baskı zor ve zulüm politikaları devlet şiddeti bizi mücadeleden alıkoymak bir yana bizi daha güçlü, iradeli, dirençli hale getirdi.
 
HDP halkların, inançlardın, kadınların umudunu diri tutan başka bir yaşamın mümkün olduğuna inanan herkesin öncü partisidir. Baskılar, saldırılar, gözaltılar, tutuklamalar HDP’nin haklı mücadelesinden ve faşist iktidara karşı tek alternatif olmasından kaynaklanıyor. HDP radikal demokrasi çizgisini esas alarak demokratik, eşit, özgür, ekolojik bir yaşamı kurmak için yaşamın her alanında örgütleniyor ve direniyor. Bu mücadelemiz mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Şimdi özgürlük zamanı ve özgürlüğü örgütleyerek geleceği kurmak her zamankinden daha önemlidir. 4 Kasım siyasi darbesini yapanlar kaybetmeye mahkumdur. Onlar yolun sonuna geldiler. Bizler ise daha yolun başındayız. Bu daha başlangıç mücadeleye devam. İçeride, dışarıda, tarlada, fabrikada, sokakta direneceğiz, örgütleneceğiz ve kazanacağız.”
 
Gültan Kışanak: Kürtler haksızlığa rağmen demokratik siyasette ısrar ediyor
 
Yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak: “4 Kasım operasyonu, özellikle Kürt halkının demokratik yollarla siyasete katılmasının önünü tamamen kapatmaya yönelik gerçekleşmiştir. Kürtler yaşadıkları bütün haksızlıklara ve hukuksuzluğa rağmen demokratik siyasette ısrar etmek için yoğun bir çaba gösteriyorlar. Fakat son 4 yılda kesintisiz bir şekilde hem yerel hem de genel siyasete katılmaları faşist uygulamalarla engelleniyor. Bu durum açıktır ki sadece Kürt halkının sorunu değil Türkiye’de yaşayan ve demokratik bir yönetim arzulayan herkesin sorunudur. Demokratik siyasete inandığını söyleyen tüm siyasi partilerin bu konuda net bir tutum alması ve güçlü bir mücadele hattı kurması gerekir. Bizler siyasi rehin olarak tutuluyoruz. Ama şunu bir kez daha net olarak ifade etmek isterim ki faşizme boyun eğmedik, eğmeyeceğiz!
 
Çağlar Demirel: Bu iktidarın artık yönetemediği ortadadır
 
Önceki dönem HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel: “4 yıl oldu! Türkiye’de ne değişti? Baskı, asimilasyon, tutuklamalar gittikçe arttı. Aslında 4 Kasım’ın siyasi bir darbe olduğunu o zaman söylemiştik. Bu siyasi darbe devam ediyor. Özelde kadınlara, Kürtlere ve demokrasi güçlerine yönelik bir tasfiye süreciyle sorunların çözüme kavuşmadığını bir kez daha gördük. Açıktır ki çözüm, demokratik siyasetle, halkların, kimliklerin, düşüncelerin özgürce ifade edilmesiyle sağlanır. Bu iktidarın artık ülkeyi yönetemediği ortadadır. Pandemi süreciyle Türkiye halkları bunu daha net görmüştür. İktidar, covidi bahane ederek ömrünü uzatmaya çalışıyor. Bu çaba dahi AKP - MHP iktidarını kurtaramayacaktır.
 
Halklar gittikçe yoksullaştı. İç ve dış siyasette düşmanlaştırıcı politikalar arttı. Biz 4 Kasım öncesi bunları söylediğimiz için HDP olarak siyasi darbeye maruz kaldık. Bizlere yapılan bu siyasi darbeyi tüm Türkiye halkları gördü ve yaşıyor. Tutuklamalar ve rehin almalarla sorun çözülemeyecektir. Ancak ve ancak halkların demokratik iradesini tanımak ve çözüm süreciyle bu sorunun çözümü mümkündür. Bizi bu günlere getiren mücadele ve direniş ruhu devam edecektir. Haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı sözümüzü söyledik, söylemeye devam edeceğiz.
 
Özelde kadınlara ve tüm halklara selam, sevgi ve saygılarımla.”