26 yıldır komploya karşı alanlarda...

  • 09:04 5 Ekim 2024
  • Güncel
 
Öznur Değer
 
WAN - 9 Ekim komplosunun başladığı 1998 yılından bu yana alanlarda olan ve baskılara boyun eğmeyen Barış Annesi Zekiye Kaya, “Bir anne olarak kendimi Sayın Öcalan ile tanıdım. Kürt halkı üzerindeki tecrit son bulana ve Kürt Halk Önderi serbest bırakılana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ABD öncülüğünde başlatılan ve birçok ülkenin dahil olduğu 9 Ekim 1998 uluslararası komplo, 26 yılını geride bıraktı. Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkması ile başlayan ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesiyle devam eden sürecin etkileri sürüyor. 26 yılını geride bırakan komplo, İmralı Cezaevi’nde mutlak tecrit ile devam ederken, gerek komploya gerekse de komplonun devamı olan tecride yönelik tepkiler 26 yıldır aralıksız sürüyor. 
 
Kadınlar direnişin ön saflarında
 
Ortadoğu’dan Avrupa’ya on binlerce insan komploya karşı alanlarda sesini yükseltirken, kadın özgürlük ideolojisinin mimarı olan Abdullah Öcalan için kadınlar direnişin ön saflarında yer aldı. Gencinden yaşlısına binlerce kadın, 26 yıldır çeşitli eylemlerle komplo ve tecridi protesto ederek Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırıyor.
 
Barışın kalkanları Barış Anneleri
 
Kürdistan’da 90’lı yıllardan bu yana maruz kaldıkları işkence, zulüm ve katliam politikaları sonucunda barışın inşasına öncülük etmek amacıyla kurulan Barış Anneleri Meclisi de yıllardır “barış”ı ve barışın sağlanabilmesi için de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırıyor. Savaşa karşı barışı haykıran ve 26 yıldır da komplo sistemine karşı alanlarda olanlardan biri de Wan Barış Anneleri Meclisi üyesi Zekiye Kaya (65).
 
Baskılara boyun eğmeden komploya karşı çıkıyor
 
Ömrünü barışa ve halkının özgürlüğüne adayan Zekiye, Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirilişinden bu yana sokakları aktif kullanıyor. 26 yıldır süren kesintisiz direnişin öncülerinden olan Zekiye, komploya karşı çıktığı için defalarca gözaltına alındı. Ancak baskılara boyun eğmeyen Zekiye, komplo zihniyetine karşı çıkmaya devam ediyor.
 
‘Katliamcı sisteme karşı özgürlük istiyoruz’
 
Komploya karşı barışı savunduklarını ifade eden Zekiye, “Yıllardır Barış Anneleri olarak barışı haykırıyoruz ama bizi anlamıyorlar. 26 yıldır tüm Kürt halkı üzerinde anlamsız bir komplo var. Biz de anneler olarak bu komployu kınıyoruz. Barışa el uzatılmasını ve katliamcı sisteme karşı özgürlük istiyoruz. CPT başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara sesleniyoruz, barışa el uzatın. Yıllardır barışın sağlanması için mücadele ediyoruz ama barış talep eden anneler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, her bir annenin birkaç dosyası var. ‘Artık yeter’ diyoruz. Çocukluğumuzdan bu yana anneler beyaz tülbendini yere attığında savaş ve kavga son bulur, taraflar arasında barış sağlanırdı. Bu bizim bir geleneğimizdir. Türkiye’ye de sesleniyoruz, onlar da barışa el uzatsınlar. Emine Erdoğan’a da sesleniyoruz, o da bir anne ve barış için o da bir adım atsın. Çözüm annelerin eliyle yaratılabilir. Dilimiz yasaklı. Hastaneye gittiğimizde Türkçe konuşamıyoruz çünkü bilmiyoruz. Kendi anadilimle konuşmak istiyorum. Dilimiz onurumuzdur, yasaklanamaz” dedi.
 
‘Biz neden bu kadar acı yaşıyoruz?’
 
26 yıldır aralıksız direndiğini kaydeden Zekiye, Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük ideolojisi temelinde mücadele etmeye başladığını ifade etti. Barış Anneleri olarak barış için bir adım attıklarını sözlerine ekleyen Zekiye, “Tüm cezaevi kapılarının açılmasını istiyoruz. Özgürlüğümüzü istiyoruz. Her 9 Ekim’de komployu protesto ediyoruz, korkmuyoruz. Ne tutuklanmaktan korkuyoruz ne de başka bir şeyden. Her insanın hakkını savunarak özgürlüğümüzü istiyoruz. Bir anne olarak yüreğim acıyor. Bizim de her haktan yararlanmamız gerekirken biz neden bu kadar acı yaşıyoruz? Halkımız özgür olmalı. Bu çalışmalarda yer aldığım için mutluyum” diye belirtti.
 
‘Kendimi Sayın Öcalan ile tanıdım’
 
Ömrünün sonuna kadar barış için mücadeleye devam edeceğinin altını çizen Zekiye, “Kanımın son damlasına kadar ‘barış’ demeye devam edeceğim. Onurlu bir barış istiyoruz. Herkes barış için ayaklanmalı. Barış her insanın temel hakkıdır. Sokağa çıktığımda güç alıyorum. Sessizlik ölümdür. Bütün anneler de dışarı çıkmadığında, eylemlere katılmadığında nefes alamadığını hissediyordu. Önceki anneleri örnek alarak onlar gibi kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Haklıyız, kimsenin hakkını yemedik. Bir anne olarak kendimi Sayın Öcalan ile tanıdım. Kürt halkı üzerindeki tecrit son bulana ve Kürt Halk Önderi serbest bırakılana kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.