Safiye Alağaş

 

DİYARBAKIR - Eşbaşkanlık sisteminin erk sistem tarafından hedef alındığına işaret eden HDP Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Nevin Girasun "2019 seçimlerinde halk yine eşbaşkanlık sistemine oy verdi. Çünkü halk kadını istiyor. Bugün bir seçim olsa halk yine eşbaşkanlık sistemini isteyecektir. Biz de eşbaşkanlık sisteminden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelere yönelik 2016’da gerçekleştirilen kayyım atamaları, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine eşbaşkanlık sistemi ile katılan ve 65 belediye alan Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) karşı da sürdü. Seçimlerde kazandığı belediyelerden sadece 6’sı kalan HDP’nin kayyım atanan belediyelerinde, kayyımların ilk işi, 2016’daki gibi kadın çalışmalarını durdurmak, kadın ve çocuk kurumlarını kapatmak oldu.

 

'Kadının yaşadığı kentte söz sahibi olma hakkı var'

 

HDP Yerel Yönetimler Kurulu üyesi Nevin Girasun, iktidarın saldırısı altında bulunan eşbaşkanlığı ve eşit temsiliyeti değerlendirdi. Toplumun yüzde 50’sini kadınların oluşturduğunu dile getiren Nevin, bu gerçeğe karşın toplumun ise erk zihniyet ile yönetildiğini belirtti. Erk zihniyet ile yönetilen bir toplumda kadının fikirlerine hiçbir alanda başvurulmadığını hatırlatan Nevin, kadının da yaşadığı kentte politika üretme, kentin ihtiyaçları hakkında fikir belirtme hakkı olduğuna dikkat çekti.

 

'Kadınlar politika üretmeye başladı'

 

Eşbaşkanlığın kadın sistemi olduğuna işaret eden Nevin, "1930'dan 2009 yılına kadar sadece 85 kadın yerel yönetimlerde belediye başkanı olarak görev aldı. Ancak 2014 yılından sonra bölgedeki bütün belediyelerde eşbaşkanlık sistemi uygulandı. Belediyelerde çalışan kadın sayısı arttı. Her yere kadın eli değdi. Yerel yönetimlerin her alanında kadınlar var oldu. Kadınlar daha rahat belediyelere gelebildiler. Eşbaşkanlık, kadınların evden çıkıp, bir şekilde politikada da var olması anlamına geliyor. Kadın bakış açısı ve erkek bakış açısı her zaman ayrıdır. Eşbaşkanlık sistemi tam da bu noktada iki ayrı zihniyetin ortak bir politikada buluşmasıdır. Sadece erkekler tarafından üretilen politikalar üzerinden hayatımız şekillendiriliyor. Ancak eşbaşkanlık sistemi ile birlikte kadınlar da politika üretmeye başladı. Kadınların neler hissettiği, nelere önem verdiği üzerinden düşünceler açığa çıktı" dedi.

 

'Kadınların fikirleri hayata geçti'

 

Erkeklerin kadınların ihtiyaç duyduğu kurumları yok etme peşinde olduğunu söyleyen Nevin, eşbaşkanlık sisteminden sonra, kadın sığınma evleri, istihdam alanları, dayanışma merkezleri ve parkların açıldığını kaydetti. Nevin, "Kadınların fikirleri hayata geçti. Kentte halk bu sistemi çok güzel karşıladı, destekledi. Kadınlar da ortaya koyduğu fikirlerin hayata geçtiğini gördü. Bunu gördükten sonra kendini daha iyi hissetti ve kapandığı evden çıkmaya başladı” sözlerine yer verdi.

 

'Eşbaşkanlık iktidara ters düşüyor'

 

Eşbaşkanlık sisteminde kararların ortak alındığını, bu nedenle şeffaf bir belediyecilik olduğunu vurgulayan Nevin,  bu sistemin beraberinde demokrasiyi, şeffaf siyaseti getirdiğini ifade etti. Şeffaf bir sistem olduğu için eşbaşkanlığın saldırıya uğradığının altını çizen Nevin, “Bu sistemi kadınlar hayata geçirdiği için kadınlara yönelik saldırılar daha ağır oluyor. Kadın kazanımlarına yönelik bir saldırıdır. Çünkü içinde yaşadığımız sistem kadınların söz sahibi olmasını istemiyor. Kadınların temsiliyet sahibi olmasını istemiyor. Kayyımlar atandıktan sonra hemen ilk hafta kadın kazanımlarına yönelik saldırı oldu. Kadın kurumları hemen kapatıldı. Kadın müdürlüklerine erkekler atandı. Kadın kazanımları her zaman hedefte oldu. Eşbaşkanlık, iktidara ters düşüyor" diye konuştu.

 

'Eşbaşkanlık sistemi bütün toplumu ilgilendiriyor'

 

Eşbaşkanlık sisteminin bütün toplumu ilgilendirdiğinin altını çizen Nevin, sözlerine şöyle devam etti: “2016 seçimlerinden sonra kayyımlar atandı. Ancak 2019 seçimlerinde halk yine eşbaşkanlık sistemine oy verdi. Çünkü halk kadını orada istiyor. Kadının orada var olması gerektiğine inanıyor. Bugün bir seçim olsa halk yine eşbaşkanlık sistemini isteyecektir. Biz de eşbaşkanlık sisteminden vazgeçmeyeceğiz. Çünkü biz demokratik şeffaf politikalar üreten bir partiyiz. Bundan dolayı da eşbaşkanlık sistemiyle yolumuza devam edeceğiz. Bu iktidara ters düşebilir ama bütün topluma hitap ediyor. Toplum eşbaşkanlığı istiyor. Bu sistem olması gereken bir sistem. Hatta bütün diğer partilerde de eşbaşkanlık sisteminin olması gerektiğini düşünüyoruz."