Muğla’da Kardeş Aile Kampanyası: Dayanışma kültürümüzde var

  • 09:13 30 Nisan 2020
  • Siyaset
Melike Aydın
 
MUĞLA - Kardeş Aile Kampanyası ile Muğla’da turizmde, inşaatlarda, günübirlik işlerde güvencesiz çalışan, gelirsiz kalan ailelere ulaşmaya çalıştıklarını belirten HDP İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan, “Kampanya ile dayanışma talepleri kesişti. Dayanışma kültürümüzde var” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) koronavirüs salgını nedeniyle dayanışma ağlarını örmek ve ihtiyaç sahiplerine destek olunması amacıyla Kardeş Aile Kampanyası başlatmıştı. Kampanya tüm illerde devam ettirilirken, Ege Bölgesi’nde de bu kapsamda birçok aileye ulaşıldı. Kardeş Ailelere ulaşılan Muğla’da kentin salgın sürecindeki profili de ortaya çıktı. 
 
‘Dayanışma talepleriyle kampanyamız kesişti’
 
HDP Muğla İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan, pandemi süreci başladığında özellikle sabit geliri olan kadınların dayanışma teklifi ile Kardeş Aile Kampanyası’nın kesiştiğini ifade etti. Bu nedenle de dayanışma için aile bulmanın zor olmadığını ifade eden Fulya, ailelere telefonla iletişim kurarak ulaştıklarını kaydetti. Fulya, “Bu dayanışma sadece ihtiyaç sahiplerine değil destek verenlere de iyi geldi. İlçe örgütlerine gelen bilgiler doğrultusunda dayanışmayı isteyenle destek alan aileler arasında eşleştirmeyi yapabildik. Aralarındaki makasta açıklık yok” dedi.
 
‘Sezonluk, güvencesiz çalışan göçmenlere ulaşabiliyoruz’
 
Daha çok göçle Muğla’ya gelmiş ailelere ulaşabildiklerini söyleyen Fulya, “Bizim seçmenimiz de daha çok buraya göçle gelmiş insanlar. Turizmde, inşaatlarda, günübirlik işlerde, daha çok güvencesiz çalışan insanlar. İşsizlik maaşı alamıyorlar. Dayanışma kültürümüzde var, sadece pandemi sürecinde değil yıllarca birbirlerine destek verdiğini biliyoruz. Herkese ulaşamıyoruz. Partili ama bizimle ilişkilenmeyen birçok aile var. Onlar da biliyoruz ki etrafındakilerle dayanışma içindeler” ifadelerini kullandı. 
 
‘Yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalışıyoruz’ 
 
Evden çıkma yasağı olanlar ile dayanışmanın ise ilçe örgütleri tarafından sağlandığını, daha çok kira desteği istendiğini aktaran Fulya, önceliği pandemi sürecinde işsiz kalan ve evlerine hiç gelir girmeyen ailelere verdiklerini dile getirdi. Ailelere yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalıştıklarını vurgulayan Fulya, “Kaygılarımız var. Çünkü bir ay sonrasını bilemeden yaşıyoruz. Türkiye’de ve dünyada var olan ekonomik, ekolojik krizin üzerine geldiği için daha da zor günlerin bizi beklediğini biliyoruz. Kampanya için 3 ay belirlemiştik. Sonra nasıl bir yol izlenir Türkiye’nin şartlarına bağlı. Bundan sonrası için de dayanışmanın mümkün olduğunca devam etmesini istiyoruz” diye belirtti. 
 
'Genelde kadınlar bize ulaşıyor'
 
Destek almak ve destek vermek isteyenlerin genellikle kadınlar olduğunu da sözlerine ekleyen Fulya, “Genellikle kadınların kendilerine ait hesap numaralarının bazen de telefon numaralarının olmadığını gördük. İletişim kurmakta bu nedenle zorluk çektik. Evin sorumluluğu kadının üzerinde olduğu için kadın bu tür ihtiyaçları da önceleyen bir pozisyonda. Bu tür dayanışmalarda kadınların gidiyor olması toplumun kadınlara yüklediği sorumluluk. Diğer taraftan da paylaşma duygusu olduğunu gösteriyor. Bir tencere yemek piştiyse yarısını komşusuna verirler ya da yanında götürürler. Bu tür durumlar kadınların destek istemesinde daha rahat olmalarını sağlıyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Çok daha ciddi sorunlar olduğunu daha iyi hissettik’
 
Ailelerin profiline ilişkin de bir örnek veren Fulya, “10 kişilik bir aile ve gelir getiren 3 kişi de işsiz kalmış. Memleketlerinden geleli 3 ay olmuş. 10 kişiye tek bir aile bulmak zordu. Okuma yazma bilmeyen anneler var. Hepsinin duygulandıran hikayeleri var. Bir yandan da evden çıkamadıkları için bunalıma girmiş durumda olanlar var. Deniz kenarına gidemedikleri, baharın geldiğini hissedemedikleri için sorun yaşayanlar var. Ama biz bu süreçte çok daha ciddi sorunlar olduğunu gördük, hissettik” ifadelerini kullandı.  
 
‘Geri dönüşler düşünülmeli’
 
Kirasını, elektrik, su parasını ödeyemeyen, erzakları tükenen insanların olduğunu, kaymakamlık, belediye, e-devlet gibi seçeneklerin kullanılmasına da yardımcı olduklarını söyleyen Fulya, “Çocukları olan aileler için nasıl bir yol izlenir bilemiyorum. Birkaç mülteci aile vardı onları da Çankırı’ya gönderiyorlar. Çankırı’da bir aile ne yapacak? Pandemi bittiğinde ne iş yapacak Çankırı’da? Herkesin bir şekilde imkanı varsa memleketine dönmesini umut ediyorum. Tekrar hayvancılığa dönmek tarıma önem vermek zorundayız. Göçle gelen arkadaşların hepsi zaten sağlıklı koşullarda yaşamıyor. Belediyeler için bu seçeneği cazip hale getirmeliyiz” diye ekledi.