ANKARA - HDP’li Züleyha Gülüm infaz düzenlemesi sonrası kadına yönelik artan şiddeti Meclis’e taşıdı ve “Kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı gruplar için var olan erkek şiddetinin daha da artmasına neden olabilecek riskler karşısında Acil Eylem Planının oluşturulması için neden harekete geçilmemektedir?” diye sordu. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, infaz düzenlemesi sonrası kadına yönelik artan şiddeti Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.

 

'Mağdurlar hiç bir denetim olmadan aynı ortamda yaşamak zorunda bırakıldı'

 

Ayrımcı infaz ve örtülü af düzenlemesinin hayata geçirilmesiyle hâlihazırda erkek şiddetinin yaygın görüldüğü evlerde; kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar için var olan risklerin daha da arttığına dikkat çekilen önergede, “Mağdurlar şiddet uygulayan erkeklerle hiçbir denetim ve tedbir olmaksızın aynı ortamda yaşamak zorunda bırakılmaktadır. İnfaz paketi tartışmaları boyunca kadın örgütlerinin, kadına ve çocuğa yönelik suç işlemiş faillerin salıverilmesi durumunda benzer suçları tekrarlayabileceği, salgın nedeniyle artan erkek şiddetinin daha da tırmanacağı konusundaki itirazları dikkate alınmadığı gibi dile getirdikleri talepleri de görmezden gelinmeye devam etmektedir. Bu yaklaşımın ağır sonuçları ise basına yansıyan haberlerde görülmeye başlanmıştır” denildi.

 

'Tahliye edilen Fatih S. uzun namlulu silahlarla çocuklarını rehin aldı'

 

İnfaz düzenlemesi ile Ankara’da cezaevinden tahliye edilen Fatih S.'nin şiddete maruz bıraktığı Alev S.’nin evden çıkması üzerine iki çocuğunu uzun namlulu silahla rehin aldığı ve “eve gelmezsen çocukları öldüreceğim” tehdidinde bulunduğu hatırlatılan önergede, “İhbar üzerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edilmiştir. Fail, ‘evde kalaşnikof var, yaklaşmayın’ diyerek polislerin uzaklaşmasını ve Alev S.’nin eve gelmesini koşut koymuştur. Bunun üzerine Alev S., güvenlik güçleriyle birlikte çelik yelek giydirilerek ikna için içeri girmek zorunda kalmıştır. Ardından Fatih S. gözaltına alınmıştır” ifadeleri yer aldı. 

 

Züleyha, Adalet Bakanı’na şu soruları yöneltti:

 

*“İstanbul Sözleşmesi’nin 56. Maddesi göre ‘mağdurun, en azından kendisinin veya ailesinin tehlikede olabileceği durumlarda failin kaçtığından, geçici veya sürekli olarak serbest bırakıldığından haberdar edilmesinin sağlanması’ zorunludur. Bu yükümlülük gereğince fail Fatih S.’nin serbest bırakılacağı bildirilmiş midir? 

 

* İnfaz düzenlemesinde her ne kadar TCK’daki kadına yönelik suçların kapsam dışı bırakıldığı söylense de tehdit, şantaj, cebir, yaralama, hürriyetten yoksun bırakma, gibi fiilleri bir kadına karşı işlemiş olanların da örtülü aftan yararlandığı bilinmektedir. Kadınlara karşı suç işleyen kaç erkek salıverilmiştir? 

 

* İnfaz yasası ile salıverilecek kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar faillerinin sistematik olarak etkin bir şekilde takibi yapılmakta mıdır? Gerekli önlemler neden alınmamaktadır? 

 

* Devletin İstanbul Sözleşmesi’nin 25. Maddesi gereğince oluşturmakla yükümlü olduğu cinsel şiddet kriz merkezleri için gerekli adımlar neden atılmamaktadır? 

 

* Kadınlar, çocuklar ve dezavantajlı gruplar için var olan erkek şiddetinin daha da artmasına neden olabilecek riskler karşısında Acil Eylem Planının oluşturulması için neden harekete geçilmemektedir?”