Bölge Kriz Koordinasyonu bilgilendirme metni yayınladı

  • 12:58 23 Nisan 2020
  • Siyaset
DİYARBAKIR - COVİD-19 Bölge Kriz Koordinasyonu basın bilgilendirme metni yayınladı.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA), sivil toplum kuruluşları, ekoloji hareketleri, sendika ve hak örgütlerinin içinde yer aldığı COVİD-19 Bölge Kriz Koordinasyonu yazılı basın bilgilendirmesi yayınladı. Kapitalizm ve onun yarattığı COVİD-19 pandemisinin tüm dünyada her gün yeni canlar almaya devam ettiğine dikkat çeken koordinasyon, henüz kontrol altına alınamadığı için tehlikenin devam ettiğine vurgu yapıldı.
 
Bilgilendirme metninde şu ifadeler yer aldı:
 
“Pandemi ile mücadele eden İspanya, Fransa, İtalya ve Almanya bir aydan fazladır tam karantina uygulamasına rağmen pandemiyi durdurmakta zorlanıyor. Türkiye'de ise testler arttıkça vaka ve ölüm sıralamasında ilerliyor olması ciddiye alınması gereken bir durum. Bu nedenle Corona ölümlerinin doğal ölüm olarak kayda geçirildiği ve istatistiklerle ilgili şeffaf olmayan veriler toplumu şüpheye götürüyor. Sağlıkçılar adeta tecrit altında ve konuşamıyorlar. TTB ve sağlık sendikaları işin içine dahil edilmedi. Salgın her gün çalışmak zorunda olan insanları ölümle burun buruna getirmeye devam ediyor. Sermayeyi insan sağlığından daha değerli tutan iktidar parçalı bir şekilde karantina uyguluyor. Pandemi ile mücadele dağınık yönetiliyor. İnsanlara her gün büyük para cezaları kesmek ise traji komik hal almaya başladı.
 
'COVİD-19 beka meselesi değildir'
 
Pandeminin yarattığı kaygı, korku ve panik yetmezmiş gibi iktidarın her şeyden şüphelenen marjinal tavrı toplumu daha da endişelendirmektedir. COVİD19 gibi ölümcül salgınlara karşı iktidar hastalığı ile yaklaşılması ölümcül sonuçlar yaratır. Kendi bekasını halkın sağlığından daha üstün tutan bir iktidarın sağlık üretmesi şüphesiz ki imkansızdır. Pandemiden önce çoklu krizleri yaşayan Akp iktidarı, daha önceki meselelerde olduğu gibi pandemi ile mücadele etmeyi de yine beka meselesi haline getirdi. Biz bekanın toplum ya da devlet bekası değil sadece kendi bekaları olduğunu biliyoruz. Kalıcı olması gereken  halk sağlığının geçici olan bir iktidarın beka nesnesi haline getirilmesi iktidar için toplum sağlığının ne kadar önemsendiğinin somut göstergesidir.
 
'AKP bu atamaların altında kalacaktır'
 
Bunun bir örneği de İktidarın bütün dünyanın salgın ile uğraştığı bir dönemde 23 Mart'a 8 belediyemize kayyım atamasıdır. Hiç kimse bu şekilde halkımızın iradesine ipotek koyarak hiçbir yere varamaz. Her belediyeye sayısız kayyım da atansa o belediyeler halkındır ve bir gün mutlaka geri alınacaktır. AKP'de bunu çok iyi biliyor ama kayyım atamalarıyla günü kurtarmaya çalışıyor. Tüm kayyım atamalarını yeniden en sert şekilde kınıyoruz. AKP bu atamaların altında kalacaktır. Halkımızın iradesi kazanacaktır. Herkesin sorumluluk alması gereken bir meselede benden 'başka kimse bir şey yapmasın' deniliyor. Bu bağlamda muhalefetin, STK'ların ve yasalarla kurulmuş, halk iradesi ile yetkilendirilmiş yerel yönetimlerin  toplumsal dayanışma biçimlerini yasadığı ilan etmesi de ayrıca akıl dışıdır.
 
'Temel ilke yerellik ve kollektivim ilkesidir'
 
Pandemiye karşı mücadele bize göre uzun sürecektir, dolayısıyla tüm boyutlarıyla bilimsel olmak ve halk sağlığını öncelemek zorundadır. Bilimsel ilkeler bu dönemde siyasal kaprislerden daha üstün tutulmalıdır. Bunu başaramayan toplumlar halkın sağlığını tehlikeye atar ve insanların yaşamını koruyamazlar. Onun için  pandemi ile mücadele bütünlük, şeffaflık ve bilimsellik ister. Otoriterlik sağlıksız bir tekniktir. Tam iyilik hali için yetkilerin tek elde ve merkezi değil tersine yerelde, demokratik, şeffaf ve kollektivist bir ruhla yapmak gerekir. Toplumumuzun en hızlı iyileştiği ve en çok dikkate aldığı temel ilke yerellik ve kollektivizm  ilkesidir.
 
‘Halk sağlığını önceleyen ilkeler esas alınırsa başarılı olunur’
 
Bizler, pandemi ile mücadelede halk sağlığını önceleyen ilkeler esas alınırsa başarılı olunabileceğini düşünüyoruz. Halkımızın pandemiya karşı perpektifimizi bu şekilde bilmesini istiyoruz. Hiçbir siyasi kaygı bizim açımızdan halkımızın sağlığından daha kıymetli olamaz. Hükümet bu salgın dönemini kendi ölümcül hatalarından vazgeçebileceği bir eşik olarak kabul edip bir an önce siyasi kaprislerinden ve toplum sağlığını kendi bekasının bir aparatı haline getirmekten vazgeçmeli."
 
Metnin devamında ise Bölge Kriz Koordinasyonunun yaptığı çalışmalara yer verildi. Çalışmalar şu şekilde:
 
* 19 Mart- 23 Nisan tarihleri arasında yapılan çalışmaların kısa bilgilendirmesini basın ve kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Kriz Koordinasyonunu Covid19 salgını ile ilgili toplumun sağlığını korumak, halka bilgilendirme yapmak ve dayanışma içinde olmak amacıyla bircok kurum ile birlikte 19 Mart 2020'de COVİD19 BÖLGE KRİZ KOORDİNASYONU' nu kurduk.
 
* Çalışmalarımız bir kaç başlık üzerinden yürütüldü. Salgından kaynaklı halkımıza hijyen, izolasyon ve dayanışma ile ilgili yaptığımız çağrılarla başlayan çalışmalar, Cezaevleri, tutuklu aileleriyle dayanışma içinde hukuki mücadeleyi yürütme, Salgından kaynaklı Alternatif Üretim Çalışmaları, Kardeş Aile Çalışması, Kadın  çalışmaları,  Kültür ve dil çalışmaları, Basın ve Medya Çalışmaları şeklinde devam etti. Hala bu başlıklarda çalışmalarımız sürüyor.
 
* Yazılı ve görsel basında bir ay boyunca Salgının yarattığı riskleri bertaraf etmek için yüzlerce TV programı, yüzlerce röportaj, onlarca hastag ve  videolarla halkı bilinçlendirme konusunda görsel- yazılı  basın- yayın aktif bir biçimde kullanılmıştır. Bu anlamda halka ve kamuoyuna aracılık etmemizi sağlayan basın emekçilerine yeniden bir kez daha teşekkür ediyoruz.
 
* Evde kalan insanlarımız için Kürt kültürüne dönük çağrılar, kisa videolar, dengbéj programları ve çeşitli etkinlikler hazırlandı.
 
* Kriz Koordinasyonumuzun Salgın odaklı Kadın çalışmaları çok farklı başlıklarda yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. 'Evde kal' çağrılarıyla beraber ev içinde  kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için kısa videolar hazırlanarak yayınlandı ve yaşanacak şiddete ilişkin kadın kurum ve aktivistlerin numaraları basın ve Tv'de paylaşıldı. Kadın kurumlarımız sosyal ağlar üzerinde şiddet gören kadınlara psikolojik destek sunuyor ve bu süreklileşecek.
 
* Siyasi partilerin  il ve ilçe eş başkanlıkları sendikalar, dernekler ve odalarla görüşmeler yapılarak bu süreçte ihtiyaç sahibi  ailelerimize ihtiyaç duyulan temel gıda sağlık ve temizlik malzemelerinin temin  edilmesi sağlandı ve dayanışma ağları kuruldu.  Yerel yönetimlerimiz bu kapsamda tüm belediyelere genelgeler göndermiş, tüm belediyelerin siyasetimize uygun toplumcu dayanışma politikalarını hayata geçirilmesi iradesini ortaya koymuştur. Neredeyse tüm illerde başta ihtiyaç sahibi halkımız, sonra da parti üyeleri ve sandık görevlileri SMS veya telefonla aranarak iletişim kurulmuş ve dayanışma temelinde ağlar kurulmuştur. Kardeş Aile Kampanyasında bölgede binlerce aileye ulaşıldı. İhtiyaçları dayanışma ilkelerimiz çerçevesinde karşılanıyor.
 
* Bu süreçte en çok  risk altında kalan yerlerin başında Cezaevleri gelmekteydi. Kriz Koordinasyonu öncülüğünde infaz yasasının adaletli olması bakımından imza kampanyası başlatıldı. Onlarca Yazılı-görsel medyada çalışma yapıldı. Kürtçe ve Türkçe kısa görüntülerle adil, eşit bir infaz yasası için bir çok kurum Adalet Bakanı’na çağrıda bulundu. Diplomasi komisyonu dünya ve Ortadoğu’daki kadın aktivistlere mail göndererek infaz yasasının eşit uygulanması için söz kurmalarını istedi.
 
* İnfaz yasasının her aşamasında tutuklu aileleriyle dayanışma içinde talepleri alınarak yapıldı. Bu dönemde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallleri ile ilgili 197 başvuru yapıldı. Acil olarak hasta tutsakların listeleri yapılıp HDP ve BM İNSAN HAKLARI KOMİSYONUNA gönderildi. Cezaevlerinde yeterince tedbir alınmadığından derneklerimizle ortaklaşa Adalet bakanlığına Cimer üzerinden 4000 den fazla aile şikayette bulundu. Tutuklu ailelerin çektiği videoları düzenlenip yayınlandı ve hala devam ediyor.
 
Devam eden Çalışmalarımız;
 
* Kriz Koordinasyonumuzun salgın odaklı kadın çalışmaları çok farklı başlıklarda, bir çok kadın örgütüyle, yerle ve everensel dayanışma ağaları kurularak ve zenginleştirilerek kadınların ihtiyaçları doğrultusunda yapılmaya devam edilecek.
 
* Cezaevleri ile ilgili yeni bir imza kampanyası ve deklerasyon çalışması sürüyor.
 
* İnfaz yasasına yönelik  itiraz ve Anayasa başvuru için hukuk çalışması sürüyor.
 
* Annelerin adalet bakanı ile yeniden görüşme talebi söz konusudur.
 
* İnfaz Yasası ve cezaevlerine  ilişkin hukuk ve insan hakları kurumlarıyla ortaklaşarak ulusal ve uluslararası düzeyde on-line panel-konferans-çalıştaylar planlanıyor.
 
* Avrupa Birliği, BM  ve insan hakları kurumlarına ailelerin 'Herkes için adalet, herkes için sağlık' adlı mektup planlanıyor.
 
* Ailelerin 'İnfaz yasası, yeniden düzenlensin, herkese eşitlik herkesin hakkı' adlı kampanya ile meclis başkanlığına dilekçe ile başvuru yaparak yasanın yeniden gündeme girmesini ve adaletli bir şekilde tamamlanmasını talep etmeyi planlıyor. Aileler ve halk meclisi yeniden göreve çağıracak.
 
* İnfaz yasası tamamlanması ve daha adil olabilmesi için mücadelemiz devam edecek.
 
* Kardeş aile kampanyasında milletvekili, sanatçılar ve kadınlar yeniden çağrı yapacaklar. Dayanışma ağlarını genişletmek için vekillerin de katılacağı aileler telefonla aranmaya devam edilecek.
 
*  Kardeş Aile Kampanyası kapsamında özellikle gönüllü bulma çalışmalarının ve halklar arası kardeş aile dayanışmamız sürüyor.
 
* Yakın zaman sonra toplumsal dayanışma ve hareketliliği sağlamak, halka moral vermek için izolasyon ve sağlık önlemleri alınmak kaydıyla mahalle/sokak bazlı kültür-sanat etkinlikleri başlayacak.
 
* Alternatif üretime dair, 'semt bostanları, halk bahçeleri' gibi üretim odaklı projeler hayata geçirilecek.
 
* Alternatif üretim biçimlerine, tarıma ve köy yerleşmelerine dönük özgün  çağrılarımız olacak.
 
* Sürekli sosyal medya ve basın ile salgın gündemli hastag, röportaj, TV programları, yazı vb. yayınlar yapılmaya devam edilecek. Toplumsal bilinçlendirme için çeşitli aktiviteleri daha fazla ve planlı bir şekilde sürdürülecek.              
 
* Kriz Koordinasyonumuz salgın ile mücadele süresi boyunca halkımız için hijyen, sosyal mesafe ve izolasyon çağrıları, Cezaevlerine yönelik hukuksuzluk ve mevcut güncel bilgileri içeren bilgilendirmeler, Kadın, Ekoloji,  alternatif üretim ve özellikle her gün çalışmak zorunda kalan sağlık emekçileri, diğer sektörlerdeki işçiler, Kardeş aile kampanyasının amacı, hedefleri ve güçlendirilmesine yönelik, evde kalan çocuklarla ilgili, salgından dolayı İnsan psikolojisine yönelik, yaşlı sağlığına ve değerlerimize yönelik peyder pey açıklama ve çağrılarımız olacaktır. Bundan sonra yapılan çalışmalar ve salgının genel gidişatı ile ilgili basını her hafta bilgilendirmeyi, düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz.
 
*Dünyadaki ve Türkiye'deki bütün tedbirler şuan kadar bu salgını istenilen düzeyde önleyememiştir Halkımıza bir kez daha ısrarlar çağrı yapmak istiyoruz. Salgın tehlikesi devam etmesinden kaynaklı kesinlikle hiç kimse rehavete kapılmamalı, sosyal mesafeyi ve kendini izole etmeyi ihmal etmemelidir. Zorunlu olmadıkça kimse dışarı çıkmamalıdır.
 
* Bir kez daha gördük ki COVİD19 Pandemisi ile ilgili küresel gelişmeler  tüm dünyada Doğaya, siyaset ve ekonomiye yeni bir akıl ile bakmayı  zorunlu kılıyor. Küresel düzeyde sınırsız kent odaklı üretim ve tüketim çılgınlığına karşı kırsal yerleşimlerin öncelikli hale geleceği yerel ve dayanışmacı ekonomileri kurmanın zamanı geliyor.
 
* Bizim yapay ve doğal  tüm tehlikeler karşısında er ya da geç kadınlar ve erkeklerle birlikte yaşamın her alanında savunduğumuz bir ütopyamız var. Bu ütopyamız, yeni yaşamdan yana, daha demokratik bir toplum, cinsiyet özgürlükçü, ekolojik hassasiyetleri önemseyen bir dünya yaşamını enternasyonal bir dayanışma ruhu ile yaşatabilmektir.
 
Metnin sonunda ise şu ifadelere yer verildi: "Tüm dünya halklarının bir an önce dayanışma içinde Covid19'u yenmesini ve sağlığına kavuşmasını diliyoruz. Dayanışma, demokrasi, adalet ve barış içinde bir yaşam her şeyin ilacı olabilir. Tüm halklarımıza ve dünya toplumuna bu duygularla sağlıklı bir yaşam diliyoruz."