Saliha Aydeniz: Kapitalist sistem çöküş ve bitiş aşamasındadır

  • 09:05 22 Nisan 2020
  • Siyaset
 
 
Beritan Canözer
 
DİYARBAKIR - Kapitalist sistemin çöküş ve bitiş aşamasında olduğunu dile getiren DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, "Sayın Öcalan’ın sunduğu perspektif demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde demokratik ulus modelidir. Bu model tıkanan ulus devlet modeline alternatif bir modeldir" dedi.
 
Dünyada hızla yayılan ve her gün binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan koronavirüs (Covid-19) salgını insan hayatının yanı sıra dünya ekonomisini derinden sarsıyor. Birçok ülkede ekonomik kriz yaşanmaya başlamışken, Dolar ve Euro her gün artıyor. Bunun yanında Türkiye’de ise uzun süreli sokağa çıkma yasağı ilan edilememesinin sebebi "iyi olmayan ekonomi"ye bağlanıyor. Birçok ekonomist ve siyasetçi tarafından bu süreç "kapitalist sistemin çöküşü" olarak ele alınırken, alternatif model olarak ise PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın paradigması olan "Demokratik Ulus" görülüyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, çöken kapitalist moderniteyi ve karşısında alternatif olan demokratik ulusu değerlendirdi. 
 
'Toplumlar nezdinde artık kabul görmüyor'
 
Kapitalist sistemin sürekli kâr ve bu karın belli kesimlerin denetimi ile kullanımı altında olmasını gerektiren bir sistem olduğunu belirten Saliha, "Kapitalizm kendini var etmeyi doğa ve toplumun sonsuz sömürüsüne, talanına, gaspına dayandırmış ve dünyayı cehenneme dönüştürmüş durumdadır. Bilim ve teknoloji kapitalizmin sürdürülebilirliğine hizmet etmesi için kullanılmaktadır. Kapitalist sistem her geçen gün kendini sürdürebilmek için daha çok savaş, katliam, yıkım ve yok etme politikası güdüyor. Bu sistemde doğa, toplum, birey yoktur. Bu sistemin dayandığı tekçilik, diktatörlük gelinen aşamada kriz ve kaos yaşamaktadır. Bu sistem artık halklar ve toplumlar nezdinde kabul görülmemektedir. Kapitalist sistemin geldiği aşama çöküş ve bitiş aşamasıdır" diye ifade etti.
 
'Tıkanan sisteme çözüm olacak'
 
Bugün içinde yaşanılan kriz ve kaosun asıl nedeninin ulus devlet yapılanmasının kendini dayandırdığı kapitalist sistemin kendisi olduğuna işaret eden Saliha, "Ulus devlet yapılanması çoğulculuğu demokrasiyi farklılığı kabul etmeyen, tekçiliğe, ırkçılığa, militarizme ve iktidar zihniyetine hizmet etmektir. Bu sistemin alternatifi tabi ki çoğulculuğu, demokrasiyi, farklılığı, toplumun tüm kesimlerini içeren bir yönetim şekli olan demokratik ulustur. Demokratik ulusun yaşam bulması, toplumun tüm kesimlerinin kendi öz yeterliliğiyle demokratik zeminde, yönetime ve yaşama katmasıdır. Yönetimin demokratikleşmesi ve toplumsallaşması ile yaşam bulacaktır. Tabandan tavana örgütlenerek, her alanda demokratik işleyişi, katılımı yaşamsallaştırma, tıkanan sisteme çözüm olacaktır" sözlerine yer verdi. 
 
'Bugün yaşanan kaosun sebebi ırkçılık ve milliyetçilik'
 
Bugün yaşanan kriz ve kaosun sebebinin tekçilik, ırkçılık, cinsiyetçilik ve milliyetçilik olduğunu vurgulayan Saliha, çözüm ve alternatifinin de halkların, kadınların, gençlerin, dillerin ve ekolojinin öncelik verildiği bir yönetim şekli olan demokratik ulus sistemi olduğunu kaydetti. Saliha, “Evet partimizin de benimsediği demokratik ulus perspektifinin yaşama geçmesi, toplumun öncelenmesiyle gerçekleşir. Toplumun her yönüyle kendine yetebileceği mekanizmaların oluşması, yine devletin demokrasiye duyarlı hale getirilmesiyle mümkündür. İzlenecek yol mahalle mahalle, köy köy örgütlenme ve kendi kendine yetebilmenin alanlarını oluşturmaktır" diye ifade etti. 
 
'Devlet modeline alternatif model demokratik ulus'
 
Saliha son olarak şöyle konuştu: "Sayın Öcalan’ın sunduğu perspektif demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde demokratik ulus modelidir. Bu model tıkanan ulus devlet modeline alternatif bir modeldir. Bugün Rojava Kürdistan’ında ete kemiğe bürünmüş ve tüm dünyada yaşanan krize karşı umut oluşturmuştur. Bugün Rojava bir taraftan hegonomik devletlerin saldırısı, bir taraftan barbar DAİŞ saldırısına karşı amansız bir mücadele vermekte. Aynı zamanda demokratik bir model olan, her kesimin kendini içinde tarif edebildiği bir sistemi inşa ediyor. Bu inşa edilen sistem Sayın Öcalan’ın önerdiği sistemdir. Dolayısıyla toplumun kendi kendine yetebileceği bu söyleme göre örgütlemeli ve inşada yer almalıdır."