Melike Aydın

 

İZMİR - İnfaz yasasının koronavirüs salgınını çerçevesinde çıkarılmadığını, Anayasaya da aykırı olduğunu belirten HDP’li Serpil Kemalbay, cezaevleri için daha fazla mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti. Serpil,  muhalefetin ve demokrasi güçlerinin dayanışma ve mücadele ile yan yana durmayı geliştirmesi gerektiğini vurguladı. 

 

İnfaz kanununda düzenlemeleri içeren ve 90 bin kişiyi etkileyecek 70 maddelik “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Tasarının kanunlaşması ile birlikte kadına yönelik şiddet, tecavüz, cinsel istismar failleri serbest bırakılırken, binlerce siyasi tutuklu ve hükümlü ise ‘terör’ suçu adı altında yasanın dışında bırakıldı.  

 

‘Salgına ciddiyetsiz yaklaşımın göstergesi’

 

Yasanın pandemi çerçevesinde yapılması gerektiğini belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, salgınla ilgisi olmayan, bir yıl önce açıklanan bir paketin gündeme getirildiğini ifade etti. “Bunu hem kendi Grup Başkanvekilleri kürsüden ifade etti hem de komisyon başkanına sorduğumda ‘gündemimizde olan bir pakettir’ dendi” diye devam eden Serpil, böyle bir dönemde sadece adli tutuklu ve hükümlüleri kapsayan bir yasa çıkarılırken, düşünce özgürlüğünü kullanan, siyaset yapan, mesleğini yapanlar dahil pek çok kesimin cezaevinde bırakılmaması gerektiğini aktardı. Serpil, “Böyle bir dönemde böyle bir infaz paketi hükümetin aslında içinde bulunduğumuz korona krizini ne kadar ciddiyetsiz ele aldığını gösteriyor” dedi.

 

‘Parmak kaldırmaktan ibaret milletvekili heyeti’

 

Meclis Genel Kurulu'ndaki tartışmalarda cezaevlerindeki hasta tutsaklara değinilmediğini hatırlatan Serpil, “Parmak kaldırmaktan ibaret milletvekili heyeti ile karşı karşıyayız” ifadesini kullandı. Serpil, şunları dile getirdi: “Önlerine bariyer koymuşlar terör kapsamındakileri çıkarmayacaklarını söylüyorlar. Bütün muhalefet bunun doğru olmadığını söyledi. Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) demokratik kesimleri sindirmek için kullanıldığını, evrensel hukuk ilkelerine yaraşmayan argümanları olduğunu ve nasıl bir kanun çıkarmak gerektiğini anlattık. Ama AKP-MHP oyları ile tasarı geçti.” 

 

‘Ölümlerin faili hükümet olacak’

 

Yasa ile 90 bin kişinin evlerine gitmelerinin sağlanacağını söyleyen Serpil, bu kişilerin kadınlara ve çocuklara yönelik tehdit oluşturacağını vurguladı. Serpil, “Zaten yurt dışı çıkışlar kapalı. Uygun düzenlemeler yapılarak herkesin karantinaya alınarak evlerine gönderilmesi yaşam haklarını korumak için gerekliydi. Çıkan paketle başta siyasi tutsaklar, hak savunucuları, öğrenciler, akademisyenler, düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandıkları için Cumhurbaşkanına hakaret suçu diye adlandırıldığı sebeplerle içerde olanlar bırakılmak istenmiyor. Hükümetin halk sağlığını korumak gibi bir yaklaşımı yok. ‘Beka sorunu yaşanabilir her şeyi nasıl tozpembe gösterebilirim ve her şeyi kendi çıkarlarıma göre düzenleyebilirim’ anlayışı içerisinde. Yani bu salgını fırsata çeviren vicdansız ve adaletsiz uygulama ile karşı karşıyayız. Bütün gerçekleşebilecek ölümlerin faili olacaklar” diye belirtti. 

 

‘AYM’den dönmelidir’ 

 

Söz konusu yasanın Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmesi gerektiğinin altını çizen Serpil,  ancak buna dair kaygılı olduğunu kaydetti. Serpil,  “Her zaman gerçek niyetlerini örttükleri için aslında bütün hukukçuların ortaklaştığı gibi bu bir özel af yasasıdır. ‘Nitelikli çoğunlukla geçebilir ama bu bir af yasası değildir’ dendi ve nitelikli çoğunluğa başvuruldu. Anayasaya aykırı şekilde yapılmış oldu. Bu nedenle de önümüzdeki günlerde AYM’den dönerek herkes için eşit bir şekilde kullanılması sağlanabilir. Bunun için mücadeleyi yükseltmek gerekir” sözlerini kullandı. 

 

‘Herkesi suçlu sayan bir anlayışla karşı karşıyayız’

 

Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin yaşam hakkını için hükümetin virüse karşı önlem almak zorunda olduğunu vurgulayan Serpil, “Bugün İran eğer siyasi tutsaklara kadar hapishaneleri boşalttıysa bunun arkasında yatan mantık budur. Türkiye’de hukuksuz şekilde doldurulmuş bir hapishane gerçeği var. Sorunları çözmedikleri için insanları suça iten bir iktidar karşısındayız hem de suç kategorileri keyfi ve hükümetin karşısında duran herkesi suçlu sayan ve hapishanelerde yıllarca tutsak eden bir anlayışla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. 

 

‘Yan yana duruşlar geliştirilmeli’

 

Yasaya karşı muhalefetin ve demokrasi güçlerinin dayanışma ve mücadele ile yan yana durmayı geliştirmesi gerektiğinin altını çizen Serpil, “Paketin bize gösterdiği şey, yönetemediği için çeşitli krizler yaşayan ama bunun bedelini halkların ödediği bir sürecin yaşanmasıdır. Hiç kimse yalnız kalmamalı, birbirimize göz kulak olmaya devam etmeliyiz” diye konuştu.