HDP Kadın Meclisi kadınlara seslendi: Sizi yalnız bırakmayacağız

  • 13:15 16 Nisan 2020
  • Siyaset
ANKARA - İnfaz yasasına el kaldıran ve evet oyu veren tüm milletvekillerinin yaşanan kadın katliamlarından bire bir sorumlu olduğunu ve herhangi bir olumsuz durumda bu vekiller hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını vurgulayan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, kadınlara “Yalnız değilsiniz, sizi yalnız bırakmayacağız” diye seslendi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, gündemdeki gelişmelere dair partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi.  
 
‘Korona günlerinde bile Kürt düşmanlığı devam ediyor’
 
Dün uzun bir süredir ambargo altında tutulan Maxmur’da bombardıman sonucu 3 kadının katledildiğini anımsatan Ayşe, “Bu korona günlerinde bile Kürt düşmanlığı devam ediyor. Bir kez daha Maxmur’da yaşamını yitiren üç kadının ailesine başsağlığı, kendilerine rahmet diliyoruz, bu saldırıyı en şiddetli bir biçimde kınıyoruz” dedi.
 
‘IŞID’vari yöntemlerle 30 kadın öldürüldü’
 
Kadınların korona günlerinde şiddet ve baskıya daha fazla maruz kaldığını ve ev içi emeğinin sömürüldüğünü kaydeden Ayşe, “Biz onlarca defa koronanın Türkiye’de ortaya çıkmasıyla beraber savaş ve salgın dönemlerinde, ev içine çekilme ile beraber kadına yönelik şiddetin yükseldiğini, yükseleceğini, en kısa zamanda acil eylem planı açıklanması gerektiğini söyledik. Maalesef üzülerek söylüyoruz ki iktidar bunun için hiçbir önlem almadı ve her gün biz kadın cinayetleriyle uyanır ve kadın cinayetlerini konuşur olduk. Bir ay içinde 29 kadın yaşamını yitirmişti. Dün gece de Rize’nin Fındıklı ilçesinde uzun süredir bir erkek tarafından taciz edilen bir kadının bir erkek tarafından silahla vurulduğunu, ölmediğini görmesi üzerine de IŞİD’vari yöntemlerle öldürüldüğü haberini aldık. Yani 30 kadın bu süreç içinde hayatını yitirdi” diye konuştu.
 
‘Uyarılara rağmen önlem almayanlar kadınların ölümünden sorumludur’
 
Bütün bu uyarılara rağmen önlem almayanların kadın ölümlerinden sorumlu olduğunun altını çizen Ayşe, “Bakın kadına yönelik şiddet pandemi sürecinde yüzde 38 artış göstermiş. İstanbul Emniyetine intikal eden vakalar bunlar, birçoğunun intikal etmediğini de biliyoruz. Yine bütün bu artış bütün katliamların, şiddetin yükselmesine rağmen maalesef mekanizmalar işletilmiyor. Var olan mekanizmalar da ortadan kaldırılıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımının kadın düşmanı politikaları sebebiyle sığınma evlerine alım yapılmayacağını açıkladı. Adana'da da 3 sığınma evinden biri kapatıldı. Yine HSK’nın kararını çokça eleştirmiştik, yine hatırlatıyoruz. HSK’nın verdiği kararla 6284 sayılı kanun işlemez bir duruma geldi. Kadınlar karakola başvurduğunda herhangi bir önlem alınmıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Birçok kadın erkek şiddeti ve ölüm ile karşı karşıya’
 
İstanbul Esenyurt’ta Recep Y.tarafından kaçırılarak şiddete maruz bırakılan Semine Eylence’yi hatırlatan Ayşe, “Önceki gün bütün kamuoyuna yansıyan bir görüntü vardı; eski eşi tarafından kaçırılıp 4 saat darp edildikten sonra çığlık çığlığa 'bana yardım edin' diyen bir kadının görüntülerini izledik. Kendi beyanlarından dinledik, emniyete gitmiş eski eşi kendisini 4 saat kendisini rehin tutup darp ve tehdit etmesine rağmen ifadesi dahi alınmamış. Bakın tutuklanmadan söz etmiyorum, ifadesi dahi alınmamış. Kamuoyunda gündem olduktan sonra bu kişi yakalanıp tutuklanmış. Ama biz biliyoruz ki sesini ulaştıramayan birçok kadın erkek şiddeti ve ölümle karşı karşıya” dedi.
 
‘HDP Kadın Meclisi olarak sizi yalnız bırakmayacağız’
 
Kadınlara “mekanizmalar işletilemez duruma getirilmiş olabilir ama alo 183 hattında 6284’dan kaynaklı  karakola başvurmaktan vazgeçmeyin” diye seslenen Ayşe, “Siz bu mekanizmaların işletilmesi için ısrarcı olun biz HDP Kadın Meclisi olarak sizi yalnız bırakmayacağız. Evlerin içerisinde korona günlerinde kendinizi güvensiz hissetmeyin. Biz kadınlar hep beraber güçlüyüz. Biz birbirimizin güvencesiyiz” diye belirtti.
 
‘Türk Ceza Kanunu’nda kadına yönelik suç diye bir tanımlama yok’
 
Bir süredir korona fırsatçılığı ile meclise getirilen infaz kanununu tartışıldığını ve kamuoyunun tepkisine rağmen meclisten geçirildiğine dikkati çeken Ayşe,  “Ama biz biliyoruz ki, Türk Ceza Kanunu’nda kadına yönelik suç diye bir tanımlama yok. Ama hem uluslararası hukukta,, kadına yönelik suç tarif edilmiştir. Kadına yönelik suç sadece kadınların katledilmesi değil, tehdit şantaj darp kişiyi üretimden mahrum bırakma gibi birçok suç aslında kadının mağdur olmasına rağmen affedildi. Bu düzenleme ile beraber, binlerce kadın günlerdir bize ulaşıyor, kendilerini tehlikede hissediyor, bizi darp eden erkeklerin kendilerine tehditte bulunduğu belirtiyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadına yönelik şiddet politiktir’
 
Onlarca kadının şu anda sosyal medya üzerinde elindeki imkanlarla çığlık çığlığa “kendimizi güvende hissetmiyoruz” dediğini aktaran Ayşe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlardan bir tanesi Zeliha Erdemir. Bu bir örnek ama biz binlerce kadının bu durumda olduğunu çok iyi biliyoruz. 33 yaşında 7 yaşında bir çocuğu var. Eski eşi şiddet uyguladığı için 6 kez tutuklanıp bırakılmış. Bakın bir erkek bir kadına şiddet uyguluyor.  6 kez tutuklanıyor ama 6 kez tutuklandıktan sonra yine serbest bırakılıyor. Bu erkek kadını çocuğu önüne darp ediyor, bu erkek kadını darp ettiği için elektronik kelepçe takılıyor, elektronik kelepçeyi parçalıyor ve tekrar tutuklanıyor. 3 aydır tutuklu ama tahliye edilecek. Şu anda Zeliha büyük bir kaygı da duyuyor. Hatta sadece Zeliha’yı tehdit etmiyor. Zeliha’nın avukatını da tehdit ediyor. Bu şahıs Zeliha’nın avukatını da tehdit ediyor. Daha öncede söyledik, kadına yönelik şiddet politiktir. Bu AKP iktidarın siyasetinden bağımsız değildir. Biz defalarca mecliste en etkili biçimde bu infaz yasasının karşısında dururken AKP- MHP ittifakı kadınların yaşamını, kadınların geleceğini yok sayarak, çocukların yaşamını geleceğini yok sayarak bu kanuna el kaldırdı.”
 
‘Bu kanuna el kaldıran tüm vekiller bu cinayetin sorumlusudur’
 
Ayşe, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu kanuna el kaldıran evet oyu veren tüm milletvekilleri bu cinayetlerin birebir sorumlusudur. Önümüzdeki günlerde çıkabilecek herhangi bir olumsuzlukta bu kanuna evet diyen bu kanuna zemin hazırlayan erkekleri cesaretlendirip teşvik eden AKP-MHP milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Fail olarak yargılanmaları için, teşvik eden, cesaretlendiren olarak yargılanmaları için HDP’li kadınlar olarak gidip suç duyurusunda bulunacağız. AKP'nin bakış açısı AKP'nin mahkemeleri sayesinde cezaevinde değil. Kadınlar sadece bir erkeğin, failin yargılanabilmesi için kadının korunabilmesi için günlerce eylem yapıyorlar. 
 
Binlerce siyasetçi kadın içeride tutuluyor
 
Biz kadınlar şiddete uğrayan bir kadını koruyabilmek adına eylemler yapıp, sokaklara indik yıllarca mücadele ettik. Bugün AKP MHP ittifakı bir gecede adına infaz yasası dediği örtülü biçimde erkekleri salıverdiği kadınları güvencesiz bıraktığı bir uygulama ile karşımızda. Kadınların yalnız olmadığını bir kez daha ifade edelim. Biz birbirimizin güvencesi olduğumuzu tekrar tekrar ifade ediyoruz. Bu infaz yasası kadınlara karşı suç işleyenleri salı verirken, kadınları güvencesiz bir şekilde bırakırken, bir taraftan da binlerce siyasetçiyi kadın aktivistini içeride tutan bir yasadır.
 
 Cezaevlerinde 74 hasta tutsak kadın ölüme terk ediliyor
 
Bu yasanın Kürt düşmanı olduğunu kadın düşmanı olduğunu ayrımcı olduğunu eşitliksiz olduğunu yaşam hakkını tamamen ihlal ettiğini defalarca söyledik. Bugün cezaevlerinde 74 ağır hasta tutsak kadın maalesef ölüme terk ediliyor. Kişileri özgürlüğünde hukuksuz bir biçimde yoksun bıraktınız ama bir taraftan da ölümle yüz yüze bırakarak ıslah çalışmanızın bir parçası haline getiriyorsunuz. Kadınlar cezaevlerinde de evlerinde de korona günlerinde de mücadelesine devam edecek. 
 
 Acil eylem planı açıklanmalıdır
 
Buradan İktidara Özellikle Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bir kez daha sesleniyorum. Sürekli bir şekilde evde kalın çağrısı yapmasına rağmen kadınları koruyacak tek bir önlemi almaması kabul edilemez. Eğer orada kadınları temsilen orada olduğunu ifade ediyorsa en kısa zamanda bu infaz yasasıyla birlikte sokağa salınan failler karşısında kadınları korumak için acil eylem planı açıklamak zorundadır. 
 
Kadınlar bu dönemde en fazla ekonomik şiddete uğramakta, en fazla yoksullaşan kesimdir. Kadınları ekonomik anlamda desteklenmesi için en kısa zamanda kadınlar için acil eylem planı açıklanmalıdır. Şu andan birçok kadın anadilde sağlık hizmeti verilmediği için sağlık hakkını kullanamıyor. Özellikle kadınlar başta olmak üzere Kürdistan'da sağlık hakkını kullanamayan herkese anadilde sağlık hakkı kullanması için acil eylem planı açıklanmalıdır. 6284, ALO 183 sığınma evlerinin kabulünü kolaylaştırmak için en kısa zamanda acil adımlar atılmalıdır. Kadınları şiddetten koruyacak önlemler ve mekanizmalar güçlendirilmelidir. En kısa zamanda acil eylem planlarını açıklamalıdır. Bunları iktidar yapmalı ama biz kadınlar da dayanışma ağlarımızı genişleterek bu süreçten güçlü bir şekilde çıkmalıyız. 
 
Yalnız değilsiniz, birlikte bu süreci atlatacağız
 
Biz ifade ettiğimiz en zor koşullarda dayanışarak mücadele ederek, bu süreci atlattık. Partimiz ‘Kardeş Aile’ kampanyası örgütlüyor. Sadece maddi değil manevi olarak da kadınlar olarak dayanaşacağımız günleri örgütleyerek bu korona günlerinden de AKP’nin kadın düşmanı siyasetinde daha güçlü çıkacağız. Bütün kadınları buradan sevgiyle selamlıyorum . Yalnız değilsiniz. Birlikte güçlüyüz. Daha da güçlenerek bu süreci beraber atlatacağız.”