Meclis’teki eril tartışmalara HDP'den itiraz: Bu dili kabul etmiyoruz

  • 22:32 13 Nisan 2020
  • Siyaset
ANKARA- Meclis Genel Kurulu’nda devam eden infaz yasa teklifinde muhalefet ve AKP-MHP arasında tartışmalar yaşandı. İYİ Parti ile MHP arasında yaşanan tartışmada cinsiyetçi hakaret ve küfürlerin duyulmasına tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bu Meclis erkek meclisi değil, eril dili kabul etmiyoruz’ dedi.
 
Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden infaz yasa teklifinin 3’üncü bölümü üzerine tartışmalar devam ediyor. Maddelerin görüşmelerinde iktidarla muhalefet arasında kimi tartışmalar yaşandı. Siyasi tutsakların,  gazetecilerin, fikir ve düşünce suçlularının, hasta tutsakların kapsam dışı bırakılması ve kadınlara yönelik suç işleyen faillerin yasadan yararlanması  muhalefetin karşı çıktığı ve itiraz ettiği ortak konular oldu. Muhalefetin üzerinde durduğu ortak itirazlardan biri de infaz yasasında “eşitliğin” olmaması ve bunun toplumsal barışı ve vicdanları yaralayacağı oldu. Dün gece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun  iki saatlik istifası ve sonraki gelişmeler de Meclis’te tartışılan konulardan biri oldu.
 
TİP: Virüs kapan insanların hesabını kim verecek?
 
Kürsüde söz alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün geceki istifa kararına değindi ve şu tepkileri dile getirdi: “O istifanın bir anlamı var, diyor ki ‘Hata yaptım.’ Peki, bu hatanın bedeli ne? Yüz binlerce insan belki o akşam enfekte oldu, virüs kaptı; bir aydır uğraştığımız her şey battı. Şimdi, istifa etmiş, istifası reddedilmiş. Ne yapacağız, unutacak mıyız bunu? Ne olacak arkadaşlar? O akşam virüs kapan ve on beş gün sonra hastalık haberlerini, ölüm haberlerini alacağımız insanların hesabını kim verecek ya?”
 
AKP’nin “ölsün” yanıtı ironiymiş
 
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasını eleştirdiği ve “İdris Baluken ölsün mü?” tepkisi ardından AKP sıralarında  gelen” ölsün” yanıtını hatırlatan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in “Biz bunu kim yaptıysa bulacağız, dinleyeceğiz o kayıtları ve gerekeni yapacağız." dediğini anımsatarak, AKP’nin bunu bir ironi olarak değerlendirmesine tepki gösterdi.
 
‘Söyleyebileceğimiz o kadar ironik şey var ki…’
 
Saruhan, “Yani bunun nasıl bir ironi olabileceğini düşünebiliyorsunuz? Bu bir ironi olabiliyorsa yani o zaman, bu, ironi olarak değerlendirilebiliyorsa bizim böyle söyleyebileceğimiz o kadar ironik şeyler var ki şaşarsınız bunları konuşmaya başlarsak. ‘İroni’ denemez buna. Gerçekten, çok ayıpladık bunun ironi olarak değerlendirilmesini” dedi.
 
Meclis sıralarından cinsiyetçi hakaret ve küfürler
 
İYİ Partili İbrahim Halil Oral ile MHP’li Engin Özyurt arasında da bir tartışma yaşandı. İYİ Partili vekilin , “Günde 100 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Siz hâlâ ‘İnfaz yasasını muhalefet çıkartmıyor.’ diye feveran ediyorsunuz. Gerçekten çuvallamış durumdasınız” demesi üzerine Meclis sıralarından hakaret ve cinsiyetçi küfürler duyuldu.  Verilen aranın ardından duruma tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, cinsiyetçi söylemlerin kabul edilemez olduğunun altını çizdi. 
 
Meral Danış Beştaş: Bu Meclis erkek meclisi değil
 
Meral, üç dönemdir Meclis’te bulunduğunu, birçok tartışmaya ve kavgaya tanıklık ettiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlara yönelik, cinsiyete yönelik birçok söz duyduk; buna tepkimizi de hiç geciktirmeden her zaman verdik, dedik ki: ‘Bu Meclis bir erkek Meclisi değildir.’ Bu Meclis’te kadınlar da var, erkekler de var ve bu eril dili, bu erkek egemen yaklaşımı asla kabul etmediğimizi her fırsatta ifade ettik.”
 
Züleyha Gülüm: Gülistan Doku nerede?
 
HDP’li Züleyha Gülüm ise 100 gündür kayıp olan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun durumuna dikkat çekti. Korona günlerinde kadına yönelik şiddetin daha fazla görünmez hâle geldiğine vurgu yapan Züleyha, “Gülistan Doku, yüz gündür kayıp, bugün yüzüncü günü. Dersim'de, çok yoğun kameralarla izlendiği bir ilde ve yine her kişinin adım adım takip edildiği bir ilde kayboldu ve yüz gündür hâlen hiçbir haber alınabilmiş değil. Bulunmak istemiyor anlaşılan çünkü şüpheli ve ailesi yurtdışına kaçtı onlara yönelik hiçbir ciddi anlamda soruşturma yürütülmedi, arama çalışmaları da durmuş durumda. Bir kez daha buradan soralım: ‘Gülistan Doku nerede?’ Bir an önce bulun” ifadelerini kullandı.
 
CHP: İktidarınızın insanları suça neden ittiğini sorguladınız mı?
 
CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan ise cezaevlerinde sayısı 300 bini bulan tutuklu ve hükümlü sayısına dikkat çekerek, bu durumun sorumlusunun iktidar olduğunun kaydetti. Emine, “Siz neredeyse yirmi yıllık iktidarınız döneminde bunu hiç sorguladınız mı? Neden hükümlü ve tutuklu sayısı bu kadar artıyor ve bu konuda neler yapılabilir diye bir çalışma yaptınız mı? İktidarınızın insanları neden suça ittiğini, adaletinizi, yargınızı, hukukunuzu sorguladınız mı? Hayır. Bunu düşünün çünkü sizin bu getirdiğiniz infaz yasası sorunun çözümü değil. Bugün hapishaneleri boşaltacaksınız ama yarın Cumhurbaşkanına hakaretten, düşünce ve yazılarından dolayı insanları yine terörle iltisaklı mı diye tutuklamaya devam edeceksiniz” şeklinde konuştu.
 
‘Cezaevinde 3 ölüm açıklandı bu sayı artabilir’
 
Hukuk sisteminin adil olmadığına dikkat çeken Gülizar, sistemin sorgulanması ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini altını çizdi. “Ama sizin tek amacınız, kimse size muhalefet etmesin, kimse sizi eleştirmesin. Gün burada çıkardığımız ısmarlama yasalarla toplumsal ayrışmayı ve eşitsizliği daha da derinleştirme günü değil, toplumun yararına uzlaşma günüdür” diyen Gülizar, ancak bunu yaparken de her hükümlü ve tutukluya eşit ve insani açıdan yaklaşılması gerektiğini vurguladı.  Atılacak adımlarda, toplumun tamamını kucaklayacak bir hassasiyetin olması gerektiğine işaret eden Gülizar, “Bakın, bugün Adalet Bakanı üç hükümlünün koronavirüsten kaynaklı öldüğünü açıkladı. Bu sayı her geçen gün daha da artabilir ve kaygı verici noktalara gelebilir. Bunun hepimiz farkındayız. Bu nedenle hukuk ilkelerini yok saymadan, toplumsal vicdanı onarılmayacak yaralar açmadan, çözümler getirmek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevidir” dedi.